Kanlı Pakistan tarihi ve suikastlar

YORUM | YÜKSEL DURGUT

Pakistanlı politikacılar kendi ülkelerinde tarihten günümüze hiç güvende olmadılar. İmran Han’a dün yapılan saldırı, Pakistan’ın kuruluşundan bugüne süren yaygın siyasi şiddeti bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Eski başbakanlar Liyakat Ali Han’ın öldürülmesinden Benazir Butto suikastına kadar ülkedeki politikacılara düzenlenen birçok sayısız saldırı var. 

Pakistan’da kısa bir süre önce Başbakanlık koltuğundan indirilen İmran Han’a yapılan suikast, bir kez daha ülkenin şiddet yumağındaki siyasi tarihine ışık tutuyor. Pakistan Adalet Hareketi (PTI) başkanı Han, Pakistan hükümetine erken seçime gitmesini diretmek için ülke genelinde gösteriler yaparak İslamabad’a doğru yürüyüşe öncülük ediyordu. Han, Pakistan’ın doğusundaki Pencap eyaletinin Wazirabad kentinde düzenlediği mitingde bir kişinin otomatik silahla açtığı ateş sonucu yaralandı. 

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, saldırıyı kınayarak, “Ülkemizin siyasetinde şiddetin yeri olmamalı” dedi. Han’a yapılan saldırı, Pakistan’ın çalkantılı, şiddetli siyasi tarihini yeniden ön plana çıkardı. Pakistan’da bugüne kadar suikast kurbanı ve şiddet mağduru olan siyasi liderlere göz atalım. 

Liyakat Ali Han

Pakistan’ın ilk başbakanı Liyakat Ali Han, 16 Ekim 1951’de Ravalpindi’de partisinin halka açık bir mitinginde vurularak öldürüldü. Han’ın öldürülmesinden sonra bu bölgenin adı Liyakat Bahçesi olarak değiştirildi. 

Saldırgan olay yerinde polis tarafından vurularak öldürüldü. Bu nedenle suikastla ilgili birçok soru bugün bile hala cevapsız kalmış durumda.

General Ziya-ül Hak

Ağustos 1988’de, Pakistan’ın cumhurbaşkanı olarak görev yapan ordu komutanı General Ziya-ul-Hak, Bahavalpur hava üssünden havalandıktan kısa bir süre sonra kendisini taşıyan C-130’un infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.

Görgü tanıkları uçağın dik bir açıyla düştüğüne tanık oldular. Bunun dışında uçak kazasının perde arkasındaki gizem hala gizliliğini koruyor. Benazir Butto’nun babası ve eski Pakistan başbakanı olan Zülfikar Ali Butto, Temmuz 1977’de General Ziya tarafından devrilmişti. 4 Nisan 1979’da Zülfikar Ali Butto asıldı. 

Benazir Butto

Eski Pakistan başbakanı Benazir Butto, 2007’de kendi sürgün hayatını sona erdirdikten sadece üç ay sonra suikasta uğradı. 

Pakistan Halk Partisi’nin (PPP) lideri Butto, 27 Aralık 2007’de Liyakat Ali Han gibi Ravalpindi’de düzenlenen bir siyasi miting sırasında Bilal adlı 15 yaşındaki bir intihar bombacısı tarafından öldürüldü.

Butto’nun ölümünden sadece birkaç hafta önce kendisine yönelik diğer başarısız bir suikast girişiminde 130’dan fazla can kaybı yaşanmıştı. Katil Bilal, Butto’yu vurduktan sonra kendini havaya uçurdu. Bu saldırı Pakistan Talibanı’nın talimatı üzerine gerçekleştirilmişti. Cinayetten birkaç hafta sonra 5 şüpheli daha gözaltına alındı. Pakistan Talibanı ve El Kaide’nin talimatları doğrultusunda suikast düzenlemek için Bilal adlı teröriste yardım sağladıklarını itiraf ettiler. 

Butto’nun öldürüldüğü sırada Pakistan ordusunun başında General olan Pervez Müşerref, 2017’de suikaste dair verdiği bir röportajında ‘Ordunun içinde Taliban ile temas halinde bir grubun olup olmadığı’ sorusuna karşılık olarak şu cevabı vermişti: “Bu mümkündür çünkü toplum dini çizgiler üzerinde kutuplaşmış durumda.” 

Müşerref, Benazir Butto’nun öldürülmesi ile ilgili yürütülen davada cinayet ve cinayeti azmettirmek için suç komplosu kurmakla suçlandı. Cinayet davası hala Pakistan mahkemelerinin tozlu raflarında bekliyor. Butto’nun öldürülmesi Pakistan halkı arasında hala üzüntü ile yad ediliyor. 

Murtaza Butto ve Şahnavaz

Benazir Butto’nun terör örgütü Al-Zulfiqar’ı organize eden ağabeyi Mir Murtaza Butto, 20 Eylül 1996’da Karaçi’de kimliği belirsiz bir suikastçı tarafından vurularak öldürüldü.

Murtaza’nın dul eşi ve çocukları, bir gazeteye verdikleri demeçlerinde cinayetle ilgili olarak Benazir Butto ve kocası Asif Ali Zerdari’yi suçladılar.

The Guardian, 1985 yılında Benazir’in diğer kardeşi Şahnavaz Butto’nun Fransa’da gizemli bir şekilde zehirlendiğini bildirdi.

Pakistan tarihindeki neredeyse tüm geçmiş siyasi suikastlar ve olağan dışı ölümler gizemlerini koruyor. İmran Han’ın suikastçisi de dahil olmak üzere cinayette parmağı olanların hiçbirisi ile ilgili tatmin edici bir bilgiye sahip olunmaması ülkede kirli oyunların hala devam ettiğini ortaya koyuyor. 

Ömer Asghar Han

Eski bakanlardan Ömer Asghar Han’ın 2002 yılında kayınvalidesinin evindeki tavan vantilatörüne asılı halde bulunması gibi olaylar hala açıklığa kavuşturulmuş değil ve hiçbir ipucu ele geçirilemiyor.

Selman Taseer

4 Ocak 2011’de dönemin Pencap eyalet valisi Selman Taseer, İslamabad’da kendi korumalarından biri tarafından öldürüldü. Pakistan Halk Partisi’nin üst seviyeli yetkilisi Taseer, market sonrası arabasına binerken korumasının silahından çıkan kurşunlarla öldürüldü.

Taseer, Hz. Muhammed’e hakaret ettiği iddiasıyla ölüm cezasına çarptırılan Hristiyan bir kadın Asia Bibi’nin affedilmesi çağrısında bulunmuştu. Dönemin içişleri bakanı Rehman Malik, korumanın ifadesinde Taseer’i Pakistan’ın yasalarına muhalefet ettiği için öldürdüğünü söylediğini aktardı.

Şahbaz Bhatti

Mart 2011’de, Pakistan azınlıklar bakanı olan Şahbaz Bhatti, Taliban tarafından vurularak öldürüldü.

Saldırganlar, Hristiyan bakanın arabasını ateş açarak durdurdu ve Bhatti’yi sekiz kurşunla öldürdüler. Taliban El Kaide Pencap, Bhatti’yi bir “Hristiyan kafir” olarak tanımlayarak olay sonrası broşürler dağıttı.

2008-12 yılları arasında Pakistan başbakanı olarak görev yapan Yusuf Rıza Gilani’nin 2008 yılında İslamabad’da makam aracına suikast girişiminde bulunulmuştu ancak Gilani o sırada araçta olmadığı için kurtuldu. 

Pervez Müşerref

Eski Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref’e çok sayıda suikast girişiminde bulunuldu. Müşerref bütün bu saldırılardan sağ kurtuldu. 

14 Aralık 2003’te Müşerref’i taşıyan konvoy Ravalpindi’deki bir köprüyü geçtikten sonra büyük bir patlama oldu. Köprüye yerleştirilen bomba patlatılmıştı. Müşerref bu saldırıdan kurtuldu. Aynı yıl 25 Aralık’ta Müşerref’i devirmek için başka bir suikast daha gerçekleştirildi. Müşerref bu saldırı girişiminden de yara almadan kurtuldu. 6 Temmuz 2007’de Müşerref’in uçağına  Ravalpindi’de makineli tüfekle yaklaşık 36 el ateş edildi. Bu suikast girişiminden de saldırganlar bir sonuç elde edemedi. 

Pakistan’da sadece ön planda olan siyasetçiler değil eyaletlerdeki parti temsilcileri de eli silahlı tetikçilerin hedefi oldular. Halk arasında Dr. Han Sahib olarak bilinen NWFP eyalet politikacısı Abdul Jabbar Han, 9 Mayıs 1958’de bir devlet memuru tarafından oğlunun Lahor’daki evinde öldürüldü. Belucistan Ulusal Partisi’nin (BNP-M) üst düzey lideri Mir Nurettin Mengal, Ekim 2010’da Kalat’taki evinin yakınında kimliği belirsiz kişilerce vurularak öldürüldü.

PML lideri İmran Han’a saldırı, yoksul güney Asya ülkesi Pakistan’ı yaz boyunca eşi benzeri görülmemiş bir şekilde vuran ve 1735 kişinin ölümüne, 33 milyon kişinin evlerini terk etmesine neden olan sel felaketi ile boğuştuğu bir zamanda gerçekleşti. 

Pakistanlı siyasi liderlere gerçekleştirilen bu saldırılar sadece yukarıda belirtilen isimler ile sınırlı kalmadı. Her saldırı sonrası liderlerin ya korumaları ya da etrafındaki destekçileri de hayatını kaybetti. Suikastları gerçekleştirenlerin ellerinde sadece politikacıların değil masum vatandaşların da kanları var. Pakistan’ın bu kanlı tarihine noktayı koyabilecek tek güç Pakistan halkıdır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin