Ölüm Kafe’lerle ölüm korkusunu yenmek mümkün mü? [Haber-Dosya: Hasan Cücük]

Ölüm korkusunu yenmeye çalışan Avrupalılar, ilginç bir yöntem buldu: Ölüm Kafe toplantıları. Psikologlar öncülüğünde 3 binin üzerinde toplantı yapıldı. Kafede ölüm gerçeği konuşulup, katılımcıların ölüm korkusunu yenmesine yardımcı olunuyor. Ölüm Kafe (Death Cafe) deyince doğal olarak insanın aklına kuru kafa ve tabutların olduğu, mum ışığında oturulan gizemli bir yer gelir. Oysa hiç de öyle düşündüğünüz gibi değil. Aydınlık bir ortamda çay ve kahve eşliğinde katılımcılar pastalarını yiyip, ölüm ve ölüm sonrası hayat hakkında konuşuyor. Pastaların ise bazen ortamı yansıtması için üzerinde iskelet ve tabut figürleri oluyor.

Ölüm Kafe fikrinin mimarı İngiliz web tasarımcısı Jon Underwood. İlk buluşma Eylül 2011’de evinin bodrumunda gerçekleşmiş. Jon’un annesi psiko-terapist Sue Barsky Reid de ilk Ölüm Kafe’nin ev sahipliğini yapmış. Jon Underwood, “Avrupa’da fikir tartışması yapmak için gayri resmi biçimde bir araya gelme geleneği (felsefe ve bilim kafeleri gibi) var” derken, bu fikri ölüm hakkında daha açık tartışmalar yapılması amacıyla ‘cafe mortel’ etkinlikleri düzenleyen İsviçreli sosyolog Bernard Crettaz’dan aldığını söylüyor. Bugün 32 değişik ülkede Ölüm Kafeler düzenleniyor. Bugüne kadar 3 binin üzerinde Ölüm Kafe buluşmasına binlerce kişi katılmış. Kayıtlar internet üzerinden yapılıyor ve isteyen herkes Ölüm Kafe düzenleyebiliyor. Ancak buna rağmen bu işi gönüllü yapan bulmak oldukça zor oluyor.

Kendine has kuralları var

Avrupa’nın hemen hemen her ülkesinde düzenlenen Ölüm Kafe’nin kendine has kuralları var. Not almak yok. Kayıt yapmak yok. Katılımcılar hakkında dışarıda konuşmak yok. Bunun sebebi gelen insanların rahat bir ortamda ölüm ve ölüm sonrası hayatla ilgili çekinmeden konuşmalarını sağlamak. Katılımcılara gelince çoğunluk bayanlardan oluşuyor ve genelde 50-60 yaşını geride bırakanlar katılıyor. Programlar uzman psikologlar eşliğinde yapılıyor. Katılım sayısına göre gruplara ayrılıyor. Her masaya bir uzman düşüyor. Ancak hemen belirtelim, herkes Ölüm Kafe düzenleyebilir. Bunun için hiçbir şart yok. Psikologların Ölüm Kafe’ye ilgi göstermesinin nedeni, ölümle ilgili sorun yaşayan onlarca insanla muhatap olmalarından kaynaklanıyor.

Önce tüm katılımcılar kısaca kendini tanıtıyor ve neden katıldığını anlatıyor. Çoğunluğun katılma nedeni, yaşlarından dolayı kendilerini ölüme yakın hissetmeleri. Bazıları ise özellikle torunlarının ölümle ilgili sorduğu sorulara cevap veremediği için Ölüm Kafe’ye katıldığını söylüyor. Katılımcılar “Neden kiliseye gidip neden papaza sormuyorsunuz?” sorusuna genelde  “Uzun yıllar gitmedik. Kendimizi kiliseden uzak görüyoruz. Hem burada daha rahat konuşacağımızı düşünüyoruz” cevabını veriyor. Tanışma faslından sonra yaklaşık 1,5 saat sürecek ölüm ve ölüm sonrası hayat üzerine konuşma başlıyor.

İnançsızlık ve ölüm sonrası hayat

Ölüm Kafe katılımcıların iki önemli özelliği bulunuyor; yaşlılık  ve yakın zamanda aile fertlerinden birini kaybetmiş olmaları. Yaş ilerleyince gençken düşünülmeyen ölüm mecburen hayatlarına girmeye başlıyor. Aile fertlerinden birini kaybedenler ise önce büyük bir travma yaşıyor. Sonra ölüm gerçeğini kabul edip, kafasındaki sorulara cevap bulmaya çalışıyor. Uzun yıllar kiliseden uzak kaldıkları için kiliseye gitme yerine Ölüm Kafe’de kafalarındaki sorulara cevap bulmak daha kolay geliyor.

Ölüm Kafe’de gelen itiraflardan biri de; “Biz eskiden daha inançlıydık” oluyor. Günümüz Avrupasında din adeta kağıt üzerinde kalmış durumda. Kiliseye gidenlerin oranı sürekli düşüyor. İnançsızlık (ateizm) en büyük din olma yolunda ilerliyor. Ama buna rağmen ölüm sonrası bir hayata (ahiret) inanmamalarına rağmen ölüm gerçeğini hayatlarından çıkaramıyorlar.

1,5 saat ölüm hakkında konuşan katılımcılar, 15 dakika ise toplantı hakkındaki izlenimlerini paylaşıyor. Çoğunluk Ölüm Kafe buluşması sonrası rahatladığını söylüyor. Ölüm Kafe buluşmalarında, memnun kalmayanlar erken ayrılabiliyor. Hayatın tek gerçeği ölümü görmezden gelemeyeceğini anlayan insanlar, Ölüm Kafe ile sorularına cevap alıp, ölüme kendini hazırlamaya çalışıyor.

ölüm

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Cok aci bir gercek. Ölüm öldürülemiyor ve hepimiz icin geliyor. Ama aci olan su ki; insanlar onun yeni bir baslangic ve ne kadar büyük bir rahmet vesilesi oldugnu bilmiyor. Allah tum bu guzellikleri insanliga duyurabilmeyi nasip etsin muslumanlara.

    Cidden cok ilgimi cekti.Cok tesekkurler paylastiginiz icin

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin