İngiltere’de seçimin ‘en’leri… 

YORUM | ERHAN BAŞYURT

İngiltere’de 4 yılda (2015, 2017, 2019) 3’ncü genel seçim yapıldı. İngiltere gibi oturmuş demokrasilerde pek alışılmış bir durum değil.

Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan Boris Johnson beklenenden çok daha iyi bir sonuçla seçimin kazananı. 

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYİN

İngiltere’de tek turlu, dar bölge seçim sistemi uygulanıyor. 650 seçim bölgesinde, en çok oyu alan aday parlamentoya giriyor.

Başbakan Johnson, 315 olan vekil sayısını 364’e yükseltti. 

Böylece uzun bir aradan sonra, koalisyonun büyük ortağı veya azınlık parti hükümeti olarak değil tek başına güçlü gelmeyi başardı.

Meclis çoğunluğu olarak, 1987’de Thatcher’in zaferinden bu yana en iyi sonuç elde edildi. 

İlginç olan Johnson’un partisi oylarını yüzde 1 buçuk artırırken, parlamentodaki vekil sayısını yüzde 15’in üzerinde artırdı. 

Seçimin sadece kazananı değil, en şanslısı aynı zamanda Johnson…

***

İşçi Partisi ve lideri Jeremy Corbyn

İşçi Partisi ve lideri Jeremy Corbyn seçimin en büyük kaybedeni. 

12 Aralık seçiminde, 1935’ten bu yana en kötü sonucu aldılar. 

Corbyn, yeni bir lider seçilene kadar istifa etmeyeceğini ama yeni bir seçime partisinin başında girmeyeceğini açıkladı.

Aslında istifa ettiğini açıklamış oldu ama yumuşak geçiş veya kontrollü değişim yanlısı olduğunu ortaya koydu.

***

Seçim, aslında bir yönüyle İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması (Brexit) referandumu olarak görülüyor.

Johnson, Brexit kampanyasında ayrılma yanlısı olarak görev almıştı.

AB’den, Trump’ın da teşviki ile gerekirse anlaşmasız ayrılma yanlısıydı.

Ancak Corbyn, diğer muhalif partiler ve kendi partisinden isimler Parlamentoda, art arda aldıkları kararlarla anlaşmasız ayrılığın önünü tıkamayı başardılar.

Johnson, AB nezdinde elini güçlendirmek için 300 yıl aradan sonra Parlamento’nun tatil dönemini Kraliçe’ye uzattırmıştı.

‘Darbe’ olarak nitelenen bu karar, geçerli bir neden beyan edilmediği için Yüksek Mahkeme tarafından bozulmuştu.

Johnson’ın seçim sloganı Brexit’i bitirmek üstüne kuruluydu.

Corbyn ise, ‘devletleştirme’ ve çok kazanandan daha fazla vergi almaya dayanan 70 milyar Sterlinlik yeni sosyal paket ve Johnson’un tutarsızlıkları üzerine stratejisini kurmuştu.

Johnson ve Brexit açık ara bir kez daha kazandı. 

İşçi Partisi’nin, AB’den ayrılma yönünde oy kullanan seçim bölgelerinde, geleneksel olarak güçlü olduğu halde oy kaybetmesi, halkın Brexit tepkisini gösteriyor.

Johnson’ın önünde artık bir engel yok.

31 Ocak 2019 tarihi itibarıyla İngiltere’nin AB’den çıkışı resmiyet kazanabilir. 

İngiltere’nin son bir kez daha 1 Temmuz 2020’ye kadar uzatma alıp, serbest ticaret anlaşması ile birlikte tam çıkış yapması da bir ihtimal olarak görülüyor.

***

Seçimin en talihsiz ismi şüphesiz Liberal Demokrat Parti lideri Jo Swinson. 

İlk kez partisinin başında seçime giren Swinson, oylarını 4 puanın üzerinde artırarak önemli bir başarı elde ettiyse de, kendi seçim bölgesinde 149 oyla vekil seçilme hakkını kaybetti.

Geçmişte koalisyon hükümetinde bakanlık yapan genç kadın lider Swinson, AB’den çekilme sürecini durdurmayı vadediyordu.

Swinson, genel başkanlık görevini bıraktığını duyurdu.

***

Seçim sonuçları, İngiltere’nin AB’den tam olarak kopmasının önünü açtı.

İngiltere bir ada devleti olarak, kıta Avrupası ile yollarını ayıracak. 

Kendisi gibi Anglo-Sakson ülkelerle (ABD, Kanada, Yeni Zellanda, Avustralya) daha yakın ekonomik ve siyasi ilişkiler kuracak. 

Commonwealth (İngiltere’nin eski sömürgeleri) ile yeni ekonomik anlaşmalar imzalayacak. 

Brexit, AB’ye girme ihtimali her gün zayıflayan Türkiye için de ekonomik açıdan önemli fırsatlar sunuyor. 

***

Ancak seçim Brexit’in önündeki tüm engelleri kaldırsa da, Birleşik Krallık’ın siyasi düğümlerini tam olarak sona erdirmiyor. Aksine, yeni sorunların da sinyalini veriyor.

Brexit, uzun süre Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır kontrolleri ‘backstop’ nedeniyle kilitlenmişti.

Johnson ve AB bu konuda, İrlanda dışında gümrük kurarak bir anlaşmaya varmış ama Parlamento reddetmişti.

Kuzey İrlanda’da ilginç şekilde, İngiltere yanlısı partiler azınlığa düştü.

Seçimin ikinci önemli sürprizi, İskoçya Ulusal Partisi’nin bölgede ezici bir üstünlük sağlaması oldu. 

‘2020’de bağımsızlık referandumu’ yapılması vaadinde bulunan İskoçya Ulusal Partisi, AB’den ayrılmaya karşı çıkıyor. 

Brexit referandumunda da, İskoç halkı ve seçim bölgesi, Kraliyet’in geri kalanının aksine ‘hayır’ oyu vermişti.

İskoçya Ulusal Partisi, İskoçya’daki 59 seçim bölgesinin 48’ini kazandı. Bölgede vekil sayısını 13 artırdı. Bölgede oylarını da yüzde 8 daha yükselterek yüzde 45’e ulaştı.

İngiltere merkez hükümetleri, İskoçya’nın bağımsızlık referandumu için yasal hakkı olmadığını ileri sürüyor.

İskoçya Ulusal Partisi ise, bunun İskoç halkının iradesini yok saymak anlamına geleceğinde ısrarlı…

***

Sonuç olarak, İngiltere seçimlerinin tartışmasız en büyük galibi Muhafazakar Parti ve en şanslı ismi lideri Başbakan Boris Johnson. 

İşçi Partisi ve lideri Corbyn seçimin en büyük kaybedenleri. 

Liberal Demokrat Parti lideri Jo Swinson

Seçimin en talihsiz ismi Liberal Demokrat Parti lideri Jo Swinson, partisinin oylarını lider olarak girdiği ilk seçimde önemli oranda artırdığı halde kendisi seçilemeyerek istifa etmek zorunda kaldı. 

Seçimin en net mesajı, İngiltere’nin AB’den çıkışının bir an önce tamamlanması…

Seçimin en büyük sürprizi ise, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da birlik yanlısı partilerin oy kaybetmesi ve azınlığa düşmeleri. 

İrlanda’da ‘backstop’ krizi aşılsa bile İskoçya’nın bağımsızlık referandumu yeni ve baş ağrıtacak ciddi bir sorun olarak öne çıkacak gibi… 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin