KHK’lıya kapılar kapalı; 100 TL’lik ödemeye bin 800 TL avukatlık ücreti istediler

TR724 ÖZEL | TUNA YILDIZ

Türkiye’de son dönemde yaşanan hukuksuzluklara her geçen gün yenileri ekleniyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Şeyma A.’nın çalıştığı kurum Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı. Şeyma A., hakkında ‘terör örgütüne yardım ve yataklık’ iddiasıyla soruşturma açıldı. Bir sabah kapısı polislerce çalındı. Gözaltına alındı. İddiaları yeterli bulmayan mahkeme serbest bıraktı. İstanbul’da iş başvurusunda bulunduğu bütün kapılar yüzüne kapandı. Tam Şeyma A. hakkımda hiçbir işlem yok derken, bir sabah kapısı polislerce çalındı. Gözaltına alındı, birkaç gün gözaltına alındı. Ancak iddiaları yeterli bulmayan mahkeme, tahliyesi yönünde görüş beyan etti.

Şeyma A. yeni bir hayat kurmak için kolları sıvadı. Küçük bir butik açtı. İşleri tam yoluna girmişken bir gün hesabı Hazine Bakanlığı avukatlarının başvurusu sonrasında bloke edildi. Hemen soluğu ilgili bankada aldı. Banka görevlisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hakkında icra işlemi başlattığını Şeyma A.’ya aktardı. İlgili başvurunun esas numarasını müşteriyle paylaştı. Ödemesi gerekli rakamı söyledi. Şeyma A.’da daha fazla mağduriyet yaşamamak adına Vergi Dairesi’ne giderek icra işleminin gerekçesini sordu. Daire yetkilileri, KHK ile kapatılan kurumdan yıllar önce para çektiğini, bunun ödemesinin zamanın yapılmadığı için de Hazine avukatlarının icra işlemi başlattığını kaydetti. Bunun üzerine Şeyma A. avukat vekalet harcı, birikmiş faiz ve ana parayla birlikte yaklaşık 5 bin TL’lik ödemeyi kapatarak, borcunu sıfırladı. İcra ve bloke işleminin kaldırılması için de gerekli evrakların ilgili kurumlara gönderilmesi talebinde bulundu. Kamu görevlisi de yapılacağı yönünde teminat verdi.

Ne var ki, Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratlarının, banka hesaplarındaki bloke işlemlerinin kaldırılması dışındaki teminatlar yerini bulmadı. Evraklar ilgili kurumlara gönderilmedi. Şeyma A. ise olaylardan habersizce sosyal hayatına devam etti. Tabi ki bir gün üzerine kayıtlı tapu kaydında haciz işlemini görene kadar. Bunun üzerine önce Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatları ile irtibata geçti. Avukatlar, bir önceki borca eklenmeyen 100 liralık dosya masrafının tahsilatının yapılmamasından dolayı haciz ve ipotek dosyasının kapatılmadığını aktardı. Kendilerine ödenecek bin 800 TL’lik vekalet ücretiyle birlikte bu rakamın 2 bin lirayı bulacağının altını çizdi. Ancak Şeyma A. aynı dosya kapsamında vekalet ücreti ödediğini ve yeni bir dosya olmadığı için, 100 liralık borca yeniden vekalet ödemek istemediğini söyledi. Ancak bürokratlar bu rakamın ödenmemesi halinde dosyanın kapatılamayacağını ve borca faiz eklenmesini süreceği bilgisini verdi. Hazine avukatları da borcun haricen alındığı yönünde bir dilekçe talebine de olumsuz yanıt verdi. Yani aynı dosyadan ikinci kez vekalet ücreti almakta diretti.

Edinilen bilgilere göre; Şeyma A, yaşadığı bu mağduriyeti dile getirmek için önümüzdeki günlerde İstanbul Barosu’na dilekçe vererek dosyada ismi bulunan Hazine avukatları ve vergi memurları hakkında suç duyurusunda bulunacak. Hukukçular ise yaşanan mağduriyette, Şeyma A.’nın haklı olduğunun altını çiziyor.

Mağdur kadının kendi istediği ile borcunun kapattığını ve kalan borçtan haberdar etme yetkisinin vergi uzmanlarında ve avukatlarda olduğunu kaydeden hukukçular, şu uyarıda bulunuyor: “Şayet ödeme yapılacaksa sadece kalan borcun faizi ve ana parasının ödemesi yapılır. Onun için 100 liralık bir borç için, vatandaştan bin 800 TL yeniden vekalet ücreti talep etmek iyi niyetle bağdaşır bir adım değil. Çünkü kanunen aynı dosyadan ikinci kez vekalet ücreti alınmaz. Yapılması gereken Hazine avukatlarının İcra Müdürlüğü’ne vekalet ücretinin haricen alındığı yönünde bir dilekçe kaleme almaları. Burada iyi niyete matuf bir hareket görmek kesinlikle mümkün değil. Normal avukatlık kanununa göre; bu avukatlara baro ceza bile verebilir.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin