MB’nın para ve kur politikası metninde ‘Katar’ farkı!

HABER ANALİZ | YUSUF DERELİ  

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2022 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası metnini yayımladı. Metinde swap anlaşmalarıyla ilgili de ayrıntılara yer verilmiş. TCMB’nin gerçekleştirdiği swap miktarının kademeli olarak azaltacağı belirtiliyor.

45. maddede Kore, Çin ve Katar’la yapılan swap anlaşmalarından söz ediliyor. Buna göre, Kore ile 17.5 milyar liraya karşılık 2,3 trilyon won, Çin’le 46 milyar liraya 35 milyar yuan karşılığında anlaşma imzalanmış. Çin ve Kore’nin ardından Katar’la ilgili kısımda ise şu ifadeler kullanılıyor: “Son olarak, Katar Merkez Bankası ile imzalanan swap anlaşması, süresinin dolması nedeniyle 17 Eylül 2021’de 3 yıllık bir süre için yenilenmiştir.”

Katar’la ilgili yapılan swap anlaşmasının ayrıntıları metinde yok. Neden?

Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı gazeteci Şeref Oğuz, geçtiğimiz haftalarda çok önemli bir iddiayı gündeme taşımıştı. Buna göre Katar ile uzatılan swap anlaşmasında 1 doların 22 Türk Lirası olarak sabitlendiği belirtiliyordu.

MB’nın para politikası metninde söz konusu swap anlaşmasıyla ilgili detay olmamasının sebebi bu mu?

Türkiye’nin swap yükümlülüğü 60,6 milyar dolar civarında bulunuyor. Brüt rezerv miktarı ise 115 milyar dolar seviyelerinde.

YÜZDE 5 ENFLASYON SAPLANTISI

MB’nın metninde sadece enflasyon hedefine bakmanız bile ‘kurumun gerçeklikten tamamen koptuğunu’ anlamanız için yeterli. Metinde orta vadeli enflasyon hedefi yüzde 5 olarak açıklanmış.

Yüzde 5 enflasyon hedefi 2012 yılından bu yana değişmiyor. Bu oran MB için bir saplantı haline gelmiş durumda. Nisan ayında yapılan toplantıda 2021 TÜFE tahmini yüzde 9,4’ten yüzde 12,2’ye revize edilmişti. Ardından söz konusu rakam 14,1 olarak açıklandı. Son olarak ekim ayının sonunda enflasyon tahmini yüzde 18,4’e çıkarıldı. O tahmin de tutmayacak. Ancak bu tahminleri yapanlar hala koltuklarında oturmaya devam ediyor…

ABD’de enflasyon yüzde 6,8 ve daha da artması bekleniyor. Dolayısıyla yüzde 5 enflasyonun Türkiye gerçekleriyle zerre kadar ilgisi yok.

TÜİK’in gerçeklikten uzak verilerine göre bile yıllık enflasyon yüzde 21,3. Aralık enflasyonunun çift haneli gelme ihtimali yüksek. Dolayısıyla yıllık enflasyonun TÜİK’e göre bile yüzde 30’u aşması sürpriz olmayacak.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yıllık enflasyonu yüzde 58’in üzerinde açıkladı. Aralık ayı enflasyonunun da hesaba kattığınızda ENAG’ın yıllık enflasyonunun yüzde 65’in de üzerinde geleceği anlaşılıyor ki bu oran TÜİK’in verilerinden çok daha gerçekçi…

MB’NIN İTİBARI YERLER BİR OLDU

Peki bu durum bize neyi gösteriyor?

Ekonomiyi yönetenlerin ‘laf olsun’ diye iş yaptıklarını anlıyoruz… Ülkenin ekonomisi gerçekçi olmayan hedefler ve hamasetle yönetiliyor. Ekonomiyi yönetenler ‘hedefi düşük gösterdiklerinde enflasyonun düşeceğini’ düşünüyor olmalı… Ancak 2012’den beri düşmedi ve düşmeyecek. Bu basit gerçeği bile görmek istemeyen bir yönetim var.

MB’nın liyakatsiz yöneticileri koydukları ‘ulaşılamayacak’ hedeflerle sadece kurumun itibarını yerle bir etmekle kalmıyor, koca bir ülkeyi de uçurumdan aşağı yuvarlıyor.

POLİTİKA FAİZİ DIŞINDA BÜTÜN FAİZLER ARTTI!
AKP rejimi, sözde faize karşı olduğu gerekçesiyle politika faizini yüzde 14’e çekti. Ancak sorun şu ki, politika faizi dışındaki bütün faizler arttı! Eski bir bankacı, Prof. Dr. Şenol Babuşçu, dün, “Özel bankalar mevduat faizini % 23-24 uygulamaya başladılar.” yazmıştı. Bugünkü paylaşımında ise “Bazı bankalar bugün yüksek tutarlı mevduata yüzde 25-26 faiz vermeye başladılar…” ifadelerini kullanıyor.
Kredi faizlerinde ise oranın yüzde 30’u aştığı belirtiliyor. Piyasada faizlerin yükselmesinin temel sebebi ise TL sıkışıklığı. Merkez Bankası özellikle son 1 ayda yaklaşık 20 milyar dolar satıp, 300 milyar TL civarında para topladı. Piyasada TL kalmadı!

Attıkları her yanlış adım, bir başka yanlışa kapı aralıyor… Eylülde yüzde 17 olan 10 yıllık tahvil faizi yüzde 24,74’e çıktı. Kamunun borçlanma maliyeti 8 puan arttı!

Liyakatsizlik hemen her kademede patlamış durumda…
Damat Berat Albayrak’ın, “Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?” sözleri haklı olarak alay konusu olmuştu. Ülkenin yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise, “Sade vatandaşın dolarla ne ilgisi var!” dedi geçtiğimiz günlerde. Hemen her şeyin dolara endeksli olduğu bir ülkede, ekonominin başındaki adam bu cümleyi nasıl kurar? ‘Ekonominin gözlerindeki ışıltı’ olduğunu söylemişti geçtiğimiz haftaki konuşmasında…
Ülkenin 5 yıllık CDS risk primi neden 560’ın üzerine çıktığı sorusunun da cevabını veriyor aslında Nureddin Nebati…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin