CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk’te gazetecilerin sorularını cevapladı.
Programda, “Biz iktidara gelirsek, liyakate sahip olma koşuluyla başörtülü bakan olur’ diyebiliyor musunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu şu cevabı verdi.
“Neden olmasın, bizim Parti Meclisi’nde var zaten, il başkanlarımız var. En ufak bir endişeniz olmasın. Bunu da bir tarafa yazın. Göreceksiniz. Hem söyleyip hem yapmamak, samimi durmamak demektir. Benim temel özelliğim, söylediğim sözlerin arkasında durmaktır. Bana göre Türkiye bunu çoktan aştı. Toplumun her kesimi artık bu olayı tartışmanın tamamen dışına çıkarmış vaziyette. Benim hedefim, daha güzel bir gelecek inşa edelim.”
İranda rejim sahiplerinin müslüman olmadığı söylenmektedir. Ama müslüman gibi gözüküyorlarmış. Hatta baş örtüsü zorunluluğunu da getiren onlarmış. Amaç müslüman görünümlü fitne bir rejim kurmak ve müslüman dünyasını bölmektir. O yüzden yemende, ırakta, suriyede çok müslüman öldürdüler. Başını örtüp müslüman öldürüyorsan ne anladım ben baş örtüsünden o zaman. Yani baş örtüsü ile herşey bitmiyor.
Kemalistler avrupa birliğinden uzaklaşıp irana yaklaştıkça baş örtüsünü önemsemeye başladı.
Demek ki iran ile etkileşime girmişler. İranlı dostları sayesinde kemalistler biraz ılımlı oldular. Demek yeni arkadaşlar edinmek işe yaramaktadır.
Avrupa birliğini ağzına almayan kemalistler yeni dostları ile iyi anlaşacak gibi. Hani menzile giden alkolik tövbe eder ya bunlarda yüzünü irana döndüler ve birden bire türban hakkında iyi şeyler söylemeye başladılar. Türbanı kızın balından çekme görüntüleri nedeniyle de helalleştiler bitti.