İşsizlik tsunamisine hazır olun

HABER-YORUM | YUSUF DERELİ

İstanbul’da  Esenyurt minibüs durağında işsiz olduğu öğrenilen bir vatandaş bayılarak yere düştü. Çevredekilerin uyandırma çabalarıyla dakikalar sonra gözlerini açan vatandaşın, ilk sözünün “Sadece açım!” olduğu öğrenildi. Sosyal medyada yayınlanan ve görseli de bulunan iddia ne kadar gerçek bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, Türkiye’de işsizlik çığ gibi büyüyor.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın 14-28 Nisan tarihleri arasında yaptırdığı araştırmaya göre sadece İstanbul’da son 1 ayda işsiz kalanların sayısı 800 binden fazla! 2019 yılı sonu verilerine göre 1 milyon 203 bin kişinin işsiz olduğu İstanbul’da, Nisan ayı itibariyle işsiz sayısının 2 milyonu aştığı belirtiliyor. Türkiye genelinde salgın öncesinde 7 milyon civarında olan işsiz sayısının ise 9 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Bu arada Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini eritmesine rağmen dolar dün yeniden 7 TL’nin üzerine çıktı. Türk lirası eridikçe eriyor.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın hazırladığı İstanbul’da Çalışma Hayatının Görünümü raporu dün kamuoyuyla paylaşıldı. Çalışma 14-28 Nisan tarihleri arasındaki iki haftalık süreyi kapsıyor. CHP’nin İstanbul’un 39 ilçesinden yaklaşık 3 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türkiye’de Kovid-19 vakalarının yüzde 60’ının görüldüğü İstanbul, işsizlik ve yoksulluk rakamlarında da zirvede yer alıyor. Rapora göre vatandaşların 3’te 1’i evden çalışmaya geçse de bugün hala çalışanların 3’te 1’i evde kalamıyor iş yerlerine gidip çalışmaya devam ediyor.

SALGINDA HER 4 ÇALIŞANDAN BİRİ İŞSİZ KALDI

CHP raporunda İstanbul’da iş gücünün 5 milyon 778 bin kişi olduğu, söz konusu rakamın yüzde 66,2’sinin yani yaklaşık 4 milyon çalışanın salgın nedeniyle gelirlerinde azalma meydana geldiği anlatılıyor. Salgın döneminde İstanbul’da çalışanların 4’te 1’inin işsiz kaldığı ve bugün hiçbir geliri olmadığının belirtildiği raporda, “2019 yılı sonu verilerine göre 1 milyon 203 bin kişinin işsiz olduğu İstanbul’da, Nisan ayı itibariyle işsiz sayısının 2 milyonu aştığı düşünülmektedir. Çalışmamız neticesinde salgın günlerinde her 4 çalışandan 1’inin işsiz kaldığı tespit edilmiştir.” deniliyor. 

İŞSİZ SAYISI 9 MİLYONU AŞTI

TÜİK’in dar tanımlı işsizlik rakamlarına göre salgın öncesindeki işsiz sayısı 4,5 milyon civarındaydı. Ancak DİSK-AR’ın geniş tanımlı işsizlik araştırmasına göre gerçek işsiz sayısı aynı dönemde 7 milyondan fazlaydı. Salgın döneminde 300 bine yakın iş yeri kapandı. Bugün toplam işsiz sayısının 9 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Krizin Haziran sonuna kadar sürmesi halinde işsiz sayısı 10-11 milyonu aşabilir. 

SWAP İHTİMALİ KALMADI, DOLAR 7 TL’Yİ AŞTI

Dolar cephesinde de işler hiç iyi gitmiyor. Erdoğan’ın faiz inadı ve yanlış ekonomi politikaları TL’yi eritiyor. Merkez Bankası, doları 7 TL’nin altında tutmak için milyarlarca dolar sattı ancak nafile. Dolar dün yine 7 TL’yi aştı. Söz konusu artışın en önemli sebeplerinden biri de ABD Büyükelçisi Satterfield’in önceki gün yaptığı açıklama. Satterfield, Türkiye’nin Amerikan Merkez Bankası ile döviz takası anlaşması imzalamasının politik değil finansal sebepleri olduğunu söylemişti. Swap kapısının da kapanması doların yeniden tırmanışa geçmesine neden oldu. 

SİGORTASİZ ÇALIŞANLAR PERİŞAN

TÜİK verilerine göre Türkiye’de özel sektörde ücret karşılığı çalışanların yaklaşık yüzde 21’i SGK’ya kayıtlı değil. Yani sigortasız çalışıyorlar. Bu kişilerin çalışamamaları durumunda hem maaşlarından oluyor hem de devletin sunduğu gelir desteklerinden veya işsizlik fonlarından mahrum kalıyor. Uzmanların, krizin özellikle düşük gelirli, lise ve altı eğitim seviyesine sahip ve kayıt dışı çalışan kesimleri etkileyeceğini söylemesinin temel sebebi de bu aslında. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Emin olun herseyi bilincli yapiyorlardır , bu ekonominin cıvisi cıktıgından degil insanlara olumu gosterip sıtmaya razı etmek icin oynadıkları bir oyundan ibaret , demokrasiden otokrasiye otokrasiden mutlak despotizme gecmek insanların ellerinden kurtulmamasını istiyorlar. cindede ondan oncede rusyadada aynı oyunu oynadılar insanları aclıga sevk edecek uygulamalarla zora dusurup care diye sundukları kademeli rahatlatma sistemi ile tam gudume almak istiyorlar. avrupada gelistirdikleri para kontrollu borclandırmalı sistemde uygulama suydu para pesinde kostugun mudetce yasarsın var olursun, simdi sana tanımladıgımız isi yaptigin calistigin muddetce yasam alanın olusur evet mulkiyetin olmaz ama yasarsın isin olur sistemine geciyorlar, mulkiyet yok surekli calisma var. Butun korkuları iman hakikatine kilitlenmek suretiyle hayatını duzene sokmus insan ve istisareli isleyen kuran cemaati. Bu sekilde bir isleyis onların kotu olduklarını ortaya koyuverir planlarıı akim bırakır diye odleri kopuyor. Bu yuzden turlu hileler ve kumpaslarla bu isin onunu kesmeye calistilar. Simdi turkiyede oynanan oyun aynı devleti yonetenlerle is tutarsan hayat hakkın var ve baskasının sırtından iyi yasarsın. Simdi verdikleri borcu geriye odeyemecek hale gelenlere diyecekler ki firmaları devletlestiriyoruz sırtını devlete dayayacaksin millet aclık korkusundan hemen evet diyecek, aclıkla terbiye ediyorlar. Once insanı bozdular toplumu curuttuler insanlar birbirinin hakkını gozetmez birbiri ile is yapamaz hale geldi, sonrada borc dondurterek surekli bor icinde yasatarak bir cesit esir hale getirdiler. simdi para dongusunu kıstılar ama borcları silmiyorlar millet aclık krizine giriyor bir adım sonrası yeni rejime evet diyecek millet. bu rejim 50 yıldır cinde gelistirildi simdi model olarak her yerde uygulama aliyorlar. Care insanın duzelmesinde birbirini sevip guvenip once allaha sonra birbirine guvenip dayarak yasamayı is yapmayı ogrenmesinde. Allahın izni ile kriz mriz kalmaz millet esaretten de kurtulur. Allahın ipine sımsıkı sarılırsa. Fert cemaat cemiyet devlet zinciriyle millet devlet olur. saadeti bulur. icine sızmış kotulerden kotuluklerden de emin olur. Ne demis sufi, edep ( ilahi ahlak) bir tac imis nuru hudadan, giy o tacı emin ol her beladan. 14 luis devlet benim demis, simdi devlet gizli adamların isyeri, ama eger millet kendine gelirse hakimiyet milletin olacak. devlette calisanlar da hesap veren memur.

    • Aklın yolu bir. Bende aynı şeyi söylüyorum yıllardır. Neymiş bizim insanımız onlara benzemezmiş falan filan inter milan. Millet fakirleştikçe bu adamlar güçlenir diyorum yaşanandan ders almıyolarki geleceğe vakıf olsunlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin