‘Millî para ile ticaret’ hayaldi, artık hayal ötesi oldu

Ekonomi Uzmanı Uğur Gürses, Türk hükümetinin ekonomide uyguladığı yasakçı ve ‘arka kapı’ politikalarının TL’nin değerine, likiditesine ve konvertibilitesine hasar verdiğini, bunun da kısa vadede onarılamayacağını ifade etti. Gürses, millî para ile ticaretin orta vadede bile hayal ötesi olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dövizdeki hareketlenmeler sonucu ‘millî para ile ticaret’ konusunu gündeme getirmişti. Geçen ağustos ayında konuyla ilgili konuşan Erdoğan, “En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya, İran, Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz.” demişti.

Erdoğan, Müslüman ülkelere ‘millî para’ çağrısı yapmıştı

Kasım 2018’de Müslüman ülkelere bu konuda çağrı yapan Erdoğan, “Aramızdaki ticarette milli para birimleri kullanmamız, emperyalist prangaları parçalamamız bakımından son derece önemlidir.” ifadesini kullanmıştı.

Uğur Gürses

DW Türkçe’de ekonomi ve piyasa analizi yapan Gürses, Türk Lirası’nın nasıl içine kapandığını anlattı. İktisattaki ‘İmkânsız Üçlü’ hipotezinde; bir tarafta kurların, diğer tarafta faizlerin belirlenebildiği zeminin ‘sermaye kontrolünün yapıldığı zemin’ olduğunu anlatan Gürses, “Açık bir ekonomide kur ve faizin ikisi aynı anda kontrol edilemez. Henüz yılı dolmayan ekonomi yönetimi işte bu ‘deneye’ girişti.” yorumunu yaptı.

Atılan adımlarla Türk Lirası’nın başına gelenleri 6 maddede sıralayan Gürses, sonuçta ekonominin büyük hasar gördüğünü, Türkiye’nin 30 yıl geriye sürüklendiğini yazdı.

İşte Uğur Gürses’e göre, son üç ayda Türk Lirası’nın başına gelenler ve sonuç:

  1. Hem serbest dalgalanma özelliği hem de konvertibilite özelliği ağır hasar almıştır.
  2. Swap pazarındaki bu kısıtlama ve örtülü yasaklarla, içeride TL kredilerin önemli kaynaklarından olan bu pazarın artık eskisi gibi Türkiye’ye kaynak yaratma ve akışında belirgin işlevi olamayacaktır.
  3. Astronomik swap faizleri spot pazarda yani bugünkü pazarda döviz kurunu düşürse de vadeli pazardaki ileri dönük tarihler için dövizin TL değeri astronomik pahalı hale gelmiştir.
  4. Yurtdışı ile yurtiçi fiyatlamada farklılıklar ortaya çıkmıştır; swap faizlerinin gevşemesi halinde doların spot pazar fiyatı yükselecektir.
  5. “Milli parayla ticaret” artık orta vade için bile tamamen hayal ötesidir. Milli parası üzerine yabancılara borç verme kısıtları koyan ülkenin parası ile kimse ticaret yapmaz.
  6. Likidite ve konvertibilitesi hasar gören paranın, yatırım endekslerinde ağırlık kaybı veya tamamen çıkarılması ile benchmark kriterli yatırım portföylerinde Türk Lirası varlıklara daha da satış getirebilecektir.

Sonuç şu: Açık bir ekonomide, sermaye hareketleri serbest iken, kur rejimi de dalgalı kur rejimi iken tüm bunları tersine çevirecek adımların bir de “arka kapı” yöntemleri ile yapılması Türkiye’yi 30 yıl geriye sürükleyen bir akıma bıraktı. Hasar büyük. Seçime ‘düşürülmüş kurla’ giriliyor olacak belki ama faturası seçim sonrasında ödenecek. Durgunluğu ve krizi derinleştirecek.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin