İngiltere’nin Asyalı ilk başbakanı Rishi Sunak: Serveti, Kral Charles’ı katlıyor 

HABER-PORTRE | MEHMET ÖZDEMİR, TR724, LONDRA

Siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birini yaşayan İngiltere’de Muhafazakar Parti yeni liderini seçti. Hint kökenli göçmen bir ailenin çocuğu olan eski Maliye Bakanı Rishi Sunak, milletvekillerinin oylarıyla genel başkan oldu. 42 yaşındaki Sunak, aynı zamanda Birleşik Krallık’ın 57’nci başbakanı olacak. 

Eylül ayında kaybettiği liderliği ekim ayında kazanan Sunak, İngiltere’nin Hindu inancına sahip ilk başbakanı olarak tarihe geçecek. Sunak, inancını öne çıkarmamakla beraber yeri geldiğinde dini ritüelleri uygulamaktan ve manevi değerlerin kendisine güç verdiğini ifade etmekten çekinmeyen biri. 

İngiltere 210 yıldır bu kadar genç bir başbakan görmemişti. 1812’de idarenin başına geçen Robert Jenkinson da aynı yaştaydı. En genç başbakan ise 1804’te 24 yaşında göreve gelen William Pitt idi. Rishi Sunak, Kral III. Charles’ın muhtemelen bugün (salı) kendisini davet edip hükümeti kurma yetkisi vermesinin ardından başbakanlık görevini Liz Truss’tan devralacak.

Sunak, İngilizlerin bir yıl içinde gördüğü üçüncü başbakan oluyor. Hatırlanacağı gibi, Boris Johnson’un 6 Temmuz’da parti liderliğinden istifa etmesi üzerine Muhafazakar Parti’de yaz boyu seçim süreci yaşandı. Milletvekillerinin yaptığı oylamada Sunak ve Truss finale kaldı. Parti üyeleri, vekillerin 24 oy fazla verdiği Sunak’ı değil Truss’ı tercih etti. 6 Eylül’de başbakanlık koltuğuna oturan Truss, uyguladığı ekonomi politikalarıyla ülkeyi büyük bir krize sürükledi. Baskılara dayanamayan Truss, iki önemli bakanın görevi bırakması üzerine 45’inci günde istifa etmek zorunda kaldı.  

Parti üyelerine kalsaydı yine seçilmeme ihtimali yüksekti

Muhafazakar Parti’de seçim süreçlerini yöneten ‘1922 Komisyonu’ hemen yeni bir seçim programı ilan etti. Bu kez aday olabilmek için en az 100 milletvekilinin desteğini alma şartı koydu (önceki seçimde bu 20 idi). Adaylığını ilk açıklayan partinin grup başkan vekili Penny Mordaunt oldu. Boris Johnson adaylık için Karayipler’deki tatilini yarıda kesip dönse de bazı görüşmelerden sonra vazgeçtiğini duyurdu. Johnson’a destek açıklayan 58 milletvekili çıktı.

Pazartesi öğle saatlerine kadar Sunak 193 milletvekilinin desteğini alırken, Mordaunt 26’da kaldı. Son dakikaya kadar arayışını sürdüren Mordaunt, sürenin bitimine dakikalar kala Sunak lehine çekildi. Böylece tek aday olarak kalan Rishi Sunak üyelerin oyuna gerek kalmadan partinin lideri oldu. Şayet Mordaunt en az 100 vekilin desteğini alsa ve tekrar üyelerin oyuna başvurulsaydı Sunak’ın seçilme ihtimali düşüktü. Çünkü Muhafazakar Parti tabanının büyük kısmı, kökeni farklı bir ismi başbakan olarak görmek istemiyor. 

1980’de İngiltere’nin güneyindeki Southampton kentinde doğan Sunak’ın anne ve babası 1960’larda Doğu Afrika’dan göçmüştü. Babası Yashvir Kenya’da, annesi Usha Tanzanya’da doğsa da aslında Hint kökenliler. Yani bir zamanlar İngiliz sömürgesi olan Hindistan’dan bahsediyoruz. Yaklaşık 100 yıl (1858-1947) resmen Hindistan’ı yöneten bir ülkenin kaderi bugün o topraklardan gelen bir göçmen çocuğunun ellerine teslim ediliyor. İşte ‘kaderin bu garip cilvesi’ Muhafazakar üyelerin Sunak’a mesafeli durmasının en önemli sebebi olarak gösteriliyor. 

Çok kültürlülük ve ırk eşitliği açısından tarihi bir an

Tabanın aksine parti yönetimi ve siyaset yorumcuları, özellikle Muhafazakar Parti’nin başına ve ülkenin direksiyonuna ‘Asyalı bir İngiliz’in geçmesini olumlu ve çok kültürlülüğün yansıması olarak görüyor. The Guardian’ın dün internet sitesinde yayınladığı habere göre önceki başbakanlardan David Cameron, parti yönetimine azınlık temsilcilerinden isimler seçmek için özel çaba sarf etmişti. Bristol Üniversitesi’nden Prof. Tarık Modood da durumu şöyle yorumluyor: “Siyasi görüşleri ne olursa olsun, Sunak’ın başbakan olması çok kültürlülük ve ırk eşitliği için tarihi bir andır. Bu, tahmin edilenden çok daha erken gerçekleşti. Birkaç yıl önce hiç kimse ilk etnik azınlık başbakanının bir Muhafazakar olacağını tahmin edemezdi.”

İngiliz medyasına göre, parti üyelerinin Sunak’ı istememesinin başka sebepleri de var. Bunlardan biri, tabanda sevilen Boris Johnson’u istifaya sürükleyen isimlerin başında gelmesi. Bilindiği üzere, Johnson’ın istifaya karşı direnci Sunak’ın Maliye Bakanlığı’nı bırakmasıyla çözülmüştü. Diğeri ise zenginliği, ki bu konuyu biraz açmakta fayda var. Zira birçok İngiliz vatandaşına göre Sunak, başbakanlık yapamayacak kadar zengin ve serveti onu ‘gerçeklikten kopuk’ bir hayat sürmeye itiyor. Böyle bir başbakan, ‘geçim maliyeti krizi ile mücadele eden milyonlarca insanı anlayamaz’.

Peki Sunak gerçekten o kadar zengin mi? Cevabı, The Guardian gazetesinden Rupert Neate, iki gün önceki haberinde veriyor. Rishi Sunak ve eşi Akshata Murty’nin servetini ‘çılgınca’ diye niteleyen Neate’e göre, çift 730 milyon sterlinlik bir servetin üzerinde oturuyor ve bu onları Kral III. Charles ve eşi Konsort Kraliçe Camilla’dan iki kat daha zengin yapıyor. Haberde kral ve kraliçenin (ilan edilmiş) kişisel servetlerinin tahmini 300-350 milyon sterlin arasında olduğu belirtiliyor. 

‘Kendimi hep profesyonel orta sınıf olarak göreceğim’

Siyasi hayatında hızlı yükselen Rishi Sunak’ın nasıl zengin olduğunu anlamak için hayat hikayesine bakmak gerekiyor. Yüksek eğitimli bir ebeveyne sahip olan Sunak’ın babası doktor, annesi eczacı. Ailesi onu büyük fedakarlıklarla son derece seçkin bir özel okul olan Winchester Koleji’ne gönderdi. Hatta Rishi bir ara okula ikinci el üniformayla gitti; yaz tatillerinde garson olarak çalıştı. Sunak, o yıllara ait anılarını anlatırken Euro 96 maçlarını seyretmek için okula kaçak götürdüğü taşınabilir TV’den bahsediyor.

Oxford Üniversitesi’nde felsefe, siyaset ve ekonomi okudu. Öğrencilik döneminde özverili davranışları ve çalışma şevkiyle parmakla gösterilen isimler arasında yer aldı. Hocaları onu tanımlarken, ‘mükemmel, çok olgun, anlamaya yatkın, iyi sorular soran’ gibi övgü dolu ifadeler kullandı. Kendisi, üniversitedeki son yılında bir belgesele konuşurken, “Okulum beni kesinlikle toplum içinde elit bir başarıya soktu, ancak kendimi her zaman profesyonel orta sınıf olarak göreceğim” diyecekti. 

ABD’nin Stanford Üniversitesi’ndeki lisansüstü eğitimi sırasında, dev bilişim şirketi Infosys’in kurucularından Hint asıllı milyarder Narayana Murthy’nin kızı ve mirasçısı Akshata Murthy ile tanıştı. 2009 yılında evlendiler ve şu ana kadar iki kızları oldu.

Sunak iş hayatına çok uluslu ABD yatırım bankası Goldman Sachs’ta başladı. Burada bir süre analist olarak çalıştıktan sonra iki yüksek riskli yatırım fonunun kuruluşuna ortak oldu. Bu ortaklıktan kazandıklarına eşinin Infosys’teki hisseleri eklenince çift İngiltere ve dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi. 

Pandemi dönemindeki icraatlarıyla takdir topladı

2015 yılında siyasete atıldı ve Yorkshire bölgesindeki Richmond’dan Muhafazakar Parti milletvekili seçildi. Theresa May hükümetinde bakan yardımcılığı yaptı, Boris Johnson hükümetinde Hazine baş müsteşarlığına getirildi. 

2016’daki Brexit kampanyası sırasında İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasını savundu. O dönem kaleme aldığı bir yazıda İngiltere’nin, AB’den ayrılmakla daha özgür, daha adil ve daha müreffeh bir ülke olacağını iddia etti. Brexit’i istemesinin bir başka sebebi göçün azaltılması ve ‘ülkenin kendi sınırlarını kontrol edebilme’ imkanıydı.

Şubat 2020’de Başbakan Boris Johnson tarafından Maliye Bakanı olarak atandı. Burada sergilediği ‘istikrarlı ve güven veren bir yönetim performansıyla’ dikkatleri üzerine çekecekti. Pandemi sürecinde halkı desteklemek için ‘ne gerekiyorsa yapmayı’ vadeden Sunak, 350 milyar sterlinlik bir yardım paketi açıkladı ve o dönem kamuoyu nezdinde büyük puan topladı.

Pandemi sürecinin etkisiyle İngiltere ekonomisi peş peşe sarsıntılar geçirince Sunak’ın topladığı puanlar erimeye başladı. Bunların üzerine Başbakanlık binasında Covid kurallarını ihlal eden yetkililerden biri olduğu ortaya çıktı ve polis tarafından para cezasına çarptırıldı. 

Asıl sınav şimdi başlıyor, muhalefet erken seçim istiyor

Bu yılın nisan ayında ise eşi, ödemediği vergilerle gündeme geldi. Akshata Murty’nin ‘vergi cennetleri’ diye bilinen bazı adalarla ticari ilişkileri olduğu ve denizaşırı gelirlerinden İngiltere’de vergi ödemediği için yaklaşık 20 milyon sterlinlik tasarruf sağladığı iddia edildi. Murty daha sonra eşi üzerindeki siyasi baskıyı hafifletmek için ülke dışında elde ettiği gelirlerin vergisini İngiltere’de ödemeye başlayacağını açıklamak zorunda kaldı.

Sunak, kendisini Maliye’nin başına getiren Boris Johnson’a yönelik istifa baskıları arttığında uzun süre onu destekledi. Ancak Johnson’un Muhafazakar Partili Chris Pincher’i hakkındaki cinsel taciz iddialarını bildiği halde Parlamento’da grup yöneticisi olarak atadığı bilgisi ortaya çıktıktan sonra desteğini birden kesti. İstifa mektubunda ekonomiye yaklaşımının Johnson’unkinden temel farklılıklar içerdiğini ifade etti. 

Rishi Sunak, başarılı öğrencilik dönemi ve iş hayatının yanı sıra kısa siyasi kariyerine de önemli işleri sığdırmayı bildi. Hatta rakibi Truss’ın vadettiği vergi indirimleri ile ülkeyi krize sokacağı ve koltukta uzun süre oturamayacağına dair öngörüsü de tuttu. Ama asıl sınavını başbakanlık döneminde verecek. Çünkü İngiltere yakın tarihin en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Sterlin en zayıf döneminde ve düşüşün süreceği, enflasyonun artacağı ileri sürülüyor. Rishi Sunak’ın ekonomiyi düzlüğe çıkarıp çıkaramayacağını zaman gösterecek ancak muhalefetin erken seçim talebi sürekli karşısına çıkacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Demokrasinin beşiği İngiltere de ilk olarak Ingiliz kökenli olmayan bir Başbakan…
    Ve Osmanlının, yüzlerce yıl önce başlayan Türk ve Müslüman olmayan ailelerden alıp yetiştirdiği gençleri Başbakan, bakan, ordu komutani yapması…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin