KHK’lı akademisyen İlahiyatçı Prof. Dr. Ayhan Tekineş, ‘Tekfirci bir imamın arkasınad namaz kılınabilir mi’ sorusuna YouTube kanalı üzerinden cevap verdi. Efendimiz’in (sas) “Bir kimse bir başkasını kafir olmakla itham ettiğinde, ikisinden biri kafir olur.” mealindeki hadisini hatırlatan Tekineş, önemli uyarılarda bulundu. Tekineş’in açıklamalarına göre İslam alimlerinin bu konuda 5 farklı yorumu var. Ancak hiç birine göre ‘tekfir’ eden kişi kafir olmuyor. Tekineş, “Bu durumda bu hadisin namaz kalmamaya delil yapılması doğru olmaz. Bir imam sizi tekfir etti diye arkasında namaz terk edilmez.” diyor.
Diyanet camiasına seslenen Ayhan Tekineş, “O hutbeleri yazanlar, bir kesimi, bir cemaati rahatlıkla tekfir edenler; ilmi manada hesaba çekilecek. İnsanlar o sözlerini onların inançsızlıklarına bir delil, karine yapacaklar.” ifadelerini kullandı.
“Bu argüman çok doğru ve haklı bir argüman.” diyen Ayhan Tekineş, ardından şunları söyledi:
- Aynı dine inanan insanlar arasında ‘sen benim dinimden değilsin diye bir tekfir söz konusu olursa (küfür manasında kullanılmışsa) o ikisinden birine o küfür hükmü döner. Peki böyle mi anlamalıyız; hayır…
- Bu literal, yaygın anlam. Tekfirden sakındırmak için en sık kullanılan argümanlardan bir tanesi. Fakat tekfirden sakındırmak için kullandığımız bu argüman yeni tekfirlere kapı aralıyor. Kısır döngü.
- Biz ehli sünnet akaidi olarak diyoruz ki, küfür hükmünü amellere, hatalara günahlara bağlamıyoruz. Bir insan amellerinden dolayı kafir olmaz fakat hutbede okuduğu hutbeden dolayı imam efendiyi ya da bu hutbeyi okumaya zorlayan kimseyi ‘tekfir’ etmiş oluyorsun. Bu da karşı tekfirdir.
TEKFİR ETMEK KESİN OLARAK YASAKLANMIŞTIR
- İmam Nebevi hem hadiste hem fıkıhta çok önemli şahsiyetlerden biridir. İslam alimleri daha ilk baştan itibaren bu hadisi zahiri manasına göre, literal anlamıyla anlamamışlar. Yani ikiden birisi muhakkak kafir olur manasında okumamışlar ve hadisi farklı şekilde yorumlamışlar der.
- Tekfir etmek yasaklanmıştır. Ancak buna rağmen bir kimse, (imam) bir grubu aşağılamak, küçümsemek, toplum nazarında düşmanlaştırmak maksadıyla bir grubu, cemaati vs. kolaylıkla tekfir ederse dinden çıkmış olur.
- İkincisi bir insan başkasını tekfir etti. Bu günahtır. Yani imam hutbede çıkıp, cemaati tekfir ettiyse bu günah, kusur imama aittir. Kendi karaktersizliğini, şahsiyetsizliğini ortaya koymuş olur.
ASLINDA KİŞİ KENDİSİNİ TEKFİR EDİYOR
- Başka bir yorumda (İmam Malik), bu hadiste Hariciler’in kastedildiğini söylemiştir. Fakat İmam Nebevi Hazretleri Malik’e itiraz eder. İmam Nebevi, ‘Eğer bunu dersek, Haricileri tekfir etmiş oluruz’ der.
- Dördüncü yoruma göre ise bu bütün diğer büyük günahlar gibi bir günahtır. Efendimiz bir hadislerinde ‘Bir insan babasını inkar ediyorsa bu küfürdür’ der. Yani her günah insanı küfre götürebilir.
- Bir başka yoruma göre ise tekfir etme insanın kendini yansıtmasıdır. Aslında kişi kendini tekfir etmiş demektir. Yani diyanet imamları, görevlileri yazdıkları hutbelerle, ‘gelin bizleri tekfir edin’ demektedir. ‘Biz dini tahrif ediyoruz, gelin bizi tekfir edin’ anlamına gelir.
O HUTBELERİ YAZANLAR UNUTMASIN; HESABA ÇEKİLECEKLER!
- Diyanet’te bu hutbeleri yazan kişiler şunu unutmasınlar; her cümlelerinden, her ifadelerinden dolayı ilmi manada hesaba çekilecekler. İnsanlar o sözlerini onların inançsızlıklarına bir delil, karine yapacaklar.
- Nasıl ki geçmişte Hariciler, Muteziler hakim oldukları dönemde diğer insanları dışlamışlar ve sonra yargılanmışlarsa; Diyanet camiası da gelecekte yargılanacaklar. Tek tek her bir ifadelerinin tartılacağını unutmayalım.