Sedat Peker’in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hem 15 Temmuz’da hem de sonrasında ‘kayıtsız’ silahlar dağıtmaya devam ettiğine yönelik ifşaatı yeni soruları gündeme getirdi.
MİT TIR’larını durduran Adana eski Jandarma Bölge Komutanı Hamza Celepoğlu’nun da avukatı olan Vural Ergül Twitter hesabı üzerinden önemli bir noktaya dikkat çekti ve bir soru yöneltti.
Vural, “SORU: 15 Temmuz’da yaşamını yitirmiş ya da yaralanmış kaç yurttaş
@sedat_peker’in dağıtıldığını açıkladığı o kayıt dışı silahlarla yaşamını yitirdi veya yaralandı?” diye sordu.
İşte o paylaşım;
SORU: 15 Temmuz'da yaşamını yitirmiş ya da yaralanmış kaç yurttaş @sedat_peker'in dağıtıldığını açıkladığı o kayıt dışı silahlarla yaşamını yitirdi veya yaralandı? pic.twitter.com/ASffa11Jih
— Vural Ergül (@VuralErgul2) July 8, 2021
15 Temmuz sürecinde 249 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Fakat o gece ölenlerin birçoğuna otopsi yapılmadığı veya yapılsa bile bu raporların bulunamadığı ortaya çıkmıştı. Hayatlarının kaybedenlerin birçoğunun hangi silahlarla öldürüldüğü hala meçhul durumda.
15 Temmuz sürecinde 249 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Fakat o gece ölenlerin birçoğuna (KAÇ KİŞİ?) otopsi yapılmadığı veya yapılsa bile bu raporların bulunamadığı (KAÇ KİŞİNİN?) ortaya çıkmıştı. Hayatlarının kaybedenlerin birçoğunun (KAÇ KİŞİNİN?) hangi silahlarla öldürüldüğü hala meçhulü durumda.
15 Temmuz 2016, 1819 gün var.
1819 Gün 43656 Saat yapar.
Hadi oynanan trajedinin saati net değil, normal tiyatro sahneleri gibi 19.00 diyen de var, 20.30 diyen de. Oyunun başlamasının hemen sonrasında bütün bir milleti figüran olarak kullananlar, daha sabah aydınlanmadan, suçluları (!) bulup binlerce hakim ve savcıyı ihraç ettiler.
Şehitlerimizin otopsileri neden yapılmadı? Yapılanların raporları neden net değil? Hangi silahla öldürüldüğü bile belli olmayan kaç kişi var ve birkaç saatte iki binden çok hakim savcıyı ihraç eden Hükümet, 43 bin küsur saatte 249 kişinin katilini neden belli edemedi?