Protein takviyesi gerekli mi?

Son 20 yılda obezite oranı iki katına çıkmakla birlikte, yediklerimize daha fazla dikkat etmeye başladık. Kepeksiz ekmek yerine kepekli, yağlı süt yerine yağı alınmış süt girdi mutfağımıza. Protein hayatımızda önemli bir yer tutmaya başladı. Protein bakımından zenginleştirilmiş ürünler süpermarket raflarını doldurdu. BBC Future’dan Jessica Brown’ın hazırladığı dosya habere göre, 2016’da protein takviye ürünleri piyasasının toplam değeri 12,4 milyar dolara ulaştı.

Ancak bazı uzmanlar fazla proteinin israftan başka bir işe yaramadığı fikrini dile getirmeye başladı. Protein, vücudumuzun büyümesi ve onarımı açısından gerekli bir madde. Protein bakımından zengin süt ürünleri, et, yumurta, balık ve baklagiller midede parçalanıp amino asitlere dönüşür ve ince bağırsakta emilir. Karaciğer hangi amino aside vücudun ihtiyacı olduğunu belirler ve işe yaramayanlar idrar yoluyla atılır.

Fazla aktif olmayan yetişkinlerin vücut ağırlığının her kilogramı için 0,75 gram protein alması gerekir. Bu miktar erkekler için ortalama 55 gram, kadınlar için ise 45 gramdır; iki avuç içi büyüklüğünde et, balık, baklagil, fındık türü çerez veya soya fasulyesinden yapılma tofu bu ihtiyacı karşılar.

Yeterli protein alınmadığında saç dökülmesi, deride çatlama, kas erimesi nedeniyle kilo kaybı görülebilir. Ama bu etkiler çoğunlukla yeme sorunu olan insanlarda ortaya çıkar.

Protein genellikle kas geliştirme ile ilişkilendirilir. Bu doğrudur. Güç harcama gerektiren egzersizler kaslarda proteinin parçalanmasına neden olur. Kasları güçlendirmek için bu proteinleri takviye etmek gerekir. Lösin adı verilen amino asit, protein sentezini tetiklemede önemli bir rol oynar.

Bazı uzmanlara göre, sıkı egzersiz sonrası yeterince protein alınmadığında kas geliştirme yerine kas kaybı yaşanabilir. Bu nedenle sporcular, egzersiz sonrasında kas dokusunu onarmak için lösin içeriği yüksek olan ve peynir altı suyu olarak bilinen protein içecekleri tüketir. Fakat proteinin kas geliştirici etkisi üzerine araştırmalar karmaşık bir tablo ortaya koyuyor. 2014’te bu konudaki 36 araştırmanın incelenmesiyle kondisyonsuz kişilerin direnç içeren egzersizlerinin ilk birkaç haftasında protein takviyelerinin herhangi bir etkisi olmadığı görüldü.

Proteinin kas onarıcı etkisine rağmen, gerekenden daha fazla günlük protein tükettiğimiz için her spor faaliyetinden sonra protein takviyesi yapmak gerekmiyor. Uzmanlar, protein takviyesi içeren ürünlere gereğinden fazla vurgu yapıldığını, bunun yanında uyku, stres ve beslenme etkenlerinin de önemli olduğunu söylüyor. Yaş ilerledikçe kas dokusunu korumak için daha fazla proteine ihtiyaç vardır; ama yaşlandıkça tat duyargalarımız daha tatlı ve tuzlu tatları tercih ettiği için yeterince protein tüketmeme eğilimi başlar.

Uzmanlar, yaşlıların vücut kilosu başına 1,2 gram protein tüketmesi gerektiğini belirtiyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin