Haluk Savaş ‘Evinde’ vefat etti; Kalbi kırık gitti!

HABER-YORUM | İLKER DOĞAN 

Geçtiğimiz yıl verdiği bir röportajda, “Ben burada ev sahibiyim. Meriç’te boğulmayacağım, Türkiye’de öleceğim!” demişti, öyle de oldu… KHK mücadelesinin sembol ve örnek isimlerinden Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş, uzun süredir tedavi gördüğü kansere yenik düştü. Namı diğer KHK’lıların ‘Haluk Hoca’sı, kaldırıldığı hastanede dün hayatını kaybetti. Tıpkı diğerleri gibi Haluk Savaş da 2016 yılında hukuksuz bir KHK ile akademisyenlik mesleğinden ihraç edilmişti. Yetmedi, uyduruk gerekçelerle cezaevine gönderildi. Yargılama sonunda beraat etti. Ancak kazanılmış haklarını alamadan hayata gözlerini yumdu. Eşi Doç. Dr. Esen Savaş, acı haberi şu ifadelerle duyurdu: “Elim birine değsin, Isıtayım üşüdüyse, Boşa gitmesin son sıcaklığım” zihniyeti ile yaşamış, herkese iyilik yapmaya çalışan, melek kalpli eşimi kaybettim.’’

AKP rejimine kırgın, hatta KHK’lılara yapılan zulümler ve mağduriyetler nedeniyle kızgındı. Hiç bir zaman rejime boyun eğmedi, doğru bildiklerini söylemekten geri durmadı. Yüzbinlerce KHK’lının sesi, soluğu oldu. KHK TV’nin kurulmasında da öncü olan Haluk Savaş, bugün Adana Kabasakal Mezarlığı’nda ikindi namazına meteakiben kılınacak cenaze namazının ardından yüzbinlerce KHK’lının duasıyla uğurlanacak…

Türk akademi dünyası çok önemli bir ismi daha kaybetti dün. Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş, uzun süredir mücadele ettiği kansere yenik düştü. Savaş, rahatsızlığının artması üzerine yaklaşık 1 aydır  Adana Başkent Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyordu.

Prof. Dr. Haluk Savaş, Türkiye’de en çok yayını olan birkaç psikiyatri profesöründen biri olarak biliniyor. Dünya çapında başarıları ile tanınan Savaş’ın cezaevinde olduğu süreçte dahi yayınlarına yüzlerce atıf yapıldığı biliniyor. 2000 yılından ihraç edildiği 2016 yılına kadar Gaziantep Üniversitesi’nde profesör olarak çalışıyordu.

HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMADI 

Haluk Savaş, akademi dünyasının saygı duyduğu isimlerden biri olmayı fazlasıyla hak eden bir isim. Türkiye, Haluk Hoca’yı, ihraç edildikten sonra daha yakından tanıdı. Zira haksızlıklar karşısında susmadı. Doğru bildiklerini söylemekten çekinmedi. Hukuksuzlukları net ifadelerle eleştirdi, AKP rejimine tepki gösterdi. Muhalif tavrı ve haksızlıklar karşısında susmadığı için tutuklandı. Cezaevinde gönderildi. Rahatsızlığı arttı. Akademisyon olarak görev yaptığı üniversiteye ellerinde kelepçe ile askerlerin arasında kontrole götürüldü. Yapılan tetkikler sonrası kanser olduğu anlaşıldı.

PASAPORT KRİZİ

‘Terör örgütü üyesi’ olmakla suçlanan Savaş, yargılama sonunda beraat etti. Tahliyesinin ardından yurt dışında tedavi için pasaport almak istedi. Ancak KHK’lı olduğu gerekçesiyle talep reddedildi. Beraat etmiş, ayrıca mahkeme tarafından yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmış olmasına ve kanser hastalığına rağmen rejim Haluk Hoca’nın pasaportunu vermiyordu. Yaşananları sosyal medyada duyurdu. İnanılmaz bir destek gördü.  #HalukSavaşaPasaport hashtag’i altında bir gecede 50 binden fazla paylaşım yapıldı. Ve bir gün sonra Adana Valiliği ‘ikna’ oldu. Haluk Savaş, geçtiğimiz yıl 20 Mayıs’ta uzun uğraşlar sonucu pasaportuna kavuşmuştu.

TEDAVİ SÜRECİ GEÇ BAŞLADI 

Haluk Savaş pasaportuna kavuşmuştu kavuşmasına ama çok geç kalınmıştı. Cezaevinde hastalığın teşhisi bile  1 aydan fazla sürmüştü. Cezaevi şartlarında doktora ulaşmak zaman alıyordu. Cezaevi doktoru tahlil istedi. Ancak 1 hafta sonra tahlil sonuçları teknik bir arızaya kurban gitmişti! Yeniden doktora çıktı. Ve hastaneye sevkini istedi. Geç de olsa üniversiteye sevk edildi. Ve yapılan tetkikler sonrası 3. evre safra yolu kanseri olduğu ortaya çıktı. Tehlikeli bir kanserdi. Pankreas ve lenf bezlerine da sıçramıştı. Ameliyat oldu. Pasaportunu aldıktan sonra yurt dışında tedavi gördü.

HERKES BU ZULMÜ KİMİN YAPTIĞINI BİLECEK!

Söz konusu süreçte verdiği bir röportajda şöyle diyordu Savaş: “Ben Meriç Nehri’nden kaçmaya çalışmam, orada inşallah botlarla geçerken boğularak ölmem… Burası benim vatanım. Sınırlarından geçmeye çalışırken ölmeyeceğim, burada içinde öleceğim. Eğer bana yurt dışında tedavi hakkı tanınmaz ise burada bağıra bağıra öleceğim ve herkes bu zulmü kimin yaptığını bilecek. Gerçek hikmet-i hükümet taşıyan devletlere düşen halklarını anlamak, onların acılarına çözümler üretmektir. Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin henüz bu niteliklere haiz olduğunu düşünmüyorum.”

BEN EV SAHİBİYİM, BU ÜLKENİN İÇİNDE ÖLECEĞİM

“Terösit değildim, bunu mahkeme kanıtladı. İkincisi burası benim vatanım. Dedem Mustafa Asım Savaş bir yüzbaşıydı ve ciğerinde bir Rus kurşunuyla yaşadı ve öldü. Kimse bana ev sahipliği taslamasın. Bu topraklar için kanımdam kan verilmiştir, bedeli ödenmiştir. Dolayısıyla ben burada ev sahibiyim. Sınırlarından geçmeye çalışırken ölmeyeceğim, burada, içinde öleceğim.”

SEVENLERİ UĞURLAYACAK 

KHK mücadelesinin sembol isimlerinden Haluk Savaş, KHK TV’nin kurulmasında da etkin rol oynadı. KHK TV’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Ancak geçtiğimiz ay durumunun ağırlaşması üzerine hastaneye kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Haluk Savaş dün hayatını kaybetti. Savaş’ın cezanesi bugün bugün Adana Kabasakal Mezarlığı’nda ikindi namazına meteakiben kılınacak cenaze namazının ardından sevenlerinin duasıyla uğurlanacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin