Kriz bu defa teğet geçmiyor

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

2009 krizinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en fazla telaffuz ettiği cümle şöyleydi: “Kriz teğet geçti.”

O krizde Türkiye süratle toparlanmış ve 2010 senesinden itibaren hızlı büyüme safhasına geçilmişti. Zira Türkiye’nin siyasî ve iktisadî temelleri bugünle mukayese edilemeyecek derecede mukavemetliydi.

AB RÜZGÂRI İLE YILDIZI PARLAYAN TÜRKİYE

Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinin resmen başladığı 2005’ten itibaren temel hak ve hürriyetleri genişleten reformlar birbirini takip etmiş, “siyasetin ensesindeki giyotin” diye nitelendirilen askerî vesayetle mücadelede hiç olmadığı kadar mesafe alınmaya başlamıştı.

Doğrudan yabancı sermaye tutarının 22 milyar dolara kadar ulaştığı ve yıldızın parladığı bir dönemde krizi aşmak haliyle daha kolay olmuştu.

2009 krizinde yüzde 4,6 küçülen Türkiye, krizden aldığı dersle hukuk devleti ve demokrasiye daha sıkı bağlanma lüzumunu iliklerine kadar hissetmişti.

Müteakip sene ilk icraat olarak 12 Eylül 1980 darbesinin eseri 1982 Anayasası’nda mahdut da olsa değişiklik için kolları sıvamıştı.

İKİ KRİZ, İKİ FARKLI AKP

Reformlarda kendisi ile yarışan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) o gün Türkiye’yi dipten alıp tekrar su üstüne çıkardığı tarihî bir hakikattir.

Aynı AKP yine iktidarda ve 2018 senesi ağustos ayında ilk sarsıntısı hissedilen depremin artçıları can yakmaya devam ediyor. İflasların sayısı ne 2001 ne de 2009 krizi ile mukayese edilebilir.

Gazetelerin benzin zammını haber olarak vermekten korktuğu Türkiye’de krizden, batan şirketlerden bahsetmek cesaret nişanını hak ediyor.

Son bir senede 750 bin kişi işini kaybetti. İşsiz sayısı 6,2 milyon. İşsizler kadar çalışanlar da çaresiz. Zira kur artışına bağlı yüksek enflasyon satın alma gücünü bertaraf ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 senesinin ilk ayına ait enflasyon rakamlarını açıkladı. Rakamlar enflasyonda tek hanenin en azından iki sene daha Kaf Dağ’nın ardında kalacağını teyit etti.

GIDA ENFLASYONU YÜZDE 30,98

Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 1,06, senelik yüzde 20,05 arttı.

TÜFE içinde yüzde 22 ağırlığa sahip gıda fiyatları ocakta yüzde 6,89 artarken, senelik artış ise yüzde 30,98.

Gıda içinde sebze fiyatlarında artış aylık yüzde 29,7, senelik yüzde 80,5! Enflasyon sepetinde 418 maddeden 267’sinin fiyatı arttı, 21 maddenin ortalama fiyatı değişmedi. 130 maddenin fiyatı ise düştü.

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,45, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 32,93 artış gösterdi. TÜFE ile imalat sanayiinin enflasyonu arasındaki fark talebin canlı olmaması sebebiyle yüksek. Piyasa sanayicinin maliyet artışını yansıtamayacağı kadar durgun. Er ya da geç o maliyet yansıyacak.

SON 16 SENENİN EN YÜKSEK GIDA ENFLASYONU

AKP’nin krizin akabinde devraldığı Türkiye’de TÜFE ve onun içinde gıda fiyatları enflasyonu hemen hemen aynı oranlardaydı. 2003’ten bu yana en yüksek enflasyon rakamlarının meali şu: AKP çok iftihar ettiği ekonomide de iflas etti.

Gıda fiyatları yıllık yüzde 31 artarken, sebzede fiyat artışı yüzde 80,5.

Formülünden daire başkanına kadar müdahale edilmedik tarafı kalmayan TÜİK bile enflasyonu ancak bu kadar aşağı çekebiliyor.

AKP lideri ve Başkan Erdoğan’ın, “Bundan sonra stokların yapıldığı bütün depoları basacağız. Kimse benim vatandaşıma pahalı ürün satma hakkına sahip değil.” şeklinde işaretini verdiği depo ve market baskınları da enflasyon canavarına işlemedi.

Ocak ayı verileri gösteriyor ki gıda fiyatlarındaki fiyat artışı öyle “kendini bilmez birkaç spekülatörün işi” değil.

İLAÇ VE GÜBREDE ZAM REKORU

Ziraî ilaç, kimyevî gübre gibi üretim girdilerindeki senelik artışlar sırasıyla yüzde 48 ve yüzde 81.

Üretici Fiyatları Endeksi’nde (ÜFE) “elektrik üretim, iletim ve dağıtım maliyeti” kalemindeki artış senelik yüzde 69’u buldu. Tüketiciye yansıtılan artış sadece yüzde 19,9.

31 Mart Mahallî İdareler Seçimi’ni müteakip elektrik zamları devam edecek. Erdoğan da gayet iyi biliyor ki enflasyonun temel sebebi döviz kuru ve makro dengesizliklerdir.

Ekonomik kriz yokmuş gibi fiyatları zabıta marifeti ile düşürmeye kalkan, hatta Avrasya Tüneli’ne yüzde 38 zammı tıpkı ekmek zammı gibi iptal eden hükûmet enflasyonu seçime kadar saklayabildiği kadar saklayacak.

ARABA SATIŞLARI DUVARA TOSLADI

Enflasyon verisi neye rağmen yüksek geldi? Talebin yerlerde süründüğü bir dönemde fiyat artışı rekor kırıyor.

Otomotiv sektöründe kriz derinleşiyor. 2018 yılı aralık ayında yüzde 40 küçülen sektör 2019’a yüzde 59’luk daralma ile başladı.

Talep ne halde merak edenler araba satışlarına bakabilir…

Ocakta otomobil ve hafif ticari taşıt satışları yüzde 59 azaldı. Geçen sene ocakta 30 bine yakın otomobil satılırken bu sene sadece 11 bin adet satışa bile ulaşılamadı.

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile Katma Değer Vergisi (KDV) indirimleri 3 ay uzatıldığı halde günlük 350 otomobil ancak satılabildi.

Varın 81 vilayette ve nahiyelerinde binlerce otomobil bayiinin halini siz hesap edin. İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin haricindeki vilayetlerde neredeyse günde 1 araba satılmış. Bozdur bozdur harca!

BU KRİZ “L” YA DA “W” KRİZİ OLABİLİR

Başlangıç ve bitişine göre takip ettiği grafikten hareketle krizlere V, U, L ya da W nevinden kriz ismi verilir.

Erdoğan’ın “Teğet geçti.” dediği 2009 krizi bir “V” kriziydi. 2018’in 2’inci yarısında başlayan kriz için düne kadar “U” krizi tahmininde bulunuyordum. Mamafih “L” ya da “W” ihtimali giderek artıyor.

Zira yüksek borç, azalan yabancı sermaye girişi ve yüksek enflasyon sebebiyle ekonominin toparlanması hayli vakit alacak.

Kriz bu sefer teğet geçmiyor…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin