Kemal Kılıçdaroğlu: 5’li çeteyi hedef alınca suikast ihbarları gelmeye başladı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu; Devletin hazinesinden çalınan 418 milyar doları bir kez daha hatırlattı. Seçim sonrasını işaret eden CHP lideri, “Seçimin ertesi gününde telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar. Ben Kemal, geliyorum!” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik suikast ihbarı açıklaması da dikkat çekti: “Bu çetelerle bu savaşı ilan etmeden önce dost meclislerinde çok uyarıldım. ‘Aman başkan mafyası var, paramiliter grupları, derinleri var; dikkatli ol’ dediler. Silahların gölgesinde siyaset yapmak zorunda kalacağımı ben bilmiyor muydum? Elbette biliyordum. Asıl panik, uzman ekiplerimiz, hazineden çalınan paranın peşine düştüğünde başladı. O raporlar masama geldiği an korkunç bir paniğe kapıldılar. Çalınan paranın toplamının 418 milyar dolar olduğunu saplayınca karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı. Ben korktum mu? Vız gelir tırıs geçer.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Devlet hazinesinden çalanlara seslendiği konuşmasında seçim sonrasını işaret ederek, “Vuracağız neşteri alacağız devleti malını geriye. Seçimin ertesi gününde telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar. Ben Kemal, geliyorum!” diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Türkiye artık şunu bilmeli, ayrışmayacağız, inadına kucaklaşacağız. Kavga etmeyeceğiz, inadına barışacağız. Bu güzel ülkemize huzuru ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka getireceğiz.

Türkiye’nin her tarafından sorunlar geliyor. Bütün mesele her soruna akılcı çözümler üretmektir. Kendi içinde barışık bir toplumu inşa etmiş olursunuz. Hedefimiz, kendi içinde barışık, sorunları olmayan, akılcı politikalarla çözen bir siyaset anlayışı. Bu siyaset anlayışını Türkiye’ye getireceğiz. Nasıl? Altı lider bir aradayız. Birlikte mücadele ediyoruz, demokrasiyi savunuyoruz. Var olan sorunlara akılcı politikalarla çözüm üreteceğiz.

SEVGİLİ SİBEL; AÇIK CEZAEVİNE HOŞ GELDİN!

Biz tıka basa dolu hapishaneleri değil, hapishanelerinde kimsenin olmadığı bir Türkiye inşaa etmek istiyoruz. Herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye inşaa etmek istiyoruz.

Sibel Tekin, belgesel çekti diye tutuklanmıştı. Adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, güzel bir haber. Sevgili Sibel’e şunu söyleyelim; Kapalı cezaevinden açık cezaevine hoş geldin. Türkiye’yi bir cezaevi olmaktan kesinlikle kurtaracağız.

Devlet Opera ve Balesi’nden ‘Figüran sözleşmesi yaptılar bizimle ama biz orkestra, bale sanatçısıyız, solo sanatçıyız, şef olarak görev yapıyoruz’ diyorlar. Az kaldı hiç meraklanma, 3,5 ay sonra sevgili arkadaşlarım, sanatçılarım kadrolarınızı alacaksınız.

7 AYDA 412 AKARYAKIT BAYİİSİ KAPANDI

Akaryakıt bayileri.. Arabamıza yakıt alırken bunlar çok kazanıyor diye içimizden geçirmiş olabiliriz. Aslında büyük kısmı zarar etmeye başladı. 7 ayda kapanan bayi sayısı 412. Eğer küçük bir market olmasa tümüyle zarar edecekler. 100 binin üzerinde kişi çalışıyor burada. Nasıl olur da bunun farkına varmıyorlar? 3,5 ay sonra bütün sorunlar çözülecek.

TEK ADAM REJİMİNİN FATURASI ÖNÜMÜZDE DURUYOR

‘Tek adam rejimi inşa edildiğinde Türkiye’nin bütün sorunlarını en kısa sürede çözeceğiz’ dediler. Meydan meydan gezdiler. Valileri, kaymakamları gezdi. Erdoğan geldi oturdu. Tek adam rejiminin faturası hepimizin önünde duruyor. Bu rejim yani tek adam sistemi Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir beka sorunudur ve Türkiye buradan çıkmak zorundadır. 4 yıl içinde cari açık 4 kat arttı. 

DOĞALGAZDA, KONUTLARDA NEDEN İNDİRİM YAPMIYORSUN?

Rusya-Ukrayna savaşından sonra doğalgaz fiyatları yüzde 80 düştü. Erdoğan hiç ses çıkartmıyordu. Sanıyordu ki Bay Kemal’in dünyadaki gelişmelerden haberi yok. Hemen harekete geçtiler sadece sanayiciler için fiyatı düşürdüler. Konutlarda, iş yerlerinde yok. Kışın en ağır geçtiği mevsimin en derinden hissedildiği Erzurum ve Kars gibi kentlerimiz var. Doğalgaz fiyatını neden düşürmüyorsun? Dünyada yüzde 80 düştü. Milletin sırtına neden yıkıyorsun? Allah nasip eder iktidar olduğumuz zaman göreceksiniz 3,5 ay sonra hiçbir hanenin, hiçbir evin ne doğalgazı, ne elektriği, ne de suyu kesilecek.

ASGARİ ÜCRET ERİDİ

Asgari ücretin bu kadar hızlı eriyeceğini ben bile düşünemedim. Net asgari ücret 8 bin 506 lira. 4 kişilik bir ailenin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür fiyatları toplanıyor ve bunun üzerinden belirleniyor. Asgari ücret alanların sayısı yaklaşık 5 milyon 400 bin kişi. 5 milyon 400 kişi şu anda açlık sınırının altında maaş alıyor.

Sarayda böyle bir şey yok. 4-5 yerden maaş alırsın. Keyfin yerinde ama 5 milyon 400 bin kişinin açlık sınırının altında maaş almasına imkan sağladın. Bütün asgari ücretli kardeşlerime sesleniyorum, benim görevim iktidar olduğumuzda hiçbir asgari ücretlinin açlık sınırı altında maaş almayacağı bir düzeni inşa etmektir. Bu iktidar bir zorba iktidarıdır. Zorba iktidarlar korkaktır. Korkaklığını zulmederek gidermeye çalışır.

5’Lİ ÇETE ÇIKIŞI: SİLAHLARIN HEDEFİ OLACAĞIMI BİLİYORDUM

Bir konuda ta en başından beri çok açık ve net konuşuyorum. Bu beşli çetelerin, proje kisvesi altında devlet hazinesinden fazlasıyla götürdüklerini, paraları, malları onlardan tahsil edeceğim sözünü verdim. Çünkü o paralar bu ülkenin doğmamış bebeklerinin parasıdır.

Bu çetelerle bu savaşı ilan etmeden önce dost meclislerinde çok uyarıldım. ‘Aman başkan onlarla uğraşırsan o devasa para da seninle uğraşır’ diye telkinlerde bulundular. ‘Mafyası var, paramiliter grupları, derinleri var aman başkan dikkatli ol’ diyen insanlarla bir araya geldim. Bunların tamamı samimi kaygılardı.

Ben bütün bunları bilerek ve düşünerek yola çıktım. Ben bilmiyor muydum bu sürecin ne kadar kirli hale geleceğini. Silahların gölgesinde siyaset yapmak zorunda kalacağımı ben bilmiyor muydum? Elbette biliyordum.

GÖRÜŞME TEKLİFLERİNİ KABUL ETMEDİM

Görüşme talepleriyle geldiklerinde kabul edersem bu kirli düzenin hedefi olmayacağımı da gayet iyi biliyordum. Halkımın şunu çok iyi bilmesi ve beni çok iyi anlaması gerekiyor. Bu çetelerin bir kısmı bu saray iktidarından yani Erdoğan’dan da önce vardı. Her gelen iktidarla hizalanmış bunlar.

Bunlar hep sistemin içinde kalmışlar, her gelene de yedirmişler. Ne kadar karanlık odak varsa hepsini beslemek zorundasın eğer bunlarla iş birliği yaparsan. Bunlar nasıl insan satın alacağı konusunda da uzmanlaşmışlar. Bunlarla görüştüğüm an emin olun aynı zamanda bu çarkın da bir parçası olacaktım. İktidarın ismi değişecekti ama halkımın sefaleti aynen devam edecekti. Bir Erdoğan gidecekti yerine yeni bir Erdoğan gelecekti.

SUİKAST TEHDİTLERİ GELMEYE BAŞLADI

Asıl panik, uzman ekiplerimiz, hazineden çalınan paranın peşine düştüğünde başladı. O raporlar masama geldiği an korkunç bir paniğe kapıldılar. Çalınan paranın toplamının 418 milyar dolar olduğunu saplayınca karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı. Ben korktum mu? Vız gelir tırıs geçer.

Kale gibiyiz, sur gibiyiz, yiğit gibiyiz. Bu vesile ile devletimizin temel kurumlarından birisi olan Sayıştay’a ve denetçilerine seslenmek istiyorum. İktidara geldiğimizde o raporlara 418 milyar doları görmezsem, görevinizi layıkıyla yerine getirmemişsiniz demektir. Vallahi de billahi de raporda görmezsem yakarım sizleri.

Çok değil, 3,5 ay sonra iktidara geldiğimizde kendi raporlarımızı sizin raporlarınızla karşılaştıracağım. Kim görevini yapmış, kim yapmamış göreceğiz. Son bir şans vermek için onlardan randevu talep edeceğim, gideceğim ve baş başa görüşeceğim. Şimdi konuştuklarımın daha ayrıntısını konuşacağım. Son bir Bay Kemal uyarısı yapmak istiyorum. Beytü’l-male dokunan yanacaktır.

MAL VARLIKLARININ PEŞİNE DÜŞECEĞİM

Halkıma buradan, bu konuyla ilgili bir taahhütte bulunmak istiyorum. Çeteleri temizleme, devlet hazinesinden sülükleri, parazitleri temizleme operasyonum başlamadan önce Ankara’ya dev bir dijital pano kurduracağım. Adı ‘Çetemetre’ olacak.

Halktan çalınan ve geri aldığımız her doları bu panoda görecek bütün Türkiye. Vatandaştan çalınan 418 milyar doları burada görünceye kadar asla ve asla durmayacağım. Onların Türkiye’deki mal varlıkları, yurt dışına kaçırdıkları, aile bireylerine transfer ettikleri, akrabalarına devrettikleri her kuruşun peşine düşeceğim. Mal Varlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuruyoruz, boşuna kurmuyoruz.

BEN KEMAL, GELİYORUM

Benim helalleşeceğim haksızlık yapılanlardır. Roboski ile, Ali İsmail Korkmaz’ın ailesiyle, Soma ile, başı kapalı kızlarımıza haksızlık yapıldığı zaman suskun kaldığımızdan dolayı onlarla da helalleşeceğiz. Bizim hırsıza muamelemiz çok açık ve nettir. Vuracağız neşteri, alacağız devlet malını geriye. Seçimin ertesi günü onların telefonu acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar. ‘Ben Kemal geliyorum’

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin