İşte Erdoğan’ın Kavala düşmanlığının altında yatan sebep

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

İş insanı Osman Kavala, daha önce beraat ettiği Gezi Eylemleri davasında, yeniden yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kararı veren mahkemenin hakimi, 4 yıl önce AK Parti’den aday adayı olduğunda kamuoyuna, “Erdoğan’la uyumlu çalışma sözü” veren bir avukattı. Tayyip Erdoğan’ın, Kavala’ya olan kin ve öfkesinin altında ne yatıyor ona bakacağız.

Gezi Eylemleri 31 Mayıs 2013’te başladı. Haftalarca sürdü. İktidara biriken öfke, çevreyi koruma kılıfında Gezi Eylemleri olarak ortaya çıktı. Masum protesto olarak başlayan eylemler provoke edildi ve vandallığa dönüştürüldü.

O zaman Başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan, mesai arkadaşlarının protestoculara daha anlayışlı yaklaşılması yolundaki telkinlerini hiçe sayarak halkı kışkırtma yoluna gitti. Erdoğan, “Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz en az yüzde 50 var” dedi.

Bu eylemlerin iktidara ders verme tarafı elbette vardı. Eyleme katılanların bir kısmının AK Parti iktidarını halk ayaklanmasıyla bitirme niyeti taşıdığı da ayrı bir gerçekti. İktidarı peşinden sürüklemek, bu tür eylemlerin doğasında vardır.

Erdoğan, Gezi Eylemlerinde iktidarını sonradan kan davalı olduğu iki kesime borçluydu. Biri Kürtler, öteki Gülen Cemaati.

Bu eylemler olduğunda Erdoğan, Kürtlerle adına “Çözüm Süreci” denilen girişimlerin en sıcak günlerindeydi. İktidar tarafı da Kürt tarafı da birbirlerini gözetip kolluyordu. Bir taraf karşı tarafı rencide etmemek için azami çaba harcıyordu.

Nitekim, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bunu açıkça dile getirmişti. Demirtaş, “Gezi’de eylemlerden hükümeti devirecek bir halk hareketi çıkarmaya çalışıldığını gördük ve mesafe koyduk” diyerek açıkladı.

Gülen Cemaati ile iktidar arasında henüz köprüler en azından dışa dönük olarak atılmamıştı. Tepe yönetimler dışında iki tarafın tabanı da her şeyin gayet uyumlu bir şekilde gittiğini sanıyordu.

İşte o kritik Gezi Eylemleri sırasında Kürtler sembolik temsil dışında eylemlere halk hareketi olarak katılmadı. Tamamına yakını sonradan sürgün edilen ve meslekten atılan polisler ise o gün, düşmanla savaşır gibi eylemcilere karşı koydular.

Cemaatçi polisler, cihat ruhuyla hareket edip “asi güruh” olarak gördükleri eylemcileri sindirmeye çalıştı. Gezi Eylemlerini kışkırtıp geniş halk kitleleri nazarında çirkin göstermek isteyen provokasyonlar da muhtemelen bu kapsamda yapıldı.

13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NİN KARARI

3. Gezi Davası olarak bilinen davanın yargılama süreci, dün ilk mahkeme boyutuyla tamamlanmış oldu. Ağır ceza mahkemelerinde üç hakim bulunur. Bunlardan hakim Kürşat Bektaş, karara muhalif kaldı.

Hakim Bektaş, dosya içeriğinde dinlenme kayıtlarından başka delil bulunmadığını, dinlemenin de usulsüz şekilde yapıldığını belirterek karşı oy kullandı ve Kavala’nın tahliyesini istedi.

13. Ağır Ceza Mahkemesi, daha önce Osman Kavala hakkında hem Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararları uygulamamasıyla adından söz ettirdi.

Hakim Murat Bircan ise AK Parti’nin hukuk anlayışını ortaya koyması yanında hukuk sistemini ne hale getirdiğini gösterme bakımından da hayli dikkat çekici. Bugün hakim koltuğunda oturan Murat Bircan, 2018 Haziran seçimlerinde AK Parti’den Samsun milletvekili seçilebilmek için aday adayı oldu.

Aday adayı olduktan sonra destek toplamak amacıyla ilçe teşkilatlarını ziyaretleri sırasında “Güçlü bir Türkiye için güçlü bir lidere ihtiyacımız var. Bu güçlü liderde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi ve uyum içinde çalışma sözü verdi.

4 yıl önce “uyumlu çalışma sözü” vermesine rağmen aday yapılmayan avukat Murat Bircan, şimdi hakim olarak adalet dağıtıyor. Hem de ağır ceza mahkemesinde…

Eğer Türkiye’de idam cezası kalkmamış olsaydı, Osman Kavala’nın idam edilmesine yönelik süreç başlamış olacaktı.

Osman Kavala 2020’de Gezi Davası’dan beraat etti. Tahliyesine karar verildi. Aynı gün casusluktan tutuklandı.

Dün ise tutuklandığı casusluk davasından beraat etti. Tahliye edildi. Kara mizah gibi daha önce beraat ettiği ve bozulan davadan ağırlaştırılmış müebbet kararı verildi.

Diğer 7 sanıksa 18 yıl hapisle cezalandırıldı.

ERDOĞAN’IN KAVALA DÜŞMANLIĞI NEREDE VE NASIL BAŞLADI?

Dün açıklanan hükümle, mahkeme salonu dışında verilen bir kararın göstermelik bir yargılasının sonuna gelindi.

Açıklanan kararın hukuki olmadığını, siyasi bir karar olduğunu Kavala’nın yargılandığı iki davaya ve kararın nasıl şekil değiştirdiğine bakıp anlayayabiliriz.

Erdoğan’ın Kavala’ya düşmanlığının altında Çözüm Süreci yatıyor. “Ne alakası var?” demek yerine aşağıdaki ayrıntıları sindirerek okuyun ne olur.

Çözüm Sürecinin en sıcak günlerinde BDP Meclis Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan İmralı Cezaevini ziyarete gitti.

Tarih 23 Şubat 2013.

Ziyaret Başbakan Erdoğan’ın izniyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın gözetiminde yapıldı. Bu ziyaretin tutanaklarını bir hafta sonra 28 Şubat’ta Namık Durukan’ın Milliyet’teki haberinden okuduk. (Milliyet tutanakları daha sonra arşivinden kaldırdı. Milliyet’ten alıntılayan T24’ün linkini veriyorum.)

Tutanaklara göre, İmralı’da hapiste tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığını destekliyor. Öcalan tutanaklara göre bunu, “Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz” sözleriyle dile getiriyor.

Daha seçimlere bir yıldan fazla bir zaman olmasına rağmen konu, Sırrı Süreyya Önder’in şu sözleriyle gündeme geliyor:

“Başkanım, her şeyi konuştuk. Bir de başkanlık meselesi var. Kamuoyu bu konuda çok hassas. Osman Kavala’nın size selamları var. Totaliter bir yapıya dönüşmesinden endişe ediyorlar.”

Kavala’nın bu isabetli öngörüsü, aynı zamanda hayatının kararmasına yol açacaktı. Üstelik, 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumunu desteklemediği de Erdoğan tarafından not edilmişti.

The claim that a photo shows Erdoğan and Soros at the same table - Teyit

Bu tutanaklar Erdoğan’ın önüne gittikten sonra belli mihraklar Osman Kavala hakkında harekete geçti. Daha AK Parti iktidarının ilk yılında Davos’ta George Soros’la aynı masaya oturup görüşme yapan ve onu “demokrasi mücadelesi veren isim” olarak gören Erdoğan’ın etrafı, Kavala’yı hedefe oturttu.

Bu tarihten sonra Kavala’nın ne PKK destekçiliği kaldı, ne “Kızıl milyarderliği”, ne casusluğu, ne ülkeyi bölmek isteyenlerle işbirliği suçlamaları…

Burada birkaç cümle de Selahattin Demirtaş ile ilgili not düşmek istiyorum. Demirtaş’ın suçu da Kavala’nın olduğu gibi çok ağır. Hiçbir af kapsamına girmeyen suçlardan çünkü.

Eş Başkan Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” demişti. Öcalan’ın, “Tayyip Beyin başkanlığını destekleriz” dediği bir yerde sen kim oluyorsun da Erdoğan’a “Seni başkan yaptırmayacağız” diyorsun.

Kavala ve Demirtaş’ın kaderleri, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkmalarıyla birleşti.

Son bir not da “yargıda seçicilik” yapan kamuoyuna yönelik.

15 Temmuz davaları söz konusu olduğunda aynı mahkemelerin Cemaat mensubu olduğu gerekçesiyle verdiği bütün kararları “hukuki” bulup söz söyleyenleri susturmaya çalışanlar; bir noktadan emin olun.

Osman Kavala hakkında verilen kararlar ne kadar hukuksuz ve temelsizse, Cemaat mensubu diye görmezden geldiğiniz kararlar da o kadar hukuksuz ve temelsiz.

Karar, Kavala hakkında olunca mahkemeler “AKP yargısı”, Cemaat olunca “hukuki” ha.

Ancak, iki tarafa da verilen kararların hukuksuzluğu görüldüğünde bu ülkenin kurtuluş kapısı açılmış olacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

5 YORUMLAR

  1. https://www.veryansintv.com/cumhuriyet-yazari-baris-pehlivandan-osman-kavala-iddiasi-ergenekon-kumpasina-karsi-cikmis/amp/

    “Soros destekli Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye’deki kurucusu Osman Kavala’ya ‘muhalif’ kesimlerden destek sürüyor. Daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun serbest kalmasını istediği Osman Kavala’ya bu kez CHP’nin yayın organı Halk TV’nin program konuklarından Barış Pehlivan sahip çıktı. Pehlivan, Kavala’nın Ergenekon-Balyoz kumpaslarına karşı durduğunu iddia etti. Oysa Kavala bu kumpasın destekçileri arasındaydı.

    ERGENEKON KUMPASINI SAVUNAN BİLDİRİNİN İMZACISI

    Pehlivan’ın ve CHP’li yöneticilerin savunduğu Osman Kavala, FETÖ’nün Ergenekon kumpasının savunucuları arasında yer alıyordu.

    Türkiye’ye ve Türk ordusuna kurulan Ergenekon kumpasına destek veren 300 sözde “aydın”ın imzaladığı 2008 yılında yayımlanan “Ergenekon Derinleştirilsin, Kazanan Yurttaşlar Olacak” başlıklı bildiride “Ergenekon iddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır. Ancak, diğer kollara ve gövdeye ulaşmakta kendini sınırlamış kaygısı uyandırmaktadır” deniliyordu. “Susurluk ve Şemdinli’de kaçırılan fırsatın” Ergenekon’la yakalanacağı söyleniyordu.

    Bu bildiriye imza atanlardan biriside Osman Kavala’ydı.

    VERYANSIN TV”

    Olayı Erdoğan ve cemaat (!) Polisleri üzerine yıkmanız enteresan.
    Oysaki Kavala’nin Ergenekon’cularin kiniyle muhatap olduğunu cümle alem biliyor.

  2. “Cemaatçi polisler, cihat ruhuyla hareket edip “asi güruh” olarak gördükleri eylemcileri sindirmeye çalıştı. Gezi Eylemlerini kışkırtıp geniş halk kitleleri nazarında çirkin göstermek isteyen provokasyonlar da muhtemelen bu kapsamda yapıldı”. Çok çirkin bir ifade. Cemaatçi polisler niye insanlari kişkirtsinki? Ki 2012 den itibaren cemaatçi dedikleriniz kritik noktalarda birbir alinmiş. Berbat olan şey şu; biraz hapis yatan insanlarda hemen günah çikartma oluyor. Gerçen inandiğiniz bişey varsa dik durur yoluna devam edersiniz.
    Hiçbir harek maalesef Kürt hareketindeki insanlar kadar omurgali olamadi. Yüzbinlerce insan hapse atildi, suruldu, evleri yakildi yine dönmediler yolunda. Basit birkaç bilinen örnek yazayim; Sebahat Tuncel, Demirtaş ve ailesi, Öcalan ve ailesi. Sanirim islami hareketlerde hep üstlerine baş eğme olduğu için boyle oluyor. Mühtemelen siz ve sizin gibiler hep başta olduklari için bu durumu yaşiyorsunuz.

  3. gezi eylemlerine muhalefet için , kendi akrabalarımızla bile ters düştük ; sonuç ortada . İçimizde herhangi bir siyasi harekete el verip birlikte yürüme isteği olan kaldı mı? Hala varsa bi zahmet ayrılsın kararından vazgeçene kadar …

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin