Kılıçdaroğlu 6 yaşındaki çocuğun evlendirmesine tepki için Adalet Bakanlığı’na yürüdü

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G’yi 6 yaşındayken evlendirmesine tepki olarak Adalet Bakanlığı’na yürüdü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li tüm milletvekillerine bugün olağanüstü toplantı için çağrıda bulunmuştu.

10 dakika süren toplantının ardından Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi ve cinsel tacize uğramasını protesto etmek için Adalet Bakanlığı’na yürüdü.

Adalet Bakanlığı önünde bir açıklama yapan Kılıçdardoğlu, Adalet Bakanlığı’nın cinsel taciz olayını bilmesine rağmen harekete geçmemesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “2 yıldır bu meseleyi biliyoruz diyorlar. 2 yıldır bu meseleyi biliyorsunuz da ne yaptınız? Sistematik bir tecavüz var ve iki yıldır bunu biliyorsunuz. Gıkınız bile çıkmıyor. Bereket versin gazeteciler var bu ülkede” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“İki yıldır haberiniz var, sesiniz çıkmıyor. Bereket versin gazeteciler var da öğreniyoruz. Adalet Bakanlığı sessizliğini koruyor. Aile Bakanlığı’nın ne yaptığını kimse bilmiyor. Bir de fotoroman (Süleyman Soylu) var, polislerinin elini kolunu bağlamış durumda. Polislerimiz bu olayları bilmiyorlar mı? Kim onların önüne engel çıkarıyor? Ne gerekçeyle bu dosyalar kapatılıyor? Güçlerini kimden alıyorlar. 6 yaşındaki bir evladımızın uğradığı bu haksızlık karşısında kimler sessizliğini koruyor? Buraya bu evladımızın, bu kızımızın sesi olmak için geldik. Adalet istiyoruz. Bu bizim evladımız, bizim kızımız.

Buradan bu evladımıza seslenmek isterim. 84 milyon insan senin yüreğindeki aynı acıyı paylaşıyor. Bu ülkenin sağcısı-solcusu, inançlısı inançsızı, doğulusu-batılısı, güneylisi-kuzeylisi, kim olursa olsun; Bu haksızlığa tahammül edemiyor. Ben onların öfkesini dile getirmek için buradayım. Bizler hep birlikte bu haksızlığa karşı mücadele etmek zorundayız. Emin olun, bu haksızlığa dayanamıyorum. Hepimizin evlatları var. Biz devletin görev yapmasını istiyoruz.

Devletin nefes almasını istiyoruz. Adalet istiyoruz bu ülkede. Adaletsizlik karşısında susasın dilsiz şeytanlar olduğu ülke olmak istemiyoruz. Artık siyasal iktidarın polisin savcının elini kolunu bağlamasını istemiyoruz. Haksızlık bizim tahammül edebileceğimiz bir tablo değil. Ülkenin bu kadar derdi varken, bu kadar büyük acılar yaşarken, siyasal iktidarın hala görevini yapmaması, devlet aygıtını çalıştırmaması tahammül edebilecek bir durum değildir.

Devleti yönetemiyorlar. Haksızlıkları sindirebiliyorlar. Ne demek yahu! ‘İki yıldır bu meseleyi biliyoruz’ ne demek? İki yıldır kimin arkasına saklandınız, İki yıldır kimlerle fotoğraf çektirdiniz? Fotoğraf çektirdikleriniz mi size bu baskıları kuruyor. Adalet istiyoruz. O yüzden bakanlığın önüne geldik.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarını daha iyi seçmesi lazım. Yaptığı bu yürüyüş AKP’ye yarar.

    Kılıçdaroğlu, “Eğer 6 yaşında bir çocukla cinsel ilişki yaşatan biri olduğu doğruysa” kaydıyla, “buna izin veren bir baba-anne, bunu bildiği halde karşı koymayan akrabalar-arkadaşlar varsa bunların hepsi şerefsizdir, alçaktır. Eğer bu olayı bildiği halde karşı koymayan devlet yetkilileri varsa onlar da zalimdir, şerefsizdir, alçaktır” demesi doğru olur.

    Aynen, “bu münferit olayı İslama saldırı vesilesi yaparak her türlü yürüyüş, gösteri ve eylemi yapan, gazete köşelerinde ağızlarından salyaları hissettirerek yazılar yazan, Osmanlı döneminde 17 olan evlilik yaşının 1935 CHP döneminde 15’e düşürülmesini görmezden gelen, daha 13,14,15 yaşlarındaki ortaokul ve liseli gençlerin düşürüldükleri durumları görmezden gelen, Allah, Peygamber, Kuran, İslam düşmanlarının aynı zaamnda bu milletin de düşmanı olması gibi…”

    Kılıçaroğlu -eğer gerçekten buna inanıyorsa-, “bu alçaklık İslam’a değil ama bunu İslami zanneden Müslümana zarar verir” demeli ve bunu savunmalı. Yoksa hala CHP’nin Kuran-ı Kerim’in okunmasını bile yasakladığı zalim dönemlerini duymuş -ki görmedim ve sadece güvendiğim yakınlarımdan duydum-, “kahrolsun Şeriat” diye höykürerek naralar atılmasını -kendi kulaklarımla duydum- savunuyorsa, Allah’a inanan birinden gönül rızasıyla oy alması zor…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin