Kanıksanan çürümüşlük

YORUM | PROF. MEHMET EFE ÇAMAN

Bugün Türkiye fiilen anayasasız bir mafya devletidir. Gücü sınırlandırılmamış bir azınlık diktası, size kendisini demokrasi diye pazarladı. Oysa demokrasinin işine gelmeyen taraflarını es geçti. Güçler ayrılığını, yargı üstünlüğünü, temel özgürlükleri, temel hakları, anayasal güvenceleri demokrasiden saymadı. Varsa yoksa seçimler dedi. Bunu size milli irade diye yutturdular. Sonra o yutturdukları ve fetişleştirdikleri milli iradeyi dahi hiçe sayarak, doğu ve güneydoğudaki Kürtlerin sayıca çoğunlukta olduğu yerlerde belediyelere çöktüler. Milli iradeyi yansıtan seçimlerin sonuçlarını dakikasında kayyumlarla ayaklar altına aldılar. Yüzlerce Kürt yerel yöneticiyi hapse tıkarken, onlara oy veren insanlara “Seçim falan umurumda değil” mesajı veriyorlardı.

Metal korozyonu gibi, temas ettikleri her şeyi çürüten bir yapıyla karşı karşıya ülke! Devraldıkları devlet kusurlu, kör-topal da olsa, yerleşik bir hukuk nizamına, iyi-kötü bir bürokrasiye, bazı dengelere sahipti. Bunlar iktidar olduktan sonra, Avrupa Birliği standartları, demokratikleşme, şeffaflık, denetlenebilirlik, vesayetin sonu gibi reddedilmesi imkânsız politikalar vaat ettiler. Ama meğerse paraya ve güce aç bir grup, mutlak iktidarı hedefliyormuş. Hiçbir şeye ilkesel olarak değer ve önem atfettikleri yokmuş. Onca yıl, devleti ele geçirip, kendilerinden öncekilerden çok daha berbat bir adaletsizliğe, seviyesizliğe, zulme, yolsuzluğa neden olacak çapta bir çürümeye neden oluyorlarmış. 17 Aralık 2013 ve 15 Temmuz 2016 arasındaki dönemde kademeli olarak var olan devleti içerden çökerttiler. Yeni Türkiye demeye başladıklarında, cidden eskisi artık yok olmuştu. Ağıt falan yaktığımdan değil, ama eski Türkiye bugün adına Yeni Türkiye denen ucubeden çok daha derli toplu, en azından reforme edilebilecek durumda olan bir devletti. İç korozyonun yarattığı çürümeden sonra, bugün mevcut “devleti” toplamanın olanağı yok. Takla atıp pert olan araba gibi, ülkeyi pert ettiler.

Bu devlete ve muhalefet de dâhil tüm paydaşlarına sade bir vatandaş olarak açıkça seslenmek istiyorum.

Çürümüş devlet, dinle: Ben vatandaşım, kapıkulu değilim. Siz de kutsal/üstün değilsiniz. Devlet, benim ihtiyaçlarımı karşılamak, yani hizmet etmek için var. O hizmetin ücretini ben de diğer vatandaşları gibi vergilerimle ödedim. Anayasa, vatandaşla devlet arasındaki mutabakat ve siz o akdi bozdunuz. Bana ve benim gibi sizlerin çürümüşlüğünü eleştiren akademisyenlere hain dediniz ya, aslında hain sizsiniz.

Çürümüş devlet: Aramızdaki anlaşma anayasaydı. Sen kendi anayasana uymadın. Sen çürüdüğünden beri yasadışısın ve gayrimeşrusun. Benim ve ailemin vatandaşlıktan doğan en temel haklarını gasp ettin. Bize zulmettin. Yasal gücünün dışına çıktın. Fiilen bizi vatandaşlıktan çıkardın. Madem öyle, hukuken de çıkar!

Çürümüş, rezil muhalefet (CHP ve İYİP): Benim ve ailemin başına gelenlere (ve bizler gibi milyonların sorunlarına) göz yumuyorsunuz. Bu rejim kurulalı beridir, KHK’ları sineye çektiniz, kabul ettiniz. Bu nedenle siz de bu çürük devletin, bu berbat hukuksuzluğun paydaşısınız. Sizde kendi anayasanıza sahip çıkacak kadar haysiyet yokmuş!

Çürümüş devlet: anlamazlıktan geldiğin, vatandaşın görevinin devleti yaşatmak olmadığı. Bal gibi biliyorsun; normal bir devletin görevi vatandaşına hizmet etmektir. O hizmet için size para veriyoruz. Vergilerimizle varsınız. Maaşınızı bizim vergilerimiz sayesinde almaktasınız. Devletin görevi anayasa ile taahhüt ettiği hakları uygulamada sağlamaktır. Devlet sadece bir kurumdur. Oysa siz, kendi varoluş sebebiniz olan anayasaya ihanet ederek, bilinçli ve sistematik bir şekilde insanların anayasal haklarını gasp ettiniz. Devleti bir adi mafyaya indirgediniz. Onu çürüttünüz. Kendi ruhunuza benzettiniz. Bayrakla, 1930’lardan kalma faşist antlarla, gençliğe hitabelerle, şehitlerle falan kamufle etmeye çalıştığınız yalın gerçek bu. Oysa çağ dışısınız, zalimsiniz. Bu sistemi devam ettirdiğiniz her bir gün, suç işlediniz, işliyorsunuz!

Çürük devlet: Eğer bir devlet kendi anayasasına uymazsa legalitesini (yasallığını) de, meşruiyetini de yitirir. Vatandaşla arasındaki anlaşmaya (yani anayasasına) uymayan devlete sadık olunmaz. Sen legal değilsin. Meşru hiç değilsin! Çürük devlet bana, aileme hukuk ihlali yapacak, anayasasına ve kanunlarına aykırı olarak, hatta onları ihlal ederek, resmi gazetesinde beni hain ilan edecek, son 5 yıldır bu zülüm kitleselleşecek ve ben bu sözde devlete sadık olacağım, öyle mi! “Bunu yapan devlet değil ama!” diye avunanlar var bir de. Siz hayal kurmaya devam edin. Kasabın bıçağını yalayan koyunlar oldukça, bu çürümüşlük sürer gider. Teşhisi koyacaksınız. Ölçütler çok basit. Anayasasının ve kanunlarının yazdıklarını uygulamayan bir yapı ile karşı karşıya iseniz, bu bir hükümet sorunu değildir. Yani “Bunlar gidince düzelir” diyenler, tanıyı koyamayan doktor gibiler. Bir kısmı yufka yüreklilik yapıp, insanların “moral motivasyonlarını kırmamak” adına gerçekleri söylemiyor. Tıpkı kanser olan hastasına “turp gibisin, merak etme!” diyen hekim gibi, yanlış yapıyorlar. Tanı önemlidir. Tanı olmazsa eğer, tedavi hiç olmaz. Ötelemekle hastalık tedavi edilmeyecek. Dahası, devletin masum olduğunu, bunu yapanın bir avuç yolsuz politikacı olduğunu sananlar, zulmün değirmenine su taşımaktan başka bir iş yapmıyor.

Olanları tolere etmeyin. Olanlara makul açıklamalar getirip, devlet masummuş gibi yapmayın. Toz konduramadığınızı biliyorum. Vatanseverlikle devlet fetişizmini karıştırdığınızı da! Son 100 yılda sizin beyninizi yıkayanlar da bunu istiyordu. Sizden kendi alçaklıkları karşısında “devlete mutlak sadakat” zırhı sayesinde yırtmayı, sırtınızda kene gibi etinizi ısırıp kanınızı emmeyi devam ettirmekten başka bir niyetleri yoktu.

Kokainman AKP’li bir büro çalışanının yaşadığı jet sosyete hayat, esasında kullandığı uyuşturucudan çok daha sarsıcı olmalıdır. Bu adam, basit ve alt seviye bir İslamcı kene! Siz bir de büyük balıkları hayal edin. 17 Aralık’ta internete düşen tapelerdeki fısıldaşmaları, ayakkabı kutularını, dolar ve avroları anımsayın. Baştan aşağıya sizin vergilerinizi hortumladılar. Devleti soymak diye bir şey yok. Devletin parası olmaz. Toplanan hâsıla tüm vatandaşın ürettiği zenginliktir. Bu yüzden kene tabirini kullandım. “Devlet sen, ben, hepimiziz; devlet demeyelim, hükümet diyelim!” diyenler: Otobüse bindiğinizde siz de otobüs mü oluyorsunuz? Bir otelde kaldığınızda siz de o otelin bir parçası mısınız? Geçin bu arkaik, feodal devlet tasavvurlarını artık. Devletin hiçbir kutsiyeti olamaz. Siz ona ait de değilsiniz. Ortada bir aidiyet illa ki olacaksa eğer, devletin sahibi sizsiniz. Devlet, sizin ücret vererek hizmet alımı yaptığınız bir kurum. O kurumu yönetenlerin maaşını siz ödüyorsunuz. Onlar sizin elemanlarınız. Onların size tepeden bakma hakları yok, ama size hesap verme zorunlulukları var.

Kuralları ve kaideleri olmayan, olanlarını da işletmeyen devletlerde iktidar yetki aşımında bulunmuş demektir. Bu tür devletlerde bir sivil darbe söz konusudur. 15 Temmuz 2016’da askeri darbe başarısız oldu – belki de başarısızlığa programlandı. Ve onu kaldıraç olarak kullanan kulağı kesik birkaç grup, sivil darbeyle yönetime külliyen el koydu. Bugün onlar neyse, çürümüş devlet de odur.

Bunlar esasında Siyaset Bilimine Giriş dersi konuları. Devleti mitleştiren, putlaştıran, din haline getirip ona ibadet eden herkese tavsiyem, bir an önce derin hipnozdan uyanmaları. Aydınlanın. Okuyun. Eleştirel olun. Alttan almayın, azıcık kendinize güvenin. Var olduğunuzun ayırdına varın. Devletin kulu değilsiniz. Devletin tebaası değilsiniz. Devlet değilsiniz. Devlet ülkeniz de değil. Devlet (olmayan veya iptal edip yenisini vermedikleri) bir pasaport da değil. Devlet eski menkıbeler, mitler, idealize edilen ve çokça şişirilen bir tarih hiç değil. Devlet uğruna feda olunacak bir şey değil. Devlet varlığınızın armağan edileceği bir Tanrı değil. Devletin sizden sadakat bekleyebilmesi için, devletin önce kendi anayasasına – sizinle kendisi arasındaki akde – sadık olması lazım. Siz hain değilsiniz, ama devlet hain. Çünkü tüm varlığını borçlu olduğu anayasasına bile uymuyor. Devlet çürük! Siz bu çürümüşlüğü kanıksadınız. Tüm yaşamınız boyunca planlı bir şekilde size uygulanan faşizan ve aptallaştırıcı endoktrinizasyonun etkisinden çıkın. Birey olun ve uyanın.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Bu cesaretinizden dolayı teşekkür ediyorum size…
    Aslında insan olsak herseye yetiyor. Ama ulkeyi yamyamlar yonettigi için kimsede bu yamyamlar guruhuna ses cikaramadigindan hersey çiğirindan cikti

  2. Hay aģzınıza sağlık hocam, bu Zalim Devlet daha güzel nasıl tarif edilebilirdi? Inşallah en kısa zamanda kurdukları Mafya düzeneği geri teper’de kendi pisliklerinde boğulurlar!..

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin