Perinçek: FETÖ adını biz verdik, Devlet kabul etti

Doğu Perinçek
Doğu Perinçek

15 Temmuz Darbe sonrası eleştirel bir yayın çizgisi izleyen Yeni Asya Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, Hizmet Harekwtine ‘fetö’ isminiDoğu Perinçek’in verdiğini hatırlattı.

Güleçyüz, 15 Temmuz’dan Yeni Asya Camiasının gelecek projeksiyonuna, Türkiye’deki Adalet, Demokrasi ve Hukuk Devleti alanında yaşanan ihlallerden sergiledikleri çizgiye ve son olarak da Risale-i Nur’un referanslık boyutuna dair birçok başlığı içeren bir röportaj verdi.

Röportajda Güleçyüz’e, Hizmet Hareketi’ne yönelik 2010 yılına kadar sert eleştiriler yaptıkları hatırlatılarak, ”Ne oldu da 2013 sonrasında bu değişti?” sorusu yöneltildi.

Güleçyüz buna şu cevabı verdi: ”Öncelikle, son süreçte herkesin diline yerleştirilen “FETÖ” kelimesi için Perinçek’in şu sözlerini hatırlatmak isterim: ‘Fetullah Terör Örgütü adını Vatan Partisi verdi. Doğu Perinçek verdi. Türkiye devleti de 10-15 yıl sonra kabul etti. O adı ‘FETÖ’ diye veren ve Yargıtay kararlarına iliştiren biziz.’

Gülen’le ayrıştığımız hususların öne çıkanlarını yukarıda aktardım. Bunları başından beri ifade eden biziz ve bu süreçte de yeri geldikçe seslendirmeye devam ettik. Hem yazılarımızda, hem kitaplarımızda, hem konuşmalarımızda. Ama 15 Temmuz gerekçesiyle başlatılan 20 Temmuz sürecindeki hukuksuzluk furyası ve eşzamanlı olarak yapılan algı operasyonları, bunların kasıtlı olarak gizlenip örtüldüğü ve karartıldığı bir tabloyu netice verdi.”

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Güleçyüz bir taraftan muhalif rolü yapip diger taraftan da dikta yönetiminin söylemlerini nakarat ediyor. TR 7/24 de işine gelen kismi anliyor. Neden “Bir itirazımız da, bunlar olurken, bedelini ödemeyi göze alarak gelip yargı önünde iddiaları cevaplamaktan istinkâf eden ve buradaki yakıcı mağduriyetlere seyirci kalan Gülen ve ekibinin bu tavrına.” sözünü de aktarmiyorsunuz.

  2. Sadece fetönün ismini koymadılar, fetöyü de kendileri kurdu. Bu önce etöydü. Etö çeşştli nedenlerle başsız kalmıştı. Kendine yeni bir lider arayaşınıdaydı. Ve sonunda f yi lider olarak seçmeye karar verdiler. Artık liderleri f ydi. Yani fetö olmuşlardı ama bundan f nin haberi yoktu. F nin izni ve onayı yoktu. Ama etö söz dinlemiyordu. Israrla f diyordu. Daha sonra bir gece etö işleyebildiği kadar suç işledi. Bunun için bütün çabayı gösterdi. Ne de olsa fatura f ye çıkacaktı. Etö o geceden sonra ortadan kayboldu. Adeta kayıplara karıştı. Geriye tarlanın ortasında bir adam kalmıştı. O adamda insanları f ye götürecekti. Çünkü adil ile f nin fotoğrafı tam o zamanda yayınlandı. Etöden adile, adilden f ye bir algı oluşturuldu. Dolayısıyla suçları f işlemişti. Adilde etö gibi ortadan yok edilmişti. Geriye f kaldı. Bütün suç f ye kaldı. F bu suçları tek başına işleyemeyeceğine göre ona birileri yardım etmiş olmalıydı. Acaba kim? Etö gizlendiğine, saklandığına göre bir kişi kalıyor suçlu olarak, oda cemaat olıyor. Yani f nin cemaati olduğuna göre ve suç işleyenler kayıplara karıştığına göre olsa olsa bu suçu cemaat işlemiştir. İşte fetö adı burada konmaktadır. Etö bir nevi paralel cemaat gibi davranmış ve bol bol suç işlemiş, sonra kaybolup suçu cemaate atmıştır. Suçun izi sürüldüğünde, algı oyunlarıyla cemaate çıkmaktadır. Halbuki hiç alakası yok. Cemaate fatura edilmesinin tek nedeni cemaatin f ile irtibatı. Meselenin f ye fatura edilmesinin tek nedeni adil ile irtibatı. Meselenin adile fatura edilmesinin nedeni etö nün işlediği suçlar. Yani suçu işleyen etö ama faturası cemaate kesilmektedir. Çünkü perinçek fetö derken etöyü ve adili gizlemekte ve algıyı bu şekilde cemaate çekmektedir. Perinçeğe önerim şu; hani sıradan adli bir olay olduğunda işleyen rutin prosedür varya, tek isteğim bu büyük olay karşısında sıradan prosedürün işlemesi. Bütün sıradanlıklar terk edilmiş. Devletin yapacağı bütün prosedürler terk edilmiş. Bence etö devlete sızmış. Çünkü gerçek devletin yapması gereken hiçbir şey yapılmamaktadır. Devlet sanki hafıza kaybına uğramıştır. Tanıdığımız devlet bu olamaz. En basit rutin işlerini bile yapamamaktadır. Acaba devlet etö mü yoksa etö devlet mi? Etö gizlensin diye mi devlet rutin işlerini yapamaz hale gelen bir varlığa dönüştü. Yoksa devlet gerçek değil mi? Farklı organizmalar tarafından işgal mi edildi. Etö nün rahatça gizlendiği bir etö kalesine mi döndü?

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin