Tr724 HABER MERKEZİ | YUSUF DERELİ
Küresel koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye’de eğitime 2 hafta ara verilmesi, ücretli öğretmenlik sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Zira sayıları 90 bini bulan söz konusu öğretmenlerin iş garantileri yok ve saat başı ücret alıyorlar. Haftada 30 saat derse giren bir ücretli öğretmen 2 bin lira civarında maaş alıyor. İki haftalık tatil, söz konusu öğretmenlerin maaşlarının 1.000 liraya düşmesi anlamına geliyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Yapılması gereken tatil öncesi planlandığı şekilde öğretmenlerin ücretlerinin ödenmesi.” diyor.
Eğitim, AKP rejiminin en başarısız olduğu alanlardan biri. Geçtiğimiz aylarda açıklanan PISA 2018 sonuçlarına göre Türkiye ‘okuma, matematik ve fen bilimi’ alanlarının tamamında OECD ortalamasının altında kaldı. Türkiye, PISA testine katılan 37 OECD ülkesi arasında 31. sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl AYT sınavına girip sınavı geçerli sayılanların yaptıkları ortalama netler de Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu göstermesi açısından önemli. Türk dili ve edebiyatında 24 soruda 5 net yapabilmiş çocuklar. Tarihte 10 soruna 2 net, matematikte 40 soruda 4,7 net, fizikte 14 soruda 1 net, kimyada 13 soruda 1 net, biyolojide 13 soruda 1 net, felsefe grubunda 12 soruda 2,4 net! Kısacası durum içler acısı!
ONBİNLERCE ÇOCUK ZAYİ OLUP GİTTİ
Bugün Türkiye’de, 6. ve 7. sınıfta olup okuma ve yazmayı bilmeyen binlerce öğrenci var! Bu durumun en önemli sebebi AKP rejiminin ‘olmayan’ eğitim politikası. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 21 Temmuz 2012 yılında çıkardığı bir yönetmelikle ilkokul dahil ortaöğretimlerde de sınıf tekrarı kalkmıştı. Ve çocuklar okuma yazmayı bile bilmeden bir üst sınıfa geçti. Yıllar sonra iktidar, sınıfta kalmayı yeniden getirmeye çalışıyor. Tabii bu arada yüzbinlerce çocuk zayi olup gitti! 17 yılda eğitim/sınav sistemi 15 kez köklü olarak değişti!
ÜCRETLİ KÖLELER; ÖĞRETMENLER
Küresel salgın koronavirüs nedeniyle okullar 2 hafta tatil edildi. Bu yerinde bir karar. Ancak bu karar bir başka sorunu yeniden kamuoyunun gündemine getirdi; ücretli öğretmenlik. Asgari ücretin bile çok altında maaş alıyorlar. Bugünkü rakamlarla haftada 30 saat derse giren bir ücretli öğretmen 2 bin 20 lira maaş alıyor! Asgari ücret 2 bin 324 lira. AKP rejiminin ülkenin çocuklarını, geleceğini emanet ettiği öğretmenlere uygun gördüğü ücret ise asgari ücret kadar bile değil! Sigortaları 15 gün yatıyor. Hiç bir hakları ve iş garantileri yok. Ders başı ücret alıyorlar. Ders yoksa ücret de yok! Tatillerde da doğal olarak maaşları düşüyor.
KORONAVİRÜSÜN SORUMLUSU ONLAR DEĞİL, ÜCRETLERİ ÖDENMELİ
Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, konuyu Birgün Gazetesi’ne değerlendirmiş. Şöyle diyor: “Şu an en ağır koşullarda çalışan arkadaşlarımız ücretli öğretmen arkadaşlarımız. Bakan mağdur olmayacaklarını ifade etti. Şimdi bu sorumluluklarını yerine getirmeli. Yapılması gereken tatil öncesi planlandığı şekilde öğretmenlerin ücretlerinin ödenmesi. Koronavirüsle ilgili yaşanan sürecin sorumlusu arkadaşlarımız değil, ağır koşulları olan ücretli öğretmenlik gibi bir durumla karşı karşıya kalmak da onların sorunu değil.”
Sayıları her geçen yıl artıyor
Türk eğitim sisteminin en büyük sorunlarından biri de ‘ücretli öğretmenlik! Devlet öğretmeninin emeğini sömürüyor. İktidar temsilcileri, atanamayan öğretmenlerin mağduriyetleri ‘ucuz işgücü’ olarak kullanıyor. Ücretli öğretmene ders saati için uygun görülen ücret 17 TL civarında… Türk Eğitim-Sen’nin rakamlarına göre 2012’de sayıları 53 bine yakındı. Bugün ise 90 bin civarında olduğu söyleniyor. Toplam öğretmen sayisinin 1 milyon 77 bin olduğu düşünülürse, 10 öğretmenden neredeyse 1’inin ücretli olduğunu söyleyebiliriz. Peki devlet neden bu sistemi tercih ediyor? Çünkü ücretli öğretmenlerin maliyeti, kadrolu öğretmenlerin neredeyse üçte biri kadar. Türkiye’de bugün itibariyle atama bekleyen öğretmen sayısı ise 455 bin!
