Memnuniyetsizliğin kışı…

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Ne muazzam bir trajedidir o. Usta, iktidarın ölümcül zalimliğini muazzam diyaloglarla anlatır. William Shakespeare ve onun muhteşem oyunu Richard III’ten bahsediyorum.

Başlıktaki tabir de orada geçer zaten.

Kamburunda saf ihtiras besleyen bir kralın iktidar uğruna neler yapabileceğini anlatır Richard III…

Yıllar sonra John Steinbeck, Memnuniyetsizliğin Kışı (The Winter of Our Discontent) adlı romanının başlığı için açılış satırını kullandı.

Ülkemizde daha ziyade Murathan Mungan’ın Yalnız Bir Opera (yanılmıyorsam) şiirinde geçtiği şekliyle ezberlenir gençler tarafından:

“Kış başlıyor sevgilim… Hoşnutsuzluğumuzun kışı başlıyor…”

Gerçek hayata da sıklıkla uyarlanır bu tabir. En son İngiltere’nin mali ve sosyal buhran yaşadığı 1978-79 kışı için kullanıldı İngiliz medyası tarafından. Yokluk, grevler ve isyan…

Şimdi bir kışın daha kıyısındayız.

Açıkçası rasyonel verilere dayanarak söylemiyorum bu yazdıklarımı. Yani tamamen kişisel ve “iç”sel bir şey dile getirdiklerim.

Ve kanaatimce 2020-21 kışı bütün dünya için sanki bir Memnuniyetsizlik Kışı olacak.

Sosyal dönüşümler ve gelişimler hızlı olmuyor. Eşyanın tabiatına aykırı bu durum.

Ancak plonje bir perspektifle bakıldığında yaşananları anlamlandırmak mümkün oluyor. Bunun için de tarih tekerinin epey dönmesi gerekiyor. Dolayısıyla “yatcaz kalkcaz bitcek” gibi beklentiler ve hayaller çoğu kez kırıklığa mahkum oluyor.

En önemlisi ise gerçek bir Hoşnutsuzluk Kışı yaşanmadan bitmesi mümkün olmuyor.

Çünkü dibe vuruşun ve bunun yankılarının, yansımalarının görünmesi gerekiyor.

İşte bu kışı atlatabilenler için değişiyor mevsim. Usta yazarın dediği gibi, bir güneş tarafından şanlı bir yaza dönüşüyor o zaman.

Zalimin zulmü de bu eşiği aşmadan bitmez gibi gelir bana.

Hem sosyolojik, hem iktisadi ve ruhi dönüşümler, hercümerçler yaşanması gerekiyor.

Koronavirüs böylesi bir kışın işaret fişeğini yaktı geçtiğimiz yıl. Ve emin olun bu kış geçen kışa nazaran çok daha sert geçecek.

Yokluklar, mazlumiyetler arşa yükselecek belki.

En munis insandaki isyan hissi depreşip ayağa kalkacak ve içinde gizlenen isyanın kıyamıyla yüzleşecek sıradan insanlık.

Evet memnuniyetsizliğimizin kışı başlıyor dostlar.

Çok sıkı bir ayaz, buzdan bir zemheri geçecek üzerimizden.

Felaket tellallığı olarak görmeyiniz lütfen bu perspektifi.

Dünya nicedir bir hastalığın ön evresinde debeleniyordu. Toplumlardan ve şahıslardan bağımsız olarak ifade ediyorum bunları. İnsan, kendi yaptıklarının bedelini ödüyor ve ödeyecek şüphesiz.

Kış, sair zamanlarda vaka-yı adiyeden bir mevsim ama bu kış hoşnutsuzluğun kışı ve ister şanslı olarak addedelim kendimizi ister şanssız, kolay rastlanmayacak bir döneme denk geldik hep birlikte.

Bu tür dönemlerde neler yapılabileceğini söylemiş işin ehilleri.

Baharı, yazı görebilenler daha iyi anlayacaktır bu yazılanları.

Şimdilik böyle…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin