Konsolosluk kapatmalarının ardında yatanlar

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Önemli Batılı ülkelerden gelen Türkiye’ye yönelik seyahat uyarıları ardından konsolosluk kapatmaları geldi. Batılılar, kendi vatandaşlarını uyarırken, Türk vatandaşlarıysa ülkenin güvenlik durumunu konsolosluk açıklamalarından takip etmeye başladı.

AK Parti’nin her seçim öncesi Batılı ülkelerle olan gerginliği tırmandırma politikası çerçevesinde bu yıl İsveç’teki bir provokatörün Kur’an yakma eylemi öne çıkarıldı. 

Daha önce bir Filistinli öldürüldüğünde İsrail’e öfke kusup ülkeyi ayağa kaldıran Erdoğan zihniyeti, geçen hafta Batı Şeria’da aynı gün 7 Filistinlinin cenazesinin kalkmasını görmezden geldi. Son bir ayda öldürülen 29 Filistinli, Beştepe’de tepki verecek etki uyandırmadı. Filistin’de milli yas ilan edilmesi, Ankara’da bir şeyi değiştirmedi.

 

Ankara’nın kullanabileceği yeni malzemeye ihtiyacı vardı. Bu malzemeyi Danimarkalı bir faşist olan Rasmus Paludan verdi. 22 Ocak 2023 tarihli “Kur’an yakma eylemi ve Er Dogan’ı kurtarmak” başlıklı yazımda, yakma girişiminin Paludan’ın ilk eylemi olmadığını, geçen yıl farklı zamanlarda kaç kez Kur’an yakma eylemi gerçekleştirdiğini detaylarıyla anlatmıştım. 

Daha öncekilerde sessiz kalan Erdoğan rejimi, seçim atmosferine girildiği dönemde, provokatörün eylemine tepkiyi körükleme yoluna gitmeyi seçim için yararlı buldu. Cumhur İttifakı’na gireceği söylenen Hüda Par’dan da rüştünü ispat etmesi için bölgesinde bir protesto organize etmesi istendi.

Hüda Par’ın perde arkası desteğiyle Kur’an Nesli Platformu’nun düzenlediği protesto  gösterisine on binlerce kişi katıldı. Protestoya katılanların tepkiselliği, bu konunun Beştepe Sarayı için gündemde tutulmaya değer olduğunu ortaya koydu.

Tepkilerin iktidardan muhalefete her kesimden yükselmesi, İsveç’e yönelik öfkeye dönüştü. Öfkeli bir İslamcı grup,  Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki İsveç Konsolosluğu’na girmeye çalıştı. Saldırgan kalabalığı, polis güçlükle durdurabildi.

 

Sosyal medyada troller tarafından, öteki Batılı ülkelerinde de Kur’an yakma eylemlerinin gerçekleştirileceği yolunda yer alan iddialar üzerine, ABD ile pek çok Avrupa ülkesine yönelik bir öfke organize edilmeye başlandı. 

ABD Dışişleri makamları, bunun üzerine 27 Ocak’ta Türkiye’ye yönelik güvenlik uyarısı yayınladı:

“Avrupa’daki son Kur’an yakma olaylarının ardından, ABD hükümeti vatandaşlarını Türkiye’deki ibadethanelere teröristlerin olası misilleme saldırılarına karşı uyarıyor. Teröristler, ibadet yerlerini veya Batılıların sık sık ziyaret ettiği yerleri hedef alarak çok az uyarıda bulunarak veya hiç uyarı vermeden saldırabilirler.” 

İlk uyarı genel nitelik taşıyordu. Ancak 29 Ocak’ta ABD tarafından ikinci bir güncelleme yayınlandı. ABD’nin yeni İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh, NTV’den Deniz Kilislioğlu’na konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, istihbarat aldıklarında kendi vatandaşlarını uyarmanın öncelikli sorumlulukları olduğunu söyledi. 

İstanbul’un ABD hükümeti için, bölgesel ve küresel güvenlik açısından son derece önemli bir kent olduğunu belirten ABD Konsolosu Filistin kökenli Eadeh, Türk makamlarıyla yakın bir işbirliği içinde olduklarını belirtti. 

ABD makamlarının, “Vatandaşlarımızı teröristlerin Türkiye’deki ibadethanelere olası misilleme saldırılarına karşı uyarıyoruz. Teröristler, ibadet yerlerini veya Batılıların sık sık ziyaret ettiği yerleri hedef alarak saldırabilirler” yolundaki açıklamaları, önde gelen Avrupalı ülkeleri de harekete geçirdi. 

ABD’Yİ BATILI ÜLKELER TAKİP ETTİ

ABD’yi, Türkiye’de en fazla hedef gösterilen ülkelerin başında gelen Fransa ve Almanya makamları takip etti. Fransız Büyükelçiliği gönderdiği uyarıda, vatandaşlarından ibadet yerleri de dahil olmak üzere yabancı uyruklular tarafından sık ziyaret edilen yerlerden uzak durmalarını istedi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı da vatandaşlarına, “Türkiye’de terör saldırıları riski artmış durumda. Bundan dolayı özellikle yoğun, kalabalık kamusal yerlerde bulunmaktan kaçınılmalı. İbadet yerlerini ziyaret ederken dikkatli olunmalıdır” uyarısı yaptı. 

Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu, 3 Şubat tarihine kadar güvenlik gerekçesiyle kapalı olduğu, vize ve pasaport hizmetleri verilmeyeceğini duyuruldu. 

Önde gelen Batılı ülkeler, vatandaşlarına karşı bu uyarıları yaptıktan sonra bir adım daha attı. Almanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda, konsolosluklarındaki faaliyetleri geçici olarak durdurma kararı aldı.

Hollanda, 30 Ocak’tan itibaren ikinci bir tarihe kadar hizmet vermeyi durdurduklarını açıkladı. Benzeri açıklama Fransız Başkonsolosluğundan geldi. Konsolosluğa gidenler, binanın kapısına asılan “Geçici bir süreliğine kapalıdır, anlayışınız için teşekkür ederiz” yazısıyla karşılaştılar.

Kanada, aynı gerekçeyle vatandaşlarına dikkatli olmaları konusunda bir dizi uyarı yaptı.

Fransız müfredatına göre eğitim veren İstanbul’daki Fransız Pierre Loti Lisesi, güvenlik gerekçesiyle 2-3 Şubat tarihlerinde yerleşkesini dışarıya kapattı. Velilere gönderilen bilgi notunda, “Mümkün olan en kısa sürede normale dönmeyi öngörmek için Cuma günü durumun gelişimi hakkında sizi bilgilendireceğiz” denildi.   

ERMENİ VAKFINDAN IŞİD TEHDİDİ UYARISI

Bu arada, örgütün adı verilerek yapılan terör uyarısı, Ermeni Vakıflar Birliği (ERVAP) ve Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan geldi. Bazı IŞİD üyesi teröristlerin eylemlerde bulunmak üzere Türkiye’ye geldiğini belirten Şirinoğlu, ruhani ve sivil liderlere eylem yapacaklarına ilişkin kendilerine bilgiler ulaştığını belirtti. 

Şirinoğlu, Ermeni cemaat başkanlarının bulunduğu bir gruba gönderdiği mesajda şunları yazdı:

“Toplu kültürel gösterilere, okullara dikkat etmemiz lazım. İmkân dahilinde tedbirimizi alalım. Cemaatleri ilgilendiren etkinliklere 2-3 aya kadar ara vermemizde fayda var. Bu nedenle 6 Şubat’taki toplantımızı iptal ediyorum.”

Batılı ülkelerin temsilcilikleri, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen uyarılar olmadan önlemler alma yoluna gitmez. ERVAP Başkanı Bedros Şirinoğlu da açıklamasının devamında uyarıyı Emniyetten aldığı bilgilendirme üzerine yaptığını hatırlatıyor. Dahası bakanlık, kendisine verilen korumayı artırdığını söylüyor.

Batılı ülke makamları, bu önlemleri Türkiye Cumhuriyeti makamlarından uyarı almadan yapamazlar. Yandaş medyanın iddia ettiği gibi, Batılı ülke konsoloslukları bu önlemleri Türkiye’yi zora sokmak için yapıyor olsa, bu ülkelerin büyükelçileri teker teker Dışişleri Bakanlığı’na çağırılır ve “gereksiz yere panik oluşturdukları” gerekçesiyle hesap sorulur.

Bugüne kadar bu amaçla Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan bir büyükelçi olmadığı gibi, NTV’ye açıklama yapan ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh, bilgilerinin kaynağının Türk makamları olduğunu açıkça dile getirmiş durumda.

VATANDAŞA AÇIKLAMA YAPAN YOK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2021 Haziranında Afyonkarahisar’ın Güney beldesinde yaptığı seçim konuşmasında “Temmuzdan sonra ekonomi öyle bir atağa kalkacak ki, Almanya’sı da Fransa’sı da Amerika’sı da çatlayacak, patlayacak” demişti. Soylu, bu kez de Gabar’da keşfedilen 12 milyar dolarlık petrolü seçmene pazarlamakla meşgul. 

Soylu’ya göre Gabar’da topraktan çıkan ham petrol, traktörün deposuna konulduğunda motorunu çalıştırabiliyor. 

 

Soylu, ülkenin geleceğini kurtarmaya çalışırken, toplumsa ülkesinin güvenlik durumunu konsolosluk açıklamalarından takip eder hale geldi. 

Seçim öncesi çıkacak karışıklıklar, “Bu adamlar giderse ülkenin istikrarı bozulur” dedirtmeye yönelik. 

Ülkede kaos yaratacak bir şeyler olması için ortam hazırlanıyor. 

Siz siz olun 14 Mayıs’a kadar toplu ibadet yapılan yerler dahil kalabalık mekanlarda bulunmaktan uzak durun.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. siz nasıl bir topluluksunuz anlamadım gitti. bir Tayyip düşmanlığı yüzünden elini öpüp yüze sürmediğiniz İslam karşıtı, inançsız ne topluluk ne kişi kaldı. Rabbim gönlümü size ısındırmasın.

    • tayyip acınacak bir yaratık, onun şahsına düşmanlık duymuyorum, verdiği zarar çok büyük, dershaneleri kapattı, Türkiye’de eğitimin kalitesi düştü, gençler haftasonu ders çalışarak yarışıyorlardı, şimdi boş işlerde yarışıyorlar, diğer ülkelerde kapanmasına sebep olduğu okullarda Türk ve İslam dostu olarak yetişen gençlerin vebali ona yeter, 17-25 aralıktan sonra görevden aldığı 10.000 polisin vebali ona yeter, 15 Temmuzdan sonra cadı ilan ettiği milyonların ahı ona yeter. Gönlün zalimden yana olmasın. Para ve makam hırsı onu yoldan çıkarıp zalim etti. tayyip’in zulümlerine ses çıkarmak ve engel olmaya çalışmak insani, ahlaki ve Kur’ani bir görevdir. tayyip beraber hırsızlık yaptığı egemen bagışoğlu Kuranla dalga geçtiğinde bir kelime etti mi? hayır, çünkü oy kaybettirir, para kaybettirir, makam kaybettirir, Kuran yakılmasına tepki gösteriyor, çünkü oy getirir, Uygur Türklerine Çin zulüm ederken ne dedi, Çin’in terörle mücadelesine saygı duyuyoruz. tayyip’in zalimliliğinden rahatsız olma, karşı çıkanı tayyip düşmanlığı yapmakla suçla

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin