YORUM | TARIK TOROS
İki yazı önce “MHP bozmadıkça baharda seçim olmaz” demiştim.
Bir ihtimal daha var:
AKP bölünür, Erdoğan “koalisyon” çoğunluğunu yitirecek miktarda vekil kaybederse…
Bahçeli de kurtaramaz.
***
Mevcut AKP ve MHP liderliği kendiliğinden seçime gitmez, gidemez.
Son grup konuşmasında Bahçeli, “Erken seçim yoktur, hemen seçim yoktur, haydi seçim yoktur, derhal seçim yoktur” laflarıyla, kapıyı kapattı.
Kılıçdaroğlu’na hitaben, “sevsen de sevmesen de buna alışacaksın” dedi.
Erdoğan çaresiz, Bahçeli’yi teyit etti:
“Sevse sevmese de bunların alışmalarını tavsiye ediyorum.”
***
Saray o kadar köşeye sıkışmış durumda ki, “helallik isteyen” Bülent Arınç’a apar topar randevu vermek zorunda kaldı.
Arınç da “Beni fazla zorlama, içtihadımı değiştiririm” tehdidini yuttu.
Erdoğan, çatırdayan kalesinde herkesi memnun etmeye çalışarak zaman kazanıyor.
Zayıflamış surlarda yeni delik açılsın istemiyor.
***
Elbette akşam başka sabah başka konuşan bu isimlerin ipiyle kuyuya inilmez.
Bu şerhi düşerek devam edeyim:
İktidarın sözleşmeli öğretmene müjde vermesi, asgari ücrete tatminkâr zam yapmak istemesi ve benzeri icraatları, fokurdayan tabanın gazını almaya yönelik eylemler, birer seçim habercisi değil.
O eskidendi.
***
İktidarı seçime zorlayacak şey, siyasi dengenin bozulması.
Bu da iki türlü olur:
Ya geminin battığını gören MHP çekilir.
Ya da AKP’liler birer ikişer kopmaya başlar.
İkisi birden de olabilir.
***
Meclis’te çoğunluğu kaybeden Erdoğan’ın…
Bir biçimde parlamentoyu ekarte etmeye çalışacağını da hesaba katın, daha önce yaptı çünkü.
Üstelik parlamenter sistemde yaptı bunu.
Saray, Meclis nasıl by-pass edilir, mutlaka çalışmış risk analizleri yapmıştır.
***
Bahçeli koparsa…
Bunun karşısında durması çok zor.
AKP bölünürse, bölünmenin şiddetine göre değişir.
***
İşitiyorum:
-Yüksek enflasyon karşısında hiçbir hükümet duramaz.
-Türkiye’de bu kadar dönem üst üste gerilemenin ardından kimse iş başında kalamadı.
Bu tür yorumlara takılmayın.
Bunlar eski Türkiye için geçerliydi.
Bugün Erdoğan için halkın fakirleşmesinin, hayat pahalılığının, alım gücünün düşmesinin, akaryakıt fiyatlarının filan zerre önemi yok.
Bunu değiştirmek gibi bir niyeti de yok.
Olsaydı kendi elinde olan araçları kullanır, enerji fiyatlarına zam yapmaz, gecikme zamlarını düşürür, ne bileyim köprü geçiş ücretlerini filan sabitlemeyi düşünürdü.
Yapmadı, yapmayacak.
Para akıyor çünkü.
***
Üzgünüm.
Keşke duymak istediğiniz şeyleri yazabilseydim.
Parçalanmanın önüne geçmek için yapacağı tek şey var: Korku salmak.
Şiddete başvuracak.
Ortağı Bahçeli, Mansur Yavaş hamlesiyle fitili ateşledi.
Mhp çekilirse akp seçimlerde kaybetse bile varlığına devam eder. Halbuki mhp nin görevi akp yi iktidarda tutup iyice parçalanmasını, yok olmasını sağlamak. Tuz buz etmek. Organik bir yapının kalmamasını sağlamak. Canlılık emaresi bırakmamak. O yüzden akp yi iktidarda tutuyor ki paramparça olsunlar diye. Eğer mhp çekilirse akp organik yapısını korumuş olacak ve büyük bir kitle olarak yer kaplamaya devam edecek. Halbuki bahçeli akp nin paramparça olmasını istemektedir. Burada ki asıl plan ise şu olacak. Bu yıkım projesinden öfkeli gençler çıkaracaklar. Akp yi parçaladıkça, birbirlerine dayanışma içinde olan bağlar kopdukça açığa düşen her fert kendini boşlukta hissetmekte ve öfkeli, yalnız hissetmekte olacak. İşte burada başka bir mekanizma devreye girecek. O tek tek boşlukta duran gençlere birileri yanaşacak. Onlara kucak açacak. Öfkeli olan bu sahipsiz insanları toplayacak. Onların ‘yaralarını’ saracak. Onların öfkesini kullanacak. İntikam ve kine çevirecek. Bu haksızlıklar karşısında ülkeyi kurtarmanın tek yokunun silah olduğunu öğretecek. “Bakın siyaseti denediniz ama sizi yaşatmadılar” diyecek. Biz güçlüyüz diyecek. Bize sığınabilirsin diyecek. Seni birtek biz anlıyoruz diyecek. ‘Kafirlere’ karşı yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsedecek. Hem pkk ya karşıda mücadele içinde olduklarını söyleyecek.
Türkiye avrupadan kopuk ilkel bir rejim ile yönetilirken insanlar için yeni oyalanma kaynağı olacak. İrtica örgütleri. Bu bazı insanları bazı insanlara karşı üstünlük kazandıracak. Laikler müslümanları baskı altına alacak. Dün nasıl herkesi fetö yapıp oh olsun dedilerse, müslümanları irtica yapacaklar. Ama bu sefer gerçek kanlı irtica örgütü olacak, isterseniz ışid denilebilir ama muhtemelen ışid irrite edici olduğundan örgüt adı direkt ışid denilmeyecektir. Aynı pkk gibi. Onlarda dinsiz bir örgüt ama müslüman kürtleri kandırmak için bunu ön plana almıyorlar. Yani bu sefer 28 şubat gibi olmayacak. O zaman gerçek bir irtica örgütü yoktu. Gerçek bir örgüt yokken bile laiklerin müslümanlara hücumunu görünce bundan sonra gerçek bir örgüt karşısında masum müslümanlara neler yaparlar göreceğiz. Yani özetle mhp kurbanının yavaş yavaş çözülmesini beklemektedir. Onun çözülmesi sürecinde yalandan chp ile çatışarak ortalığı daha da gerip kavga ortamını, kin, nefret, öfkeyi arttırmaya ve çözülmeyi hızlandırmaya çalışacaktır. Çünkü bu öfke, nefret onun hammadesi olacak. Bu hammadeden insanlara yeni şekiller verilecek. Mhp nin nefret söyleminin hiç bir mantıksal açıklaması yok. Yer, zaman, kişi olarak açıklanamamaktadır. Çünkü burada ki asıl fonksiyon akp nin öfke, nefret ortamında yıkıcı davranmaya zorlamak ve ayrışmalarını sağlamak ve geride kalan öfkesini de değerlendirmektir.
İngilterenin türkiyede radikal islamı istediğini çoktandır biliyoruz. Akp nin de bu amaca hizmet ettiğini biliyoruz. Bu plan çerçevesinde yazdıklarınız gerçekleşebilir. Bop çerçevesinde Türkiyede iç savaş planlandığı da bir gerçek. Burda kazanan laikler vs olmayacak ama. Bu kazanmaya yönelik bir savaş değil parçalamaya yönelik olacak ırak ve suriyedeki gibi.