Osmanlı hanedanı ve Türklük 

YORUM | Prof. Dr. MEHMET EFE ÇAMAN

Devlet dilinin bir etnisitenin dili olarak seçilmesi, amaç salt dini düzeyde bir asimilasyon olsa da ulus devlet kuruluşuna kadar geçen zaman diliminde demografiyi değiştirmesi bakımından önemsiz değildi. Başlangıçta Avrupa hanedanlıkları – Osmanlı Hanedanı da dâhildir bunlara – herhangi bir etnik kimlikle kendilerini doğrudan özdeşleştirmediler. Bu onların etnisitesi olmayan insanlar oldukları anlamına gelmiyor elbette. Vurgulamak istediğim, etnisitenin “kimlik üreten” bir özellik olmamasıdır. 

Benedict Anderson, yirminci yüzyıla kadar monarşilerin birbiri ardına etnik kimliklerini “keşfetmeye başladıklarını” yazar. Buna göre “Romanoflar Büyük Rus, Hannover hanedanı İngiliz, Hohenzollernler de Alman olduklarını keşfettiler – kuzenleri de, biraz daha güçlükle de olsa Rumen, Yunan ve benzeri olduklarını keşfetti”. Oysa daha önceleri “…Almanca konuşmayan Habsburglar dahi vardı”. Almanlaştırma politikası güden Habsburg hanedanının bazı üyelerinin ironik biçimde Almanca bilmiyor oluşu, bu politikanın tümüyle hanedanın güçlendirilmesine – yani etki alanının arttırılmasına – yönelik bir politika olduğunu göstermesi bakımından önemli bir kanıttır. Bu Osmanlı İmparatorluğu’nda nasıldı?

Osmanlı hanedanı kendisini bir Türk devleti olarak mı tanımlıyordu? Yoksa bir Müslüman devlet olarak mı tanımlıyordu? Hangisi? Osmanlı ülkesi çokuluslu ve etnisiteli bir yapıyı içinde barındırıyordu. Yer isimleri seçimi – mesela Konstantiniye’nin adını değiştirmemesi veya Anadolu’daki yer adlarının 20. yüzyıla dek fazlaca değişmemesi bunun göstergesidir. Yine bir diğer gösterge, Osmanlı sultanlarının anneleri ve eşleridir. Osmanlı evliliklerinde etnisite tercihinde bulunuyor muydu? Osmanlı soyağacı Osmanlı hanedanı ve Türklük ilişkisi hakkında bir fikir verebilir.  

  • Orhan Bey Bilecik Tekfuru’nun (prensinin) kızı Rum Holophira Olivera ile evlendi ve bir oğulları oldu. Adını Murat koydular.
  • Murat, Orhan Bey’den sonra tahta çıktı (1. Murat ya da Murat Hüdavendigar). Sultan 1. Murat, Bulgar Tamara ve Bulgar Maria ile evlendi.
  • Bulgar Maria’nın oğlu Yıldırım (Beyazıt) Bulgar Olga ve Sırp Olivera ile evlendi.
  • En büyük oğlu Bulgar Olga’dan doğan Mehmet (Çelebi Mehmet), Sofia, Veronika ve Anna ile evlendi. Çelebi Mehmet’ten sonra Veronika’nın oğlu Murat (2. Murat) padişah oldu.
  • 2. Murat Fransız Aime, Sırp Mara Despina ve İtalyan Stella ile evlendi.
  • Mara Despina’dan doğan oğlu Mehmet (2. Mehmet veya Fatih Sultan Mehmet Han), Rum Helen, Rum Kornella, Pontus Kralı’nın kızı Rum Anna ve Rum Tamara ile evlendi.
  • 2. Mehmet’ten sonra oğlu, Kornella’dan doğan oğlu Beyazıt (2. Beyazıt) tahta çıktı.
  • 2. Beyazıt, Anita, Beti ve Suzi ile evlendi.
  • 2. Beyazıt’ın Beti’den doğan oğlu Yavuz Selim, babasından sonra tahta çıktı ve Polonya Yahudi’si Helga ve Sırp Alexandra ile evlendi.
  • Yavuz Sultan Selim’in Polonya Yahudi’si Helga’dan doğan oğlu Süleyman (Kanuni Sultan Süleyman), Polonyalı Anna, Arnavut Mahi, Rus Roxana (Hürrem) ve İtalyan Rozalina ile evlendi.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Roxana’dan doğan oğlu Selim (2. Selim) Yahudi Rasel ile evlendi.
  • Sultan Selim Han’ın Yahudi Rasel’den doğan oğlu Murat (3. Murat) babasından sonra tahta çıktı ve Macar Ninushka, Polonyalı Mona, İtalyan Bafo, Rus Olga ve ve Romen Meri ile evlendi.
  • 3. Murat’ın Venedikli İtalyan Bafo’dan doğan oğlu Mehmet (3. Mehmet) babasından sonra tahta çıktı ve İspanyol Violetta ile Rum Helen ile evlendi.
  • 3. Mehmet’in Rum Helen’den doğan oğlu Ahmet (1. Ahmet) babasından sonra tahta çıktı ve Rum Anastasya ile Rum Evdoksiya ile evlendi.
  • Tahta kendisinden sonra geçen erkek kardeşi 1. Mustafa, babası 3. Mehmet’in diğer karısı İspanyol Violetta’nın oğluydu.
  • 1. Mustafa’dan sonra tahta 1. Ahmet’in Rum Evdoksiya’dan doğma oğlu 2. Osman (Genç Osman) geçti. Genç Osman Rum Marica ve Arnavut Akile ile evlendi.
  • Genç Osman’ın ardından tahta çıkan Genç Osman’ın kardeşi, yani babası 2. Ahmet’in Rum Anastasya’dan doğma Murat (4. Murat) tahta çıktı.
  • Rum Anastasya’nın oğlu 4. Murat Rus Nadya, Rum Keti, Rum Anna ve Rum Elena ile evlendi.
  • 4. Murat’ın Rum Anastasya’dan doğan kardeşi İbrahim kendisinden sonra tahta çıktı, o da Rus Nadya, Polonyalı Eva, Ermeni Maria ve Sırp Katrin ile evlendi.
  • 1. İbrahim’den sonra tahta Rus Nadya’dan doğan oğlu 4. Mehmet geçti. 4. Mehmet de Rum Evamia, Korsikalı Bella, Romen Jessica, Ermeni Flora ve Rum Helen ile evlendi.
  • 4. Mehmet’ten sonra tahta 1. İbrahim’in Sırp Katrin’den doğan oğlu 2. Süleyman çıktı.
  • 2. Süleyman’dan sonra tahta tahta 1. İbrahimin diğer oğlu, Polonyalı Eva’dan doğan oğlu 2. Ahmet geçti. İkinci Ahmet Rum Yeremiya ve Rum Diana ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta 4. Mehmet’in Rum Evamiya’dan doğan oğlu 2. Mustafa geçti. O da Rus Vera, Rum Angela, Sırp Mari ve Rum Alexandra ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta babası 4. Mehmet ve annesi Rum Evamiya’dan doğmuş kardeşi 3. Ahmet geçti. 3. Ahmet de Margaret, Isabelle, Louise, Janet, İda, Charlotte, Catherine, Jennifer, Betty, Susanne, Elizabeth ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta 2. Mustafa’nın Rum Alexandra’dan doğan oğlu 1. Mahmut geçti. 1. Mahmut Bulgar Sofia, Fransız Julienne, İtalyan Lilien, Macar Maggi, Rus Olga ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta 2. Mustafa’nın Sırp Mari’den doğan oğlu 3. Osman geçti. O da İtalyan Olivia ve Sırp Olga ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta 3. Ahmet’in Fransız Janet’ten doğan oğlu 3. Mustafa geçti, İtalyan Agnes, Korsikalı Elsa, Rumen Emily, Polonyalo Mona ve Gürcü Poli ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta 3. Ahmet’in diğer oğlu, Rum İda’dan doğan 1. Abdülhamit geçti. O da Gürcü Nache, Bulgar Sonia, Macar Melina, Rum Meri, Ukraynalı Rudi, İtalyan Aphro, İtalyan Helen, Sırp Marya ile evlendi.
  • Kendisinden sonra yerine 3. Mustafa’nın İtalyan (Cenevizli) Agnes’ten doğmuş olan oğlu 3. Selim geçti. O da Patricia, Linda, Berti, Alice, Lisa, Rosanna, Anna ve Magdalina ile evlendi.
  • Kendisinden sonra tahta 1. Abdülhamit’in Bulgar Sonia’dan doğma oğlu 4. Mustafa geçti. 4. Mustafa da Flora, Adela, Sophie ve Gloria ile evlendi.
  • Yerine geçen kardeşi, 1. Abdülhamit’in Gürcü Nache’den doğma oğlu 2. Mahmut oldu. 2. Mahmut da Gürcü Yahudi’si Suzi, Romen Pertevniyal, Ermeni Maria, Arap Fatma, Siyahî Arap Furi, Rum Nora, Rus Olga gibi birçok kadınla evlendi.
  • Kendisinin yerine tahta Yahudi Gürcü Suzi’den doğan oğlu Abdülmecit çıktı. Abdülmecit de İngiliz Hanriet, Abhaza Fatma, Gürcü Vilma, Boşnak Gülcemal, Ermeni Virjin ve Rum Carolone ile evlendi.
  • Kendisinden sonra yerine 2. Mahmut’un oğlu Romen  Pertevniyal’den doğan Abdülaziz geçti. O da Adela, Camelia, Asporce ve Anna ile evlendi.
  • Yerine Abdülmecit’in oğlu Gürcü Vilma’dan doğan 5. Murat geçti. O da Carmen, Marone, Elfi ve Clarissa ile evlendi.
  • Onun yerine de tahta Abdülmecit’in oğlu Ermeni Virjin’den doğma 2. Abdülhamit çıktı. 2. Abdülhamit de Lucien, Sylvia, İliana, Helga, Marica gibi birçok kadınla evlendi.
  • Yerine tahta Abdülmecit’in oğlu Boşnak Gülcemal’den doğan 5. Mehmet (Mehmet Reşat) çıktı. O da Vivian, Theressa ve Chantalle ile evlendi.
  • Onu yerine de Abdülmecit’in diğer oğlu Abhaza Fatma’dan doğma, son Osmanlı padişahı 6. Mehmet (Vahdettin) geçti.

Osmanlı handanının tek derdi kendi hanedan kontrolünün devamıydı. Devlet denen şey de buydu zaten. Osmanlı sultanları devletlerini herhangi bir etnisiteye ait görmüyorlardı. Çünkü kendilerini herhangi bir etnisiteye ait gömüyorlardı. Osmanlı padişahlarının tümü bebeklik ve çocukluk dönemlerinde anadil olarak başka bir dili öğrendi. Lisan-ı Osmanî, aldıkları şehzadelik eğitiminde en ince ayrıntısına kadar öğretiliyordu. Harem çok dilli ve çok kültürlüydü. Osmanlı Şehzadeleri’nin annelerinin çok ama çok büyük bir bölümü gayrimüslimdi. Cariye olarak ele geçirilen ve zorla Müslümanlaştırılan bu kadınların gerçekte İslam’ı benimseyip benimsemedikleri bugün yanıt verilmesi mümkün olmayan bir konudur. Edindikleri din, dil ve kültürün unutulup tümüyle Osmanlı-Müslüman kimliğini benimsemiş oldukları tezi ne kadar tutarlıdır? Türk tarih tezinde ve tarih araştırmalarında bu tür aykırı soruları tartışmamamızın nedeni, modern zamanlardan itibaren nasyonalist endoktrinizasyon nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Türk imparatorluğu olduğunun öğretilmesidir. Genellikle Avrupa hanedanlarının herhangi bir etnisiteyle ilgili aidiyet duyguları yoktu. Osmanlı hanedanı bu konuda bir istisna oluşturmuyor. 

Benedict Anderson Osmanlı yöneticilerden “…Türkçe konuşan uyrukları tarafından hain oldukları, Türkçe konuşmayanlar da Türkleştirdikleri için Osmanlılar’dan nefret ettiler…” der. Fakat Osmanlı hanedanının kendisi ne kadar Türk’tü? Anderson da zaten esas hedefin “Hausmacht” (ev iktidarı) olduğunu söylüyor. Osmanlı sarayında doğan hanedan çocuklarının Türkçe’den önce başka dilleri anadil olarak öğrenmiş olmaları ile benzerlik gösteren durumdur bu. Rumca, Sırpça, Ukraynaca, Rusça, Ermenice vs. konuşan şehzadeler, pek öyle sonradan yaratılmış Türk milli tarihi formatına uymuyor ve Türk nasyonalistlerini yerlerinden hop oturtup hop kaldırıyor, farkındayım. Ama olan budur.

Gerçeklerin topluma endoktrine edilen uydurma mitten farklı olması gerçeklerin ve bunu yazanların problemi değil, o endoktrinizasyondan geçenlerin problemi olmalıdır. Sanırım bu konuların artık tartışılmasının zamanı geldi. 

Osmanlı hanedanı kendisini bir Türk devleti olarak tanımlamıyordu. Bir Müslüman devlet olarak tanımlıyordu. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

7 YORUMLAR

  1. Dinen müslüman bir erkeğin evlendikleri kişinin müslüman olma sı gibi bir gereklilik yok bildiğim kadarıyla… O acıdan “cariye olarak ele geçirilen ve zorla müslümanlaştırılan bu kadınlar” ifadeniz…
    Dinen böyle bir gereklilik yok ise niye zorla müslümanlaştırsınlar ki…bir bilgiye dayanarak mı bunu yazdınız ve cariye olarak ele geçirildikleri ifadeniz…çok fazlaca bir genelleme olmaz mı…

      • Bunu yapanlar gercek dindarlarmı munafık tiplermi once onu ayırdedelim. Son donem haric ( bunu da halk iradesi yapmıyor) Turklerle Kurtlerin tarihde hic kavgası varmı dostum. Konusurken delillerimiz saglam olsun. Kurtlere kotuluk eden ekserisi samimi Turk milleti degil.

  2. Güzel bir yazi olmuş. Derli-toplu bilgi akimindan çok güzel. Bence din, dil vs önemlidir ama insan olmak daha önemlidir. Zaten insani değerleri üzerinizde taşirsaniz diğerleri kendiliğinde oluşuyor. Ama 10 yillardir bize dayatilan türklük-türk kanı vs. bi geçerliliğin olmadığının tespitidir yaziniz. Trsekkürler

  3. Biraz uzun bir “paragraf”, yaklaşık 800 kelime yani neredeyse bir makale boyunda ama iyiki yazmışsınız, iyi ki böyle yazmışsınız; ağzınıza sağlık.
    İlk olarak böyle bir paragraf gördüm. Bu paragrafın çok dolaşacağını sanıyorum.
    Rahmetli Kemal Karpat Hocanın “Türk Siyasi Tarihi” isimli eserindeki bir dipnotta “son padişahtaki Türk kanının 1/16 kadar” olduğu şeklinde yazıldığını hatırlıyorum. (Okuyalı çok oldu ve kitap yanımda değil; bulunduğum ülkede de Türkiye’deki gibi ücretsiz indirmeye hoş bakılmıyor)
    Şimdi biri çıkıp, yazdığınız paragraftan hareketle, eksik birkaç etnisite bilgisini de ekleyip, Türk kanı oranını çıkartabilir. Hatta, diğer kanları da çıkartabilir. (Tabii birileri padişah hanımları, anaları için rum, ermeni, rus vs. diye anılırken aslında onların da kanlarının karışık olacağı hususunda itiraz da edecektir.)

    Yanlış anlaşılmasın, Osmanlı padişahlarının, biyolojik olarak Türk kanı oranları üzerinden değerlendirilmesinin doğru olmadığı düşüncesiyle yazdım bu yorumu.
    Yoksa kanaatim, Osmanlı idaresinin yalnızca toprak fethetmediği, gönülleri de fethettiği şeklinde…k

    • Tabii İlber hocadan onay alırsa.
      Çünkü hoca çok defa, vak’ayinamelerde bu isimlerin doğru tutulmadığı, ortalıkta dolaşan listelerden hiçbirinin doğru olmadığı hususunda çok yazdı.
      Tr724’de başka tarihçiler de var.
      Gerçe onlar çok defa Sayın Çaman’ın yazdıklarını eleştirmek yerine destekleme sadedinde yazıyorlar ama yine de bir tarihcinin yazması önemli.

  4. Isterseniz bin tane daha irk sayin, Türkiye Osmanlinin devami mi, Türk halki kendini Türk olarak görüyor mu, istedigi kadar farkli kan karissin, insanlar kendilerine Türk diyorlarsa Türktürler ve geriye kalan tersinden irkcilara daha ziyade bilmem napmak düser

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin