Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, ‘Altılı Masa’ görüşmeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, “Bugün bazen arkadaşlarımız çıkıyor, ‘Bu CHP ile ne işiniz var, bu altılı masada ne işiniz var, Erbakan hoca hayatta olsaydı sizi lanetlerdi’ diyor. Hadi oradan sahtekar! Nasıl görmüyorsun sen böyle bir gerçeği. Biz prensiplerimizden taviz vermeyiz. Uzlaşmayı da biliriz. Her iş adım adım gerçekleşir.” şeklinde konuştu.
Temel Karamollaoğlu, partisinin 8. Olağan İlçe Kongresi’nde gündemi değerlendirdi. Geçmişte AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının, ‘bir ülkenin yönetimiyle ilgili prensipleri’ ile ilgili sözlerini hatırlatan Karamollaoğlu, şunları söyledi:
- Bugün söyledikleriyle ne kadar çeliştiğini görelim. İnsanlar bu kadar çelişkinin içine girerlerse pusulayı kaybetmiş demektir. Ülkeyi yönetemezler. Prensipleri kalmamış. Bir tane hedefleri var. Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalabilmek.
- Milletin refah, huzur içinde olması, bu ülkenin problemlerini çözmesi, dünyaya örnek bir medeniyet inşa etmesi bu arkadaşlarımızın gündeminde yok. Sadece düşmanlaştırarak kendilerinin oylarını artırma gibi bir politikaları var o kadar.
- Bunun için özellikle Sayın Cumhurbaşkanına, bundan 10-15 sene önce söylediklerini bir defa daha dinlemelerini rica ediyorum. O zaman belki uyanırlar.
- Biz farklıyız. Biz 50 yıldır çok sağlam, çok idealist prensiplere sahibiz. O gün ne düşünüyorsak, bugün aynı şeyleri düşünüyor, aynı ideallerle hareket ediyoruz. Fedakarlık yapmak bizim en büyük özelliğimiz.
- Bugün bazen arkadaşlarımız çıkıyor, ‘Bu CHP ile ne işiniz var, bu altılı masada ne işiniz var, Erbakan hoca hayatta olsaydı sizi lanetlerdi’ diyor. Hadi oradan sahtekar! Nasıl görmüyorsun sen böyle bir gerçeği. Biz prensiplerimizden taviz vermeyiz. Uzlaşmayı da biliriz. Her iş adım adım gerçekleşir.
- Şu anda biz, uçak inip kalkmayan hava alanları inşa ediyoruz. Hakikaten Allah’tan korkmak icap eder. Yap-işlet-devret modeliyle öyle hava alanları inşa etmişiz ki, haftada bir uçak inip kalkıyor. Oranın parası her gün yüzlerce uçağın inip kalkmasını gerektiriyor.
- En az senede 1 milyon insanın taşınmasını gerektiriyor ama öyle bir yolcu kapasitesi yok. Memleket meselelerine bu kadar bigane kalınarak problemleri düzeltemeyiz. Allah nasip eder de bize bir yetki verildiğinde, o zaman biz Türkiye’de ülkemizi ayağa kaldıracak, üretime dayalı neye ihtiyacımız varsa onun için kolları sıvayacağız.
