Krize çare bulundu! 

YORUM | HAKAN TANER 

“Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının en başarılı icraatı nedir?” sorusunun cevabı bellidir. 

Kendilerine her şart altında iman etmiş bir kitle teşkil etmesi ve bu kitlenin açtığı yoldan rant kapılarını sonuna kadar açmasıdır. 

AKP her işi algı ile çözdüğüne inanan bir organizasyondur. Bu her söylenene inanmaya hazır bir kitleniz varsa başarılı oluyor. Böyle bir kitleniz yoksa bu kitleyi inşâ etmeniz gerekir. 

İktidar da bunu yaptı ve bu durumun sonsuza kadar süreceğine inanıyor. 

Bunu niye mi söylüyorum? Kısa süre öncesine kadar AKP organizasyonunun kahir ekseriyeti bir daha gitmemek üzere iktidarda olduklarına inanıyordu. Bir kısmı hâlâ buna inanıyor olsa da içlerinde tek tük uyanmaya başlayanlar son kullanım tarihi olarak kendilerine 2023 yılını baz almış durumda. 

“Bu tarihe kadar ne yaptık yaptık” aceleciliği ile nerede bir rant gördülerse oraya saldırıyorlar. 

AKP bugüne kadar kendi teşkil ettiği kitlesini bir şekilde memnun etmeyi başarıyordu. Elindeki gücü istediği şekilde kullanarak kendini iktidarda tutacak manevraları da çok iyi yaptı. 

2002-2020 arasında iktidar olmak ve iktidarda kalmak adına ne gerekiyorsa yapıldı. 

İktidarda kalmanın olmazsa olmazı ekonomi. 

Ekonominin olmazsa olmazı üretim. 

Üretim ile tüketim arasındaki korelasyon bozulmuşsa, bunu en kısa sürede tamir etmeniz gerekir. 

Bir ülke ekonomisinde üretim-tüketim dengesi üretim lehineyse refah, tüketim lehineyse yoksulluk baş gösterir. Bu dengeyi sağlamak adına bu kez elde para eden ne varsa onu tüketmeye başlarsınız bu sizi bir müddet götürür. 

Bu bitince borç arasınız, borçla da biraz yol alırsınız; fakat borçların da bir geri ödemesi ve zamanı vardır. 

Nitekim Arjantin bu yolu da bitiren bir ülke ve tarihinde 9’uncu defa temerrüde düştü ve en sonunda vadesi geçmiş 10 milyar dolar borcunu ödeyemeyeceğini ilan etti. 

Türkiye bu yolların tamamına yakınını yürüdü, şimdi yolun sonuna doğru yaklaştık ve elde ne para ne satacak bir mal ne de borç alacak bir yer var. 

Uluslararası Para Fonu (IMF) borç para veriyor, lakin peşi sıra da gerçek demokrasi, hak, hukuk, özgürlük ve alınan paranın geri ödenebilmesi için de bir ev ödevi listesi veriyor. IMF, “Bu yolu yürüyeceksiniz olur!” diyor. 

AKP, IMF standartlarında bir işbirliğini kendi özgürlüğüne kısıtlama olarak görüp “Sen parayı ver, gerisine karışma ve denetleme!” diyor. 

Bu mümkün değil. 

EKONOMİK KRİZE ÇARE VİRÜS MÜ? 

İktidar ekonomideki dar boğazı aşamayacağını herkesten daha iyi biliyordu ve bir mucize bekliyordu ki kendi tabanını sabır tevekkül ve başa gelen çekilire ikna edebilsin. 

Tam da bu noktada Koronavirüs kapıyı çaldı. 

500 milyar dolara yaklaşan borç stoku ile hayatın çekilmez olacağı belliydi ve buna bir günah keçisi lazımdı. 

Virüsle savaşta Gabon, Demokratik Kongo Cumhuriyeti vb. ülkeler bile vatandaşına nefes aldıracak bir dayanışma örneği gösterirken Türkiye, Irak ve Afganistan vatandaştan yardım talep etmeleriyle tarihe geçti. 

Şimdi iktidar virüs üzerinden yeni bir yol yürümenin hesaplarını yapıyor. Bununla birlikte hiç değişmeyen ana gündemini ihmal etmeden ki o gündem rant oluyor. 

İktidar tabanının bir kısmı aslında ekonomik olarak çok iyi olduklarını, fakat kahrolası virüs yüzünden sıkıntıya düştüklerine ikna edilmek ve bu mesajı yaymak için hazırda bekliyor. 

Tek soru kalıyor geriye: Daha önce olduğu gibi bu kitleyi memnun edecek kaynağın temin edilmesi. Bu sorun çözülürse bu menfaat işbirliği gemiyi bir müddet daha yüzdürür yüzdürmesine de fakat gemide hasar çok büyük. 

Ekonomik kriz ve virüs sebebiyle iktidar beklentisinde olan bir muhalefet, iktidar için başlı başına bulunmaz bir nimettir. Zaten geriye bu kaynağı temin etmek kalıyor. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin