İlahiyatçı Prof. Dr. Tekineş, ‘düşkün’ din adamlarını anlattı: Dünya için dinlerini sattılar

KHK’lı akademisyen ilahiyatçı Prof. Dr. Ayhan Tekineş, siyasetçilerle alimler arasındaki ilişkilere dair önemli açıklamalarda bulundu. Bir kısım alimlerin güce yakın olmak için güce yakın durduğunu, haktan hakikatten ayrıldığını anlattı.

Bir kısım alimlerin ise siyasetçilerle arasına mesafe koyduğunu, haktan yana tavır aldığını kaydetti. Bunun bir örneğinin 17/25 Aralık sürecinde yaşandığını anlatan Tekines, “17/25 Aralık’ın hemen akabinde ertesi gün bir takirat şeyhi, Konya’da çıktı, ‘Başımızın üzerinde yeriniz var sayın başbakanım’ diyerek, o dönemin politikacısını adeta akladı. Bir ay kadar sonra ise eski bir diyanet işleri başkanı çıktı, ilahiyatçıların olduğu bir mecliste (başbakana) bir ödül taktim etti, adeta temize çıkarmaya çalıştı.” dedi.

17/25 ARALIK TURNUSOL KAĞIDI OLDU

Söz konusu süreçte sadece alimlerin ve ilahiyatçıların değil, kendisini ‘İslamcı’ olarak tanıtan köşe yazarlarının da 17/25 yolsuzluk soruşturmalarında suçüstü yakalanan politikacıları aklamaya çalıştığını anlatan Tekineş, şunları söyledi: “17/25 yolsuluk soruşturmasının doğru olduğu ortaya çıktı. Bizzat suçlanan kişiler kendileri itiraf ettiği halde bu ihaliyatçılar, din adamları, gazeteciler çıkıp özür dilemedi.”

CEHENNEME ATILACAK İLK ZÜMRE; ALİMLER

“Peygamber Efendimiz (sas) bir hadisi şeriflerinde, “Cehenneme atılacak ilk zümre kimdir?’ sorusunun cevabını verir. İlk cehenneme atılacak olanlar alimlerdir. Neden? Onlar derler ki, ‘Ya Rabbi biz senin için öğrendik, başkalarına öğrettik.” Ancak ‘Hayır’ der Cenab-ı Allah siz ‘desinler’ diye öğrendiniz. Övünme, başkalarına üstün olduğunu gösterme… Makam beklentisiyle…”

SEFELE KİMDİR?

“Yine bir Hadis-i Şeriflerinde Peygamber Efendimiz (sas) buyurur ki, “Bir insan için bir din alimi için en kötü şey, onun dini bilgisiyle dünyalık bir menfaat elde etmesidir.’ İmam Malik, daha gençlik yıllarında hocası, Medine’nin en ünlü alimlerinden Rabiatül Rey’le karşılıklı konuşurken hocası ona sorar, “Sefele (düşkün) kimdir?” O da der ki, ‘Dini ile dünyalık elde etmeye çalışan insandır. Dini bilgisini dünyalık bir şeyler elde etmek için pazarlayan kişiye selefe denir’ der.”

KENDİ DİNİNİ, BAŞKASININ DÜNYASI İÇİN SATANLAR

“Bunun üzerine hocası sorar, “Peki Sefeletüs sefele” kimdir. Yani düşkünden daha düşkün, aşağılık adam kimdir? Cevabı çok ilginç: Kendi dinini başkasının dünyası için imar eden insan der. Yani siz dindarlığınızı, dini bilginizi rüşvet alan insanları aklamak için kullanıyorsunuz. Onlar daha rahat çalsınlar, daha çok servetleri olsunlar, daha güzel arabaya binsinler diye… Bunun karşılığında tabi kendinize ve yakınlarınıza makam alıyorsunuz. Oğlunuza bir rektörlük alıyorsunuz, damadınıza bir koltuk alıyorsunuz. İşte bunun için İmam Gazali haretleri, ‘Alimin sürçmesi, alemin sürçmesidir’ der.”