Miçotakis ‘geri itmeler’ konusundaki soru karşısında sinirlendi, gazeteciyle tartıştı

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis dün Atina’da Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi ağırladı. Görüşme sonrasında düzenlenen basın toplantısında, Hollandalı bir gazetecinin, Yunanistan’ın göçmenleri Türkiye’ye geri ittirdiğini sorması üzerine resmi bir toplantıda ağız dalaşına girdi.

Kameralar ve basın mensupları önünde Başbakan Miçotakis’e, “Sayın Başbakan, ne zaman yalan söylemeyi bırakacaksınız. Geri ittirme konusunda, Yunanistan’daki mültecilere ne olduğuyla ilgili ne zaman yalan söylemeyi bırakacaksınız” sorusunu soran Ingeborg Beugel, bu konuda somut kanıtlar olduğunu da dile getirdi.

Fakat Miçotakis bu konuda çok sert açıklamalar yaparken bir ara deneyimli gazeteci ile ağız dalaşına da girdi.

2019’dan beri ülkeyi yöneten Miçotakis, “Hollanda’da siyasetçilere doğrudan soru sorma gibi bir gelenek olduğunu görüyorum ve buna saygı duyuyorum. Fakat saygı duymadığım şey bu bina içinde bana, Yunanistan’a ve Yunan halkına hakaret etmeniz” dedi. Miçotakis mülteci krizinde suçlunun Türkiye olduğunu söylerken, Hollandalı gazeteciye Samos Adası’ndaki yeni mülteci kamplarına gidip gitmediğini sordu.

Beugel gittiğini söyleyince iyice öfkelenen Miçotakis, “Gitmediniz, gitmediğinizi biliyorum” diyerek Türkiye’nin bu süreçte suçlu olduğunu öne sürdü.

Basın toplantısının ardından Beugel, Twitter üzerinden Samos’a bu yılın Mayıs ayında gittiğini ve yaptığı haberleri gösterdi. Beugel, “Hollandalı siyasetçi Tineke Strik ile birlikte Samos’taki korkunç mülteci kampına giden ilk gazeteciyim. İnanmıyorsan Google Çevirileri kullan” mesajını paylaştı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Gazeteci,bir ülke başbakanını kendi evinde,kameraların ve konuğunun önünde yalancılıkla,narsistlikle,insanları aptal yerine koymakla itham ediyor.

    Başbakan da sinirli bir vücut dili ve ses tonuyla gazeteciye buna hakkı olmadığını,kendi evinde ve halkının önünde böyle davranamayacağını söylüyor.

    Gazeteci ile başbakan arasındaki diyalog gazetecinin kabalığı nedeniyle gerginlikle sonlanıyor.

    Bu tabloda gazetecinin her ne kadar göçmen dramı konusunda hassasiyet sahibi ve iyi niyetli bir aktivist olduğunu kabul etsek bile tercih ettiği üslubun tecviz edilebilir yanı olduğu söylenemez.Vakıa bir hukuk kaidesidir ama bilvesile burada zikredilebilir;usül esasa mukaddemdir.

    Gazeteci ”fotoğraflar,videolar,tanık beyanları var,push back yapılıyor ve tüm bunlar dünya kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor.Bu insanlık dramı karşısında neden daha insani politikalar tercih edilmiyor” Şeklinde veya benzeri bir soru sorsaydı da başbakan haberde yorumlandığı gibi agresif bir tavır sergileseydi haberinizin veriliş tarzı doğru olabilirdi.

    Ancak böyle hareket edilmedi. Hassas bir mevzuya dünya kamuoyunun dikkatini çekme fırsatı;yaşlı bir gazetecinin genç bir siyasetçiye had bildirme üslupsuzluğu nedeniyle değerlendirilemedi.

    Ayrıca,

    Haberde okuyucuya söylenmek istenenin aksine başbakan gazeteci polemiğinde başbakan zor durumda kalmadı. Bilakis bu bilinçli tercihi ile -başbakan muhtemelen böyle bir hamleye hazırlıkı idi,çünkü mezkur gazetecinin bundan evvel de göçmen politikalarına sert eleştiriler getiren bir aktivist olduğu biliniyordu dolayısı ile toplantıda sert bir soru gelebileceği başbakana danışmanlarınca söylenmiş olmalı – iktidara gelmelerinde önemli katkı sağlayan başta aşırı sağ seçmen olmak üzere tüm muhafazar kesime görmek istedikleri tavrı gösterdi ve iktidar olarak zor günler geçirdikleri bugünlerde nispi bir avantaj elde etti.Bir nevi ”one minute” hadisesi..

  2. Bence gazeteci daha nazik olsa bile bu başbakan aynı tarz devam eder,inkar ederdi. Gazeteciye, o kampa gittiğini bile bile gitmedin yalan söylüyorsun diyerek kendisi yalan söyleyen bir başbakan. Kendi seçmenine oynayan bir siyasetçi işte. Gazeteci yılların getirdiği, belki iki yıldır yaşanan bu itmelerden çok üzüldüğü için resmen dalmış Başbakan’a. Çok da iyi etmiş. Gerçekler çıkıyor işte ortaya. Güzel Yunan halkının içinde de anti göçmen insanlar ve siyasetçiler var malesef. Bu da hayatın bir gerçeği.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin