İşkencecileri memuriyetten attırıp hapse mahkum ettirdi: “Korkmayın, hakkınızı arayın”

Manisa T Tipi Cezaevi’nde tutuklu Ercivan Özcan, gardiyanlar tarafından darp edildi ve sol kolu omuzdan dirseğe kadar parçalandı. Üstelik bu sırada zatürreydi. Özcan, taburcu olup cezaevine döndükten sonra, cezaevi yönetiminin baskısına rağmen hukuk mücadelesini sürdürdü ve kendisine işkence yapan iki gardiyanı memuriyetten attırdı ve 5’er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Bold Medya’dan Cevheri Güven’in özel haberine göre, OHAL döneminde uğradığı işkenceyi belgeleyen ve işkencecileri mahkum ettirip memuriyetten attıran Ercivan Özcan, mücadele sürecini anlattı. Özcan, “korkmayın hakkınızı arayın” diyor.

Özcan’ın kendi ağzından mücadele süreci şöyle;

“Manisa’nın Turgutlu ilçesinde oturan bir esnaftım ben. 3 Ağustos 2016’da yurt dışı yasağı, mallarıma tedbir çıktı. 25 Ağustos’ta da gözaltı kararı çıktı. Gittim teslim oldum. Çok zordu o zamanlar nezaret şartları, 1 Eylül 2016’da tutuklandım. 18 ay tutuklu kaldım Manisa T Tipi Cezaevinde. 29 Ocak 2018’te tahliye edildim ilk mahkemede.

18 Ocak 2017’de çok hastalandım. Zatürre olmuşum. Cezaevi çok pis bir yerdi. Revire götürdüler, doktor çok hastalandığımı gördü ve değişik ilaçlarla ağır bir tedavi başladı. Tabi cezaevinde ne kadar olacaksa, 10 kişilik koğuşta 33 kişi kalıyorduk.

Manisa Cezaevi de dağın başında çok soğuk bir yer. Ertesi gün 19 Ocak’ta sayım vardı. Üç tane arkadaşımız 5-10 saniye geç kaldılar sayım için vaziyet almaya. Gelen gardiyanlar baktılar tabi eksik var. ‘Dışarıda bekleyin biz geleceğiz’ diyerek gittiler. Bizi cezalandırdılar yani. Tahmini 20 dakika sonra geldiler ama hava o kadar soğuk ki dışarıda. Ve ben ayakta duracak halim yok o kadar hastayım. Hapishanede ‘malta’ dediğimiz 6 adıma 8 adımlık bir üstü açık avlu, oradayız 30 kişi soğukta. Sayım orada oluyor.

Tabi bu sefer daha kalabalık geldi gardiyanlar. O gün 30 kişiydik koğuşta. Ben de sonuncuydum. ’30 son’ dedim ve ‘Eğer hakkım varsa öbür tarafta alacağım inşallah’ diye ekledim. Bütün dediğim kelime bu. Hastayım, 57 yaşındayım ve soğukta 20 dakika dışarıda ayakta bekletilmişim.

Benim bu cümle ağzımdan çıkar çıkmaz gardiyanlar üstüme üşüştüler ve iki elimi bükerek beni yere yatırdılar. Zaten saldırmaya hazır gelmişler. ‘Ne hakkı lan’ diye kolumu büküp, bam bam koluma vurmaya başladılar ve kolum kırıldı. Daha doğrusu omuz altından dirseğe kadar paramparça oldu kemiğim. Kolum zaten arızalıydı, bunu söylememe rağmen vurdular.

Sonra kolumun o halini görünce beni yetkili müdür yardımcısına götürdüler. O da ‘götürün koğuşa cezasını çeksin’ dedi. Yani beni doktora götürmeyerek de ayrıca cezalandırıyorlar. Tahminim 2,5 saat sürdü ve kendimi kaybetmişim arkadaşların ifadesine göre.

Koğuşta iki de doktor vardı ve eczacılar vardı. Onlar sürekli butona basıp, durumumun kötü olduğunu söylüyorlar ama gardiyanın biri gelip ‘Efelenmek nasılmış, yarın kurum doktoruna çıksın’ diyerek gidiyor.
Öğlene yakın durumumun çok kötü olduğunu görüyorlar, koğuştaki hekimlerin de uyarısıyla beni Manisa Devlet Hastanesi’ne acil olarak kaldırdılar ama kolum o anda simsiyah, mor değil, tamamen kan toplanmış ve siyah ve şişti.

8 gün beni hastanede ameliyat edemediler, zatürre nedeniyle ciğerlerim kötü durumda hayati tehlike var diye. Kolum paramparça bir ip gibi deri tutuyor, çürüme noktasına geldi kolum, ha bire kan alıyorlar kolumdan. Sekiz gün acı içinde mahkum koğuşunda kaldım. Sonra ameliyat oldum. Üç gün sonra da taburcu edip cezaevine gönderdiler.

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin