CHP’li Yıldırım Kaya, OHAL Komisyonunun insanların hak aramalarını engellemek için çalıştığını ve buraya yapılan başvurulara 7-8 yıldan önce cevap alınamayacağını söyledi. Kaya, OHAL Komisyonunun işlevinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini (AİHM) oyalamak olduğunu söyledi.
CHP’nin OHAL uygulamalarını araştırmak için oluşturduğu komisyonda yer alan Parti Meclisi üyesi Yıldırım Kaya, OHAL Komisyonu’nun insanların hak aramalarını engellemek için çalıştığını ve buraya yapılan başvurulara 7-8 yıldan önce cevap alınamayacağını söyledi. Kaya, OHAL Komisyonu’nun işlevinin AİHM’i oyalamak olduğunu savundu. CHP’nin OHAL uygulamalarını araştırmak, KHK’larla ihraç edilenleri hukuksal olarak yönlendirmek amacıyla parti bünyesinde oluşturduğu inceleme komisyonuna 70 bin başvuru yapıldı. CHP’nin OHAL Komisyonu’nda görev alan Parti Meclisi (PM) üyesi Yıldırım Kaya, “Başvuru yapanlardan 20-25 bin kişiyle yüz yüze görüştüm. 70 bin dosyayı inceledik. Mağdur olduğunu tespit ettiğimiz dosyaları ilgili bakanlıklara gönderdik. OHAL bitene kadar komisyonumuz çalışmalarını sürdürecek” dedi.
İNCELEMELER 7-8 YIL SÜREBİLİR
Hükümet tarafından oluşturulan OHAL Komisyonu ile CHP’nin kendi bünyesinde yürüttüğü OHAL incelemelerine ilişkin, Milliyet’e konuşan Kaya, OHAL Komisyonu’nun sonuç alması için 7-8 yıl beklenebileceğini, komisyonun insanların hak aramasının yolunu kapattığını ve AİHM’in de ‘kandırıldığını’ söyledi. Kaya’nın açıklamaları şöyle: “70 bin dosyayı teker teker inceledik. Gerçekten mağdur olduğunu tespit ettiklerimizin dosyalarını ilgili bakanlıklara gönderdik. Ayrıca bu kişilere hukuksal destek vererek, ne yapmaları, nereye başvurmaları gerektiği konusunda bilgilendirmede bulunduk. OHAL uygulaması bitene kadar, bu konuda mağdur olmuş insan kalmayana kadar komisyonumuzun faaliyetini devam ettireceğiz. Genel Başkanımızın talimatı da o yönde. Ancak şu anda hükümet tarafından oluşturulan OHAL Komisyonu ile bir temasımız bulunmuyor.”
BÖYLE BİR KOMİSYONUN KURULMASI BİLE HATAYDI
“OHAL Komisyonu’nun sonuç alması için 7-8 yıl beklenir” diyen Kaya, “Çünkü bu komisyon artık insanların yargıya gidiş yolunu kapatan bir oyalama komisyonu halini aldı. Artık insanlar komisyonun sonucunu beklemiyor. Çünkü yargıya gidebilmek için komisyonun karar vermesi gerekiyor. İnsanlar sadece yargıya gitmek için karar çıkmasını bekliyor. Böyle bir komisyonun kurulması bile hataydı. Normal olarak insanlar dâvâ açacaklardı, mahkemeler de inceleyip karar verecekti. Daha sonra Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar başvuracaklardı. İşte bu komisyonu kurarak, insanların hak arama yollarını kapattılar. AİHM’yi de kandırdılar. ‘Hep biz kandırılıyoruz bu kez de biz kandıralım’ dediler, ama bu iş Türkiye’nin aleyhine oldu. Adaletin terazisini tutan eli kırdılar. Bu denli önemli bir işi de maalesef beceriksiz bir ekibe verdiler. Bu komisyonun vereceği kararlarla sonuç değişmiyor. Bir faydası olmuyor. Mağdurların sorununu tamamen ortadan kaldırmak için önce yargının iyi işlemesi ve adaletli hale getirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Berlin’de hakimler var” “da AİHM’de hakimler yok mu? Kandıran suçlu da, kandırılanın hiç mi suçu yok? “Dava başvuruları için, iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekir” demeyi bilen kafalar, “davayla ilgili hükmün oluşmasına neden olan tarihten sonraki düzenlemeler başvuruyu engellemez” şeklinde duzenleme getiremez mi? Basit bir haber portalı yorumcusunun düşündüğünü koca koca kafalar düşünemiyor mu? Yani şimdi TBMM, OHAL Komisyonu sonrasında da “OHAL Temyiz Komisyonu” diye yeni bir Komisyon kursa, başvurular 7-8 yıl daha ötelenebilecek mi? Allah, zalimlerin zulmüne engel olsun. Hangi ırk, cins, mezhep, sınıf, zümre, görüş, parti, hizip, ulusal ya da uluslarası kurum ve kuruluşta olursa olsun, hak ve hakikatı arayanlara, insaf ehline yardım etsin, işlerini kolaylaştırsın. Zalime, zalimin zulmüne bilerek ya da bilmiyerek yardımcı olup gunahlarını arttıranlara daha fazla fırsat vermesin…
Ya düpedüz mürettip hatası olmalı. CHP’li Sayın Kaya’nın “70 bin dosya var. 20-25000 kişiyle yüzyüze görüştüm” demiş olması zor görünüyor. Milliyet’teki arkadaşlar rakam hatası mı yaptı acaba? Bir gün 24 saat. Bir kişi ile, bir dosya için, bir saat görüşse, günde 24, ayda 720, yılda 8.760 kişiyle görüşmüş olmaz mı? Yok yok matematik kuralları değişmediyse düpedüz bir yerde problem var. Daha ilk cümlede böyle problem varsa, vay geldi başımıza…