Masa’dan İYİ Parti mi, DEVA Partisi mi kalkacak?

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Millet İttifakı’nı bu saatten sonra kimse tutamaz. Bu çok mu iddialı bir söz oldu? Evet kesinlikle çok iddialı… İYİ Parti’nin yaklaşımları, muhalif kesimlerin Altılı Masa’ya beslediği umudu bitireceğe benziyor. İYİ Partili Ümit Özlale’nin açıklamaları ardından, ya partisi Özlale’yi görevden alacak, ya da DEVA Partisi Masa’dan kalkacak.

Bu kadar kesin bir yargıya nereden vardığımı en başta paylaşayım. İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, dün akşam Habertürk TV’de Kübra Par’ın programına konuk oldu. 

Özlale sanki programa, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019 yerel seçimleri öncesinde büyük fedakarlıklarla oluşturduğu muhalefet birliğini yıkmak için çıkmış gibiydi. Söylediklerini net ve kesin bir şekilde dile getirdiğine göre bunları Genel Başkanı Meral Akşener’in bilgisi olmadan yapması imkan dahilinde görünmüyordu. 

İYİ Partili Özlale, müteahhitlik görevini üzerine alarak programda konuştu. Üstlendiği görev “yıkım müteahhitliği” idi. Konuşmasında Gelecek Partisi ve DEVA Partisi yöneticilerini doğrudan hedef aldı. 

 

Sekiz dakikalık uzun videoyu izlemeyenler için kısa bir özet yapayım. Özlale kısaca şunları söylüyor:

“Bizim hoşumuza gitmeyen açıklamalardan bir tanesi DEVA Partisi Sözcüsü İdris Beyden geldi; ‘HDP’nin tutum belgesini 6’lı masa dikkate alacak.’ İYİ Parti, HDP’nin tutum belgesini dikkate almaz. Bu haddini aşmaktır.”

“DEVA Partisi’nde HDP’ye bir göz kırpma, resmin dışına itmeme durumu var. Fakat İYİ Parti’nin de kırmızı çizgileri var. HDP’yi davet etmek istiyorlarsa biz masada olmayız.”

Özlale, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Altılı Masa’nın yönetişim tarzına ilişkin Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları üzerinden de değerlendirme yaptı. Davutoğlu’nun “Stratejik konularda altı liderin ortak kararı aranacak” sözlerine Erdoğan şu eleştirileri yöneltmişti:

“Herkes masadan isim beklerken ülkeyi 6 kişiyle yönetecekleri kararı çıktı. 6 kaptan bir gemiyi batırır. Tek kaptanla bir gemi gider. İki şoför bir arabaya muhakkak kaza yaptırır. Bunlar ise görünürde 6 kişiyle ‘Ülkeyi yönetmeye talibiz’ diyorlar. Bir tane davula 6 tokmak birden inecek.”

Erdoğan’ın sözlerine katıldığını belirten İYİ Partili Özlale, buradan Davutoğlu’na yüklendi. Özlale konuşurken, Eski AK Parti milletvekili akademisyen Mustafa Ilıcalı’nın hayli keyiflendiği yüz hatlarına yansıdı.

 

Özlale’nin konuşması özetle şöyle:

“Sayın Erdoğan’la aynı fikirdeyim. Bu sistem yürümez. Davutoğlu bence gönlündekini söylüyor. Aklı selim kimse genel başkanların eş yetkiyle donatıldığı bir sisteme sıcak bakmayacaktır.”

Aynı programda konuk olan gazeteci Deniz Zeyrek, altı başkanın ortak imzasından neyin kastedildiğini Millet İttifakı’ndaki liderlere sordu. Bu ifadenin ne anlama geldiğini, Davutoğlu ve öteki liderlerin neyi kastettiğini açıkladı.

 

Liderlerin hemen hepsi, anayasa değişmediği sürece cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanamaz. Söylenmek istenen ülkenin ortak akılla yürütülmek istenmesi.

ALTILI MASADA MÜZAKERELER UZARKEN, ÜMİTLER TÜKENİYOR

Ülkenin yıllardan bu yana aynı kafa ile yönetilmesinin verdiği bıkkınlık var. İktidarla doku uyuşmazlığı olan kesimlerin arayışları sırasında Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçimleri öncesinde büyük fedakarlıklarla bir birliktelik oluşturdu. 

İstanbul, Ankara, Adana, Mersin gibi büyük şehirlerde başarı elde edilmesi üzerine bu birlikteliğe büyük anlamlar yüklenmeye çalışıldı. Her ay bir araya gelen liderler, gündemlerindeki konuları görüşürken süre uzadıkça bir yandan beklentiler arttı, öte yandan ümitsizlik dalgası yayılmaya başladı.

Altılı Masa’da biriken gaz, Davutoğlu’nun “stratejik kararlarda ortak imza” ve DEVA Partisi’nin Kürt politikasını ortaya koymasıyla patlamış oldu. Kendini en büyük parti olarak gören İYİ Parti kanadı, Ümit Özlale kanalıyla tavrını ortaya koydu.

Özlale, programda tepkisini ortaya koyarken DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, sosyal medyadan değerlendirme yaptı. Kürt politikasına ilişkin açıklamalarının DEVA Partisinin görüşleri olduğunu, bunun Altılı Masa’yı bağlamayacağı sözlerine Özlale’nin verdiği cevap ise üstenci, alaycı ve aşağılayıcı bir üslupla oldu:

“Doğru bağlamaz. BBP Cumhur İttifakı’nı ne kadar bağlarsa DEVA Partisi de Millet İttifakı’nı o kadar bağlar.”

WASHİNGTON POST: 2023’ÜN EN ÖNEMLİ SEÇİMLERİ TÜRKİYE’DE

‘Büyüklük’ hastalığına yakalanan İYİ Parti, önümüzdeki seçimlerin ne anlama geldiğinin önemini fark etmemiş görünüyor. 

9 Ocak tarihli The Washington Post’ta, “2023 yılında dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak” başlıklı bir haber yayınlandı. Bu yıl dünyada gerçekleşecek seçimlere ilişkin bir değerlendirme yapıldıktan sonra Nijerya ve Pakistan’da yapılacak seçimlerin önemi vurgulandı.

Türkiye’deki seçimler anlatılırken, “Washington ve Moskova’nın yanı sıra Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’da başkentlerindeki jeopolitik ve ekonomik hesaplamaları şekillendirecek” ifadelerine yer verildi.

İYİ Parti, yüzde 1 oy alan A partisinin veya yüzde 3 o yalan B partisinin masada niye eşit söz hakkı olması gerektiğini anlayabilmiş değil. İkisi arasındaki farkı ben dilimin yettiğince anlatayım. 

Doğru, yüzde 25 oy alan CHP’ye karşı yüzde 13-15’lerde oy alacağı söylenen parti aynı ağırlıkta olmamalı. 

3-4 ay içinde Türkiye sandığa gidecek. Bu seçimde yüzde 35 oyla kaybetmek ile yüzde 49’la kaybetmek arasındaki fark gibi. Ya da yüzde 51 ile kazanmak gibi bir fark var. Yüzde 49 ile kaybettiğinizde, “Yenildik ama ezilmedik” diye kendinizi teselli edersiniz. 

Ümit Özlale’nin çıkışı, iktidar yanlısı medyada büyük sevince yol açtı. Takvim Gazetesi, haberi, “Çadır karıştı. İYİ Parti masayı salladı” diye verdi. 

İYİ Parti, kendini Millet İttifakı’ndan çok Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakı’na yakıştırıyor olmalı. Özlale’yi izlerken, eminim benim gibi pek çok kişi, “İYİ Parti neden Cumhur İttifakında değil de Millet İttifakında?” sorusuna cevap aramış olmalı. 

Milliyetçilik konusunda burnundan kıl aldırmayan İYİ Parti’nin yeri, muhtemelen her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyleyen Erdoğan’ın yanı olmalı. 

İYİ Parti, “Biz muhalefete kazandırtmayız” demekten vazgeçmeli ve muhalefetin bütün olarak hareket etmesi halinde bir anlamının olduğunu idrak etmeli. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin