Militarist ekonomi ve OYAK

YORUM | SEMİH ARDIÇ

28 Şubat 1997 tarihli Millî Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinden 17 Haziran 1997’de Refahyol Hükûmeti’nin istifasına kadar geçen devir, daha sonra ‘28 Şubat’ diye isimlendirilecek post-modern darbenin ilk safhasıdır. O günlerde demokrasiye balans ayarının şiddeti giderek artırılmış, askerî vesayet müteakip seneleri içine alacak şekilde kalıcı bir mahiyete büründürülmüştür.

28 Şubat zihniyeti siyasetten iktisada, bilimden sanata, eğitimden kültüre hemen her sahanın genetiği ile oynadı. Turgut Özal’ın 12 Eylül 1980 askerî darbesinin izlerini silmek için imza attığı hukuk reformları birkaç sene içinde birer birer rafa kaldırıldı. Memlekette yarı militarist, yarı sivil bir demokrasi nizamı tesis edildi.

28 ŞUBAT’IN HESABI HÂLÂ SORULAMADI

O günlerle hesaplaşma umudunu yeşerten 28 Şubat davası 2012’den beri mahkeme salonlarında adeta askıda tutuluyor. Genaraller başta olmak üzere 100’den fazla emekli askerin ceza alıp almayacağını önümüzdeki günlerde müşahede edeceğiz.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika turunda dile getirdiği ‘28 Şubat’ın sivil ayağı da hesap verecek’ çıkışının blöf olup olmadığını da zaman gösterecek. O çıkışa dair ilk intibamı 2 Mart tarihli makalemde (http://www.tr724.com/evet-besli-cete-diyorlardi/) ifade etmiştim.

AKP lideri Erdoğan’ın ‘Şu ana kadar 28 Şubat’ın beşli çetesi ve medyası es geçildi’ çıkışınını maksadı ne olursa olsun biz o kapıdan içeri çoktan girdik ve hafızaları tazelemeye vesile olacak dosyaların tozunu almaya koyulduk. tr724.com kadrosundaki kalemler bu başlıkta da demokrasimize, tefekkür dünyamıza kıymetli katkılar sağlıyor.

27 MAYIS’IN ESERİ OYAK HOLDİNG

‘Evet, beşli çete diyorlardı’ başlıklı makalenin sonunda militarist ekonomiye atıf yapmıştım. Bu makalede de militarist ekonominin merkezinde tesis edilmiş Oyak Holding’e temas edeceğim. Nevi şahsına münhasır bu holdingin temelleri 27 Mayıs 1960 darbesinin karargâhı Milli Birlik Komitesi tarafından atıldı.

3 Ocak 1961 tarihli 205 Sayılı Kanun ile tesis edilen Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), ‘ordu mensuplarının kendi içlerinde ve kendi malî imkânlarıyla bir dayanışma suretiyle istikbal endişesinden kurtularak maddî ve manevî huzura kavuşmalarını temin maksadıyla’ kuruldu. OYAK, TSK mensuplarının (assubaylar hariç!) emeklilik günlerinde rahat etmelerini sağlamakla kalmadı, Koç ve Sabancı gibi holdinglerle başa baş bir ekonomik büyüklüğe ulaştı.

305 BİN 728 ÜYESİ VAR

Hal-i hazırda 305 bin 728 üyenin her ay maaşlarının yüzde 10’unu (kesinti oranı yedek subaylarda yüzde 5) kesen Oyak 2016 senesinin sonunda 64,5 milyar Türk Lirası hasılat geliri elde etti. Holding bünyesinde otomotivden demir-çelik endüstrisine, gıdadan kimyaya, enerjiden lojistiğe kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren firmalar var.

Bursa’da otomotiv imal eden Oyak Renault, Zonguldak Ereğli’deki demir çelik devi Erdemir bunlardan sadece ikisi. OYAK’ın işleyişinde Genel Kurul’dan sonra iki organ etkin. Temsilciler Kurulu ve Yönetim Kurulu. Bunlardan temsilciler kurulu 50 ila 100 askerden oluşurken, 40 kişilik Genel Kurul’da sadece 9 sivil üye bulunuyor. 205 Sayılı Kanun’da 7 kişilik yönetim kuruluna 3 asker üye olacağı belirtiliyordu. 1976’dan itibaren özel komitenin seçtiği kişinin de asker olmasıyla asker üye sayısı 4 oldu. 2001 yılında 3 muvazzaf, 3 emekli asker ile bu sayı 6’ya çıktı.

OYAK YÖNETİM KURULU BAŞKANI EMEKLİ TÜMGENERAL MEHMET TAŞ

Mevcut yönetim kurulu 8 kişiden müteşekkil. Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı emekli Tümgeneral Mehmet Taş ifa ediyor. Yönetim Kurulu’nda eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Süleyman Savaş Erdem de genel müdür (CEO) olarak bulunuyor.

Her ne kadar askerî kuruluş olmadığı, TSK’ya bağlı olmadığı ifade edilse de devasa holdingde mühür askerlerin elinde.

OYAK üyelerinden elde ettiği gelirleri dilediği gibi kullanma imtiyazına sahip. Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) bile olmayan bir ayrıcalık bu. OYAK diğer şirketlerden farklı olarak, Kurumlar Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi, Gelir Vergisi, Damga Vergisi, Gider Vergisi gibi vergilerinden de muaf. Sadece iştiraki olan şirketler, Gelir Vergisi ödüyor. Böylesine ayrıcalıklı bir yapıda büyümemek mümkün mü?

OYAK: BİZ BİR ŞİRKET DEĞİLİZ

Oyak’ın resmî internet sitesinde, ‘OYAK, bir şirket değildir’ başlığı altında, “OYAK, bir anonim veya limited şirket değildir. Sermayesi ve çıkarılmış hisse senedi yoktur. Dolayısıyla, devletin veya kişilerin elinde hiçbir zaman OYAK hissesi olmamıştır.” deniliyor.

Şirket değil, amma velakin 64,5 milyar TL hasılat yapıyor. Ciroda Koç ve Sabancı ile yarışıyor. Şirket değil, otomobil imal edip satıyor, ihracat yapıyor. Şirket değil, Türkiye’nin en büyük sanayi tesislerinin sahibi! Bunları yaptığı gibi muadili şirketlerin ödediği vergilerden muaf! Deve kuşu misali. Kuş desen uçmaz, deve desen taşımaz!

SAYIŞTAY VE MALİYE TEFTİŞİ DE YOK

Vergi muafiyetine ilaveten Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Maliye teftişi de söz konusu değil. Hiç kimse de ‘bu nasıl iş?’ demiyor, diyemiyor. Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Maliye teftişi de söz konusu değil.

27 Mayısçıların izinden giden takipçileri bugün de Türkiye’de layüsel. Devirler değişse de militarist ekonominin ağırlığı ve ayrıcalıkları azalmıyor, bilakis artıyor. Oyak, Erdemir ve İsdemir’i 2005’te özelleştirme ihalesinden devralmıştı. O gün 28 Şubat’a bir reaksiyon olarak ortaya çıkan AKP iktidarda idi. Oyak düne kadar Axa Sigorta’nın ortağı ve Oyakbank’ın sahibiydi.

28 ŞUBAT’IN GENERALLERİNE SORMADAN ADIM ATILAMAZ

Sermaye birikiminin kıt olduğu bir coğrafyada kanun zırhına bürünmüş militarist bir ekonominin mevcudiyeti diğer iktisadî ve içtimaî sınıfların nasıl bir adaletsizliğe maruz bırakıldığını ele veriyor.

28 Şubat’ın ya da 27 Nisan 2007 e-muhtırasının fâili generallerin onayına sunmadan Oyak’ta stratejik kararların alınamıyor olması her halde demokrasinin lehine bir tablo sayılamaz. 28 Şubat’ta veya 27 Nisan’da sivil-seçilmiş hükûmetlere kapıyı gösteren generallerin bazıları Oyak’ta halen yönetimde.

Ne kadar ilkeli bir demokrasimiz var değil mi?

Oyak’ta görev alan generallerin o sektör ya da iş kollarıyla alakalı hiç bir tecrübesi yok. Emekli bir asker tecrübesini savunma sanayiinde değerlendirmek yerine niçin salça fabrikasıyla, bisküvi-çikolata pazarlamakla uğraşır? Bu garabet içi boşaltılmış ‘millî ve yerli’ kavramları ile izah edilemez.

MİLİTARİST EKONOMİNİN ÜZERİNDEKİ ÖRTÜ KALKSIN

Türkiye’de askerî vesayetle hakiki bir hesaplaşmanın olabilmesi için evvela militarist ekonominin üzerindeki o kadife örtü kaldırılmalı. İmtiyazlı grupların varlığına son verilmeli ki rekabet adil şartlarda gerçekleşsin. Bunlar yapılmadan, sermayeyi şeffaf hale getirmeden demokrasi tahkim edilemez.

Sivil, yerli ve millî Boydak, Koza İpek ve Naksan gibi bine yakın Anadolu şirketine el koyacak kadar kendinden geçmiş muhteris AKP kadrolarının Oyak bahsinde üç maymunu oynaması tek kelime ile ibretliktir.

 

OYAK HOLDİNG’İN FAALİYET GÖSTERDİĞİ SEKTÖRLER VE ŞİRKETLER:

OTOMOTİV: Oyak Renault, Mais, Omsan, Omsan France, Omsan GMBH, Selyak, Goodyear.

ÇİMENTO: Adana Çimento, Adana Kağıt Torba, Çimsa, Bolu Çimento, Ünye Çimento, Mardin Çimento, Elazığ Çimento, Oysa Niğde çimento, Oysa İskenderun Çimento.

FİNANS: Oyak Yatırım Menkul Değerler, Oyak Ankerbank, Oyak Grup Sigorta.

HİZMET: Oyak İnşaat, Oytur, Oytaş Oycem, Oyak Güvenlik.

GIDA-TARIM: Hektaş, Tukaş, Tam Gıda, Eti Pazarlama.

KİMYA: Akdeniz Kimya, Chemson, Almatis.

DEMİR-ÇELİK VE MADEN: Ereğli Demir Çelik (Erdemir), İskenderun Demirçelik (İsdemir), Ermaden, Ersem, Ataer, Erdemir-Ro

ENERJİ: Birleşik Enerji, Oyak Enerji, İsken, Ayas.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin