Kulis-Haber | MİT Müsteşarı darbeden 14.00 gibi haberdar olmuş; Bazı tankların atış aksamları sökülmüş

HABER-KULİS | TUNA YILDIZ

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. Darbe gecesine ilişkin mahkeme tutanaklarına yansıyan ifadeler, mesleğini yapmaya çalışan gazetecilerin çabaları, bazı görgü tanıkları ve mağdurların anlatımları ülkeye kabul ettirilmeye çalışılan resmi söylemi ters düz etti. Ancak darbenin perde arkası tam olarak aralanmış değil.

TBMM bünyesinde kurulan “Darbeleri Araştırma Komisyonu”nun AKP’li üyeleri tarafından hazırlanan rapor buharlaştırıldı. Komisyon Başkanı Reşat Petek raporu kendi internet sitesinden yayımladı. Tüm tarafgirliğine rağmen resmi söylemi yıkacağı endişesiyle TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ‘rapor yok’ diyerek reddettiği doküman resmi belge niteliğinde değil.

İktidar partisi ve muhalefet milletvekillerinin oluşturduğu komisyon yaklaşık 6 ay boyunca, darbeye ilişkin bazı isimlerin ifadesine başvurdu. Komisyonda görev yapan bazı milletvekilleri ve bürokratlar, darbe gecesine ilişkin belirli kritik noktaları ziyaret etti. Aralarında MİT Müsteşarlığı yerleşkesi, Akıncı Üssü, Genelkurmay Karargahı, TBMM ve Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu gibi merkezlerde görevlilerden bilgi aldılar.

Tr724’e güvenilir kaynaklardan gelen bilgiler, işte bu çalışmalar sırasında elde edilen önemli bilgilerin kamuoyundan saklandığını ortaya koyuyor. Söz konusu kurumları ziyaret eden ve bürokratlardan birinci ağızdan bilgi alan kaynakların verdiği bilgilere göre; darbeden saatler önce MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının olası girişimden haberdar olmuş.  Milletvekilleri ve bürokratlar, öncelikli olarak darbenin en yoğun hissedildiği İstanbul’da incelemelerde bulundu. Bu kapsamda 1. Ordu Komutanlığı’nda o gece sokağa çıkan tanklar incelendi. Tankçı bir subay ve astsubay katılımcılara bilgi verdi. Halen görevde bulunan TSK personeli, Türkiye’nin farklı noktalarında sokağa çıkan tankların bazılarının atış aksamlarının önceden söküldüğünü tespit ettiklerini söyledi. Bu bilgi karşısında şaşıran  katılımcılar, yanlış anlamış olacaklarını belirterek, “Atış aksamlarının sökülmesi ne anlama geliyor?” diye soru yöneltti. Subay bilginin doğru olduğunu, kendilerinin de tankların merkeze çekildikten sonra konudan haberdar olduklarının altını çizdi. Ancak, tankları kullanan kişilerin bu girişimden haberdar olmadığına dikkat çekti. Çarpıcı olan ise bu önemli bilgi inceleme raporlarında yer almadı.

FİDAN, DARBENİN HER AŞAMASINDAN HABERDAR

Ziyaretçiler bununla da yetinmedi. Darbe gecesi 5 helikopterin kuşattığı iddia edilen MİT Müsteşarlığı ve TBMM’de de incelemeler yapıldı. Dar bir kadronun yaptığı ziyarette verilen bilgilerin “off the record” olduğu yönünde bilgilendirmelerde bulunuldu. Heyete mermi izlerinin isabet ettiği duvarlar gösterildi. Geceye ilişkin bazı aktarımlar yapıldı. Buna göre,  darbe girişimini saatler öncesinden MİT’e giderek haber eden Binbaşı O.K’nin ifade aşamasının bütün sürecinden MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın haberi varmış. Off the record olarak ziyaretçilere verilen bilgilere göre; Binbaşı O.K. saat 14.00 sularında MİT yerleşkesine gitti. Konunun aciliyeti ve önemine binaen Fidan bütün süreçlerden haberdar edildi. Darbe olacağı bilgisi alındıktan sonra, MİT Müsteşarı Fidan özel bir hattan dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve bazı komutanlarla da görüşme gerçekleştirdi. Kamuoyuna yansıtıldığı şekliyle dönemin Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları söz konusu bilgiden 18.00’den sonra haberdar olmamış. Tam aksine TSK’daki tüm hareketlilikten an ve an haberdar edilmişler. Ancak buna rağmen gerekli hiçbir önlem alınmamış. Fidan’ın askerlerin İstanbul’da köprüye çıktığı dakikalarda dönemin Diyanet İşleri Başkanı ve Suriyeli bir isimle akşam yemeği yemesi de olayı gölgelemek amacıyla hazırlamış bir kurgudan ibaretmiş. Kaynağın verdiği diğer bilgi ise, 5 helikopter tarafından taciz atışı yapıldığı iddia edilen MİT yerleşkesindeki duvarlarda sadece birkaç kurşun izinin olması da soru işaretlerini artıran diğer nedenler arasında.

TBMM’DE KULLANILAN BOMBA ETKİLİ BİR PATLAYICI DEĞİL

Kaynağı, en fazla şaşırtan olay ise TBMM’nin bombalanması. Bir F-16 savaş uçağı tarafından bombalandığı iddia edilen Meclis’in sadece fuaye alanının zarar görmesine anlam veremediğinin altını çiziyor. Bombalama olayı ile ilgili bir bomba uzmanının kendilerine brifing verdiğinin altını çizen kaynak, ziyarette yaşanan çarpıcı bir olayı şöyle aktarıyor: “Biz kendilerine ‘Türk savaş uçakları Kandil’e de böyle mi bomba atıyor? Şayet orada da benzer bir hedef sorunu varsa vay halimize’ diye bir soru yönelttik. Bomba uzmanı, gelen soru karşısında şoke oldu. Ziyaret sonrasında aynı kişi dışarı çıkarken yanıma yaklaştı ve kulağıma eğilerek, şunu söyledi: ‘Bu patlayıcı F-16’da kullanılan gibi etkili bir patlayıcı değil. Ancak bu kadar söyleyebilirim efendim.’

Kaynak, söz konusu bilgileri bugüne kadar paylaşmamalarına gerekçe olarak ise süreci gösteriyor. Devletin bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte muhalefet kanadının da Gülen Hareketi’ni bitirme noktasında hem fikir olduğunu aktarıyor. Geçen sürede yaşanan bazı olumsuz hadiseler karşısında vicdan azabı yaşadıklarını itiraf ediyor. Söz konusu ziyaretler esnasında “kayıt dışı” kavramının sürekli kullanıldığını belirten bilgi sahibi, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bugün komisyon üyeleri başta olmak üzere meclisteki vekillerin büyük çoğunluğu darbenin arkasında Gülen gurubunun olmadığını biliyor. Ama ortak kanaatten dolayı herkes gözünü kapatıyor. Neticede ortak düşmandan kurtulmuş oldular. Bundan dolayı susmayı tercih ediyorlar.”