HSK Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK) Bülent Arınç’a cevap verdi. Sosyal medya hesabında isim vermeden sıralı paylaşımlarda bulunan Yılmaz, Türkiye’de hakim ve savcıların ‘adalet duygusu ve hür vicdanlarıyla’ karar verdiklerini iddia etti. Bülent Arınç, dün yaptığı açıklamada, “Ben, Cumhurbaşkanı ve adalet bakanı adaletten yanayız. Biz adil yargılama istiyoruz. Ancak hakimler yanlış yapıyor. Uyarıyorum, yakın gelecekte onlar zarar görür. Bugün ifade özgürlüğü sakattır, hastalıklıdır, sorunludur.” ifadelerini kullanmıştı.
Mehmet Yılmaz’ın sıralı paylaşımları şöyle; “Türk Hakim ve Savcıları; inancının emri ve genlerine nakşedilmiş adalet duygusu ve hür vicdanları ile millet adına hükmettiklerini hiç unutmadan görev yapan fedakar vatan evlatlarıdır. Hukukun bir bilim, hakimlik ve savcılığın gerilimli bir meslek, ama ince bir sanat olduğunu hiç akıllarından çıkartmadan, hukukun onurunu, mesleklerinin saygınlığını, toplumların insanı değersizleştirdikleri en çılgın dönemlerde bile özenle korumuşlardır.”
HUKUKU KATLEDEREK, DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMIŞLAR
“Bunun en önemli kanıtı; tarafsız, sadece Anayasa ve yasalara bağlı ve hür vicdanlı olarak görev ifa etmek yerine, yargısal yetkilerini; iltisak, irtibatlı oldukları örgüt adına kullanan, millete büyük acılar yaşatan hakim ve savcıları, yasal mevzuata bağlı kalarak ve büyük bir titizlik içinde yapılan soruşturma sonuçlarına dayanarak yargı teşkilatından uzaklaştırmışlar, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı ilk andan itibaren karşı durarak cumhuriyete, millet egemenliğine dayalı demokrasiye sahip çıkmışlardır.”
BİR GECEDE 4 BİN 238 HAKİM VE SAVCI İHRAÇ EDİLMİŞTİ
Mehmet Yılmaz, soruşturmaların titizlikle yürütüldüğünü savunuyor. 15 Temmuz’dan hemen sonra bir gecede 4 bin 238 hakim ve savcı fişleme dosyalarıyla ihraç edilmişti. Mehmet Yılmaz’ın ‘titiz soruşturma’ ifadesiyle neyi kastettiği anlaşılamadı.
KUL HAKKINA RİAYET EDİYORLARMIŞ
Devam ediyor Mehmet Yılmaz: “Onlar adaleti gerçekleştirirken mükafat beklemenin, bu ulvi değere yapılan en büyük kötülük ve en büyük adaletsizlik olduğunu iyi bilir, yaptıkları yargılama ve soruşturmalarda; kim ne der, ne düşünür demeden, terör örgütlerinin tehdit ve korkutmalarına aldırmadan, yaptıkları işin ciddiyetine, ulviliğine zarar verecek tartışmaların içine girmeden sessiz ve sadelik içinde görev yaparlar. Hem hizmetinde olduğu milletin denetimi ve gözetimi hem de mesleki mevzuatın zorunlu kıldığı etkin denetim mekanizmaları, yaptıkları hizmetin güvenceleridir.
Yaptığım görevler nedeniyle çok yakından tanıma fırsat ve onuruna eriştiğim fedakar Türk hakim ve savcılarının, hakimlik edebine, ilmine adalete bağlılığına, kul hakkına gösterdikleri titizliğe inancım ve güvenim tamdır.”
