Gülen Cemaati hangi ülkeye çalışıyor? 

MAHMUT AKPINAR | YORUM  

Hizmet Hareketi, pek çok ülkeye gitmiş yatırımlar yapmıştır. Ama devletlerle bir bağlılık ve bağımlılık ilişkisi kurmamıştır. Bunu anlayışla karşılayan, Hizmet’in duruşunu takdir eden yüzlerce ülke vardır. Bu ülkelerden bazıları birbiriyle düşmandır. Ama hiçbirisi Hizmet’i “birilerinin ajanı!” olmakla itham etmemiştir.  

Türlü formlardaki devletler yapılanları eğitim, insanlık, dünya barışı adına yararlı ve gerekli bulmuş, Hizmet insanlarına, kurumlara kapılarını açmışlardır. Erdoğan rejiminin “ülkeye ihanet!” iftirasının aksine, istihbaratı çok güçlü ülkeler Hizmet’in “Türkiye devletinin projesi” olup olmadığını yıllarca tetkik etmiştir. Ama Türkiye veya başka bir devletle organik bağ bulamamışlardır. Ne var ki Erdoğan rejiminin 15 Temmuz’dan sonraki baskıları sonucu bazı ülkeler Hizmet kurumlarını üzülerek kapatmıştır. 

Cemaat’in Türkiye’ye ihanetine veya başka bir devlete bağlılığına dair Erdoğan rejimi onca gürültü çıkarmış ama en küçük delil ortaya koyamamıştır. Devlete çökmüş, milletin geleceğini yağmalayan, değerlerini yok eden iktidarı kullanan haramilerin ise kime, nereye bağlı oldukları karışıktır.  

BOP eş başkanlığını itiraf edenler ülkenin en yararlı sivil yapısını kendi açıkta kalan taraflarını kapatmak amacıyla “hain” ilan edip hedef yapmıştır. Hizmet ne AKP döneminde, ne de önceki dönemlerde devletin resmi uzantısı olmamıştır. Gücünü, imkanlarını tamamen milletten almış, Anadolu kökenli bağımsız bir sivil hareket olmayı sürdürmüştür.  

38 yıldır Hareket’in içinde olan ve Çatı Davası’ndan yargılanan, hakkında müebbet istenen birisi olarak millete ve ülkeye bir ihanet olsa, görecek-bilecek durumdaydım. Ama asla böyle bir bağ ve ihanete şahit olmadım.  

Hizmet, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olmasını, kurumlarının verimli çalışmasını, bayrağının önde olmasını elbette istedi, ister. Ama Hizmet’in Türkiye Cumhuriyeti ve kurumları ile de organik bağı, bağımlılığı olmamıştır. Aksine kamu otoritesini kullanan bazı kesimlerden hep zarar ve ihanet görmüş, fişlemelere, engellemelere maruz kalmıştır. Hizmet, devleti kullananların değil, 85 milyon halkın çıkarlarına, huzuruna, değerlerine sadık kalmıştır. Milletin dünya ve ahiret saadeti için çabalamıştır. 

Devlete hükmeden kirli tayfanın Camia’ya husumeti, kontrol edememekten, dilediği gibi yönlendirememekten kaynaklanmaktadır. Hareket, sivil kaldığı, devletin kirli kanallarına angaje olmadığı için şeytanlaştırıldı. İşbirliği yapan, ülkenin soyulmasına, milli çıkarlarının bir aileye çerez edilmesine ses çıkarmayanlar hala muteber dini/sosyal yapılar olarak yollarına devam ediyorlar. Herkesi kendisine secde vaziyetinde isteyen Erdoğan eğer Hizmet’i denetime alabilmiş olsaydı, yıkmaya çalışmaz, onu başka yapılar gibi kullanırdı.  

Hizmet, devleti yönetenlerin ajandasına değil millete, ülkeye sadık olduğu için şeytanlaştırıldı, hedef yapıldı. Başka bir ülkeyle angajmanı olsaydı Almanların bir gazeteciyi, ABD’nin bir papazı istemesini ikiletmeyen Erdoğan, Camia üzerinde böyle pervasız tepinemezdi, tırsardı. “Güneydeki dostları!” dediği İsrail’e, Türkiye aleyhine çalıştığı bilinen bir ajanı bir kelamda ve meccanen teslim etti. 

Anadolunun has evlatlarının emeğiyle gözyaşıyla, çabasıyla, sermayesiyle büyüyüp gelişen, dünyaya dal budak salan Hizmet’e son zamanlarda herkes, her ağzına geleni söylüyor. Diledikleri ülkenin ajanı yapıyor, sayın Gülen’e türlü kökenler izafe ediyor, her iftirayı kolayca atıyorlar. Çünkü bunları yapmanın Türkiye’de hukuki bir maliyeti yok.  

Aksine Cemaat ve mensuplarına sövmek medyada, bürokraside, siyasette, hatta ticarette prim yapıyor. Kime ve neye hizmet ettiği belli olmayanlar Anadolu’nun içinden çıkan, ülkesi ve insanlık için çalışanlara iftira atarak karanlık yanlarını, karışıklıklarını örtmeye çalışıyorlar. 

Camia, insanlara ve insanlık barışına hizmet etmek için çalışan, İslami referanslara sahip sosyal, kültürel, eğitime dair projeleri olan sivil ve global bir harekettir. Hizmet Hareketi, Türkiye’nin son yüzyılda ürettiği tek global markadır.  

“Devletlere çalışma” veya “devletlerle çatışma” gibi bir ajandası yoktur. Faaliyette bulunduğu ülke insanına yararlı olmaya, katma değer üretmeye çalışır. Bunları yaparken devletlerle sürtüşmemeye, ülkelerin hassasiyetlerini gözetmeye itina gösterir. Takdir edilir ki, türlü türlü rejimlerin, yönetimlerin olduğu ülkelerde hizmet üretmek kolay değildir. Ama Cemaat, faaliyette bulunduğu bütün ülkelerde bu devletlerin ve halkların Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkı ile daha iyi siyasi, ekonomik, kültürel ilişkiler geliştirmesi için uğraşmıştır. Onların Türkiye ile dost olmalarını amaçlamıştır. Türk okulları açıldıktan sonra, o ülke ile ekonomik, siyasi, kültürel ilişkilerin güçlendiğine, radikal eğilimlerin azaldığına, barış atmosferinin güçlendiğine dair yığınla veri mevcuttur.  

Demirel, Özal, Ecevit hükümetlerine kadar pek çok iktidar Hizmet Hareketi’nin yaptıklarını değerli bulmuş, özellikle yurt dışındaki faaliyetlerde tıkanıklıkları açmaya gayret etmişlerdir. 28 Şubat’ın militer anlayışı ve AKP’nin harami yönetimi ise yapılan işlere açık düşmanlık beslemiştir. Erdoğan rejimi ülkenin hazinesini soyarken yakalandıktan sonra, hırsızlığı bırakmak yerine Hizmet’i suçlu ilan etmiş, Cemaat’in varlıklarını, 40 yıllık emeğini, kurumlarını yağmalamıştır.  

Yetmemiş, eli kalemden başka şey tutmayan milyonları “terörist” ilan edip cezaevlerine doldurmuş, ademe mahkum etmiştir. Yani Anadolu halkının emeğiyle, sermayesiyle global marka haline gelen, İslam’ın terörize edilmeye çalışıldığı bir dönemde “şiddetsizlik”, “barış” diyen Türkiye kökenli bir hareketi yok etmeye çalışarak, milli çıkarlara en büyük ihaneti yapmıştır.  

Kıyıma maruz kalırken, halkın sessiz kalması, iftiralara inanması, yer yer zulme alkış tutması Hizmet gönüllülerinde ömürlerini adadıkları millete karşı kırgınlık hasıl etmiştir. Ama bu kalıcı olmayacaktır, zira biz 1979’da Sızıntı’da çıktığından beri, “Aç sineni açabildiğin kadar ummanlar gibi olsun! Kötülükleri iyilikle sav; görgüsüzce muamelelere aldırış etme! Herkes, davranışlarıyla kendi karakterini aksettirir. Sen, müsamaha yolunu seç ve töre bilmezlere karşı âlicenap ol!” sözlerini okuduk, dinledik.  

Bu devran geçince kırgınlığımızı unutup, eski defterleri kapatıp, insanlık ve insanımız için koşturmaya, üretmeye, öğretmeye devam ederiz. Biz halka küsülmeyeceğini bilenlerdeniz. 

Eğer Hizmet bir ülkeye izafe edilecekse bu Türkiye’dir. Mevcut harami yönetime rağmen Hizmet, Türkiye ile gönül bağını korumaktadır. Türk toplumunun her bireyinin huzur ve güvenliği, esenliği için hala çalışmaktadır, çalışacaktır. Başka ülkelerden, milletlerden milyonlarca Hizmet insanı da yapılan zulme, adaletsizliğe üzülmekle birlikte, Türkiye’ye halkına sempatiyle, iyi niyet duygularıyla doludur. 

Çocukluğumdan bu yana hep milli ideallerim oldu ülkem için, Müslümanlık için gaye-i hayallerim vardı. Hizmet’i de bu ideallere uygun, şiddetten, ifrattan uzak, makul bulduğum için benimsedim. Hizmet’in en etkili kişilerini tanıdım. Hareket’i töhmet altına sokacak, millete karşı, hatta devlet aleyhine en küçük bir ihanet görmedim. Hizmet insanları bazıları tarafından “milliyetçi” “devletçi” denilecek derecede ülkeye sadık, devletin genel çıkarlarına hassastırlar. Ülkeye sadakatsizlik, başka bir ülke veya güçten ekonomik, siyasi destek alma bilseydim, görseydim ilişkimi keserdim. 

İşleyişe dair bazı eleştirilerim olsa da Hizmet’in en çok dayak yediği, iftiraya maruz kaldığı dönemde bunları ifade etmenin hakkaniyetin gereği ve vicdani sorumluluk olduğunu düşünüyorum. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

11 YORUMLAR

  1. Allah sizi istikametten ayırmasın ve iki dünyada da aziz kılsın.

    Hizmet hareketi ile sizin de sobalı evlerinde kaldığınız yetiştiğiniz Buca’nın kenar mahallesi Kozağaç’ta tanıştığım için bir kere daha şeref duydum. Satırlara döktüğünüz bu hakikatler, kendini hareketin mensubu-gönüllüsü sayan her bir fert için ‘başucu prensipler’ veya diğer bir ifadeyle ‘kulağımıza küpe’ olmak durumundadır, kanaatindeyim.

    Kaleminize ve yüreğinize sağlık.

  2. Hizmeti bu devirde anlamak çok zor. Çünkü kendini insan sanan topluluklar birbiriyle kavga ede ede kavgacı olmuşlar. Kavga dışındaki dili anlayamıyorlar Yani hizmetin görevi bunların kendi barış değerleriyle kavuşmasını beklemektir. Kavga dışında bir değerin olduğunu anlamalarını sağlamaktır. Bu çok zor bir iştir. İnsanlar kavga dışında bir ilişkinin olabileceğine inanmıyor. Bu nasıl kırılır, herhalde temsili devam ettirerek. Yani şu anda hizmet temsilini yerine getirmektedir. İnsanlar görmektedir ama ikna olmaları beklenmektedir. Bence sınırı çok aştılar. İkna olmaz da direnç gösterirlerse bence helak olurlar çünkü azmış olacaklar.

  3. ÜSTAD: “Biz zaman rüyada gördüm ki, Ağrı Dağı altındayım. Birden o dağ patladı, dağ gibi taşları ALEME DAĞITTI; ”

    Bu günlere de işaret ediyor şeklinde değerlendirdim. Ülkeden ayrılmak zorunda bırakılan Hizmet İnsanları, gittikleri yerlerdeki insanlara İslamı doğru şekilde gösteriyor, anlatıyorlar.

    Artık Batıda Doğuda gittikleri Ülkelerdeki insanların mutluluğu için ve İmanı , İslamı göstermek için çaba gösteriyorlar şimdilerde.

    Evlatlarını, çok az kimseye güvenerek teslim ettikleri kız çocuklarını Hizmet Kurumlarına sevinç içinde emanet ettiler. Maneviyat ögrendiler, yaşadılar.

    Fakat ne oldu; o kız veya oğlan babalarının , analarının binlercesi, Hizmete en ağır hakaretleri ettiler, iftiraları attılar. Yani dediler; “ARTIK BİZE HİZMET ETMEYİN, SİZİ İSTEMİYORUZ”

    Gerçekten de öyle oldu. Hizmet insanları, susamış yabancı insanların imdadına koştular. Onlar da 1 gayrete 100 karşılık verdiler.

    Kendi kendime fikir yürütüyorum :

    “ACABA böyle bir ortamda tüm Hizmer Gönüllüleri MESAİLERİNİ, GAYRETLERİNİ bu susuz kalmış BATILI , DOĞULU İNSANLARA MANEVİYAT aktarmak için sarfetseler ! Hem saygı sevgi gösteriyorlar hem de toplumlarına yapılan iyiliklerden dolayı ÖDÜL veriyorlar.

    Yurtiçinde bulunanlarda bu işleri Sosyal Medya, İnternet üzerinden yapsalar! NE GÜZEL OLUR”

  4. Hak şerleri hayreyler
    Zannetme ki gayreyler
    Ârif ânı seyreyler
    Mevlâ görelim n’eyler
    N’eylerse güzel eyler.

    Deme şu niçin şöyle
    Yerincedir o öyle
    Bak sonunu seyreyle
    Mevlâ görelim n’eyler
    N’eylerse güzel eyler.

    İbrahim Hakkı

  5. Hizmet “örnekleri kendinden mübarek ve bereketli bir harekettir.” Rabbim senaristinden ve rol alanlardan ebeden razı olsun. Yılgınlık ve yıkılmak yok. Hizmete devam. 🤲🇹🇷

  6. bazı eleştirilerim olsa da Hizmet’in en çok dayak yediği, iftiraya maruz kaldığı dönemde bunları ifade etmenin hakkaniyetin gereği……

    sadece SIRASINI KARIŞTIRDIN.. günah çıkartmaya devam et bakalım.. önce yapacağını sonra yapıyorsun..

    SONUÇ DÜŞMANIN İŞİNE YARAMIŞSA, DÜŞMAN İÇİN SEBEBİN DOĞRU VEYA YANLIŞ OLMASI FARKETMEZ. SENİN HATAN BU MAHMUT HOCAM!

  7. Nereden buldunuz öyleyse milyarlarca doları.
    Daha adını bile söylemekten çekindiğin, “Anadolu insanı” dediğin merhametli Türk halkından elbette.
    Ama, devir değişince, ortağınız Akp iktidara gelince, sizi büyüten, besleyen, semirten Türk halkını unutuverdiniz.
    Çok para, girdiği her topluluğu bozduğu gibi, sizi de bozdu, ya da zaten bozulmaya meyilliydiniz. Önce diliniz değişti, Türk halkını hor görmeye başladınız. Sıradan Türklerin gittiği camilere gitmemeye başladınız.
    Taraf olsan ne olur, bitaraf olsan ne olur, etin ne, budun ne diye sorarlar. Ama sizleri, bu akılsız Türk halkı bu noktaya getirdi. Her “Din, İman” diyeni hoca sanıyoruz.
    Sonrasını zaten herkes biliyor. Gizliden gizliye yıllarca devlet içinde örgütlenmenin semeresini almaya başladınız. Ne oldum delisi oldunuz, başınıza bunlar geldi.
    Yolunuz açık olsun, gittiğiniz ülkelerde uslu durun. Her toplum Türk halkına benzemez, sudan çıkmış balığa çevirirler sizi. Bize uzak olun da, kime yakın olacaksanız olun.

  8. BAKINIZ MAHMUT BEY, DOST ACI SÖYLER. SİZ NE YAPTINIZ, TARİHE NOT OLSUN DİYE YAZIYORUM:

    HİZMETİN EVİNİ BİRİLERİ YAKARKEN, BİRİLERİ SEYREDERKEN… SİZ DE DEDİNİZKİ: YA HU BU MUTFAKTA TÜP OLMAYAYDI, ALEV BU KADAR OLMAZDI. EVET SİZ MALESEF TAM DA BUNU YAPTINIZ. HATA ETTİNİZ. ŞİMDİ GÜNAH ÇIKARIYORSUNUZ AMA FAYDASI YOK, HATA YAPTIM DEMEDİĞİNİZ SÜRECE BİR KIYMETİ YOK. YOK EFENDİM BEN ALDIĞIM BURSLARI GERİ VERECEĞİM DE.. BU NEDİR ŞİMDİ? DEMEKKİ BU BURSLAR, BURSU GETİRENLER, BURSU VERENLER SİZİ BAYA RAHATSIZ ETMİŞ OLMALI. KORKMA, HİÇBİR BEKLETİMİZ YOK O BURLARDAN. AMA ÖTEDE HESABINI VERİRSİN.. İŞTE KARA KARA YAZARAK GEÇ KALDIĞIN, GEÇMİŞİNE KEFARET OLAN BİR CÜMLEN:

    Camia, insanlara ve insanlık barışına hizmet etmek için çalışan, İslami referanslara sahip sosyal, kültürel, eğitime dair projeleri olan sivil ve global bir harekettir. Hizmet Hareketi, Türkiye’nin son yüzyılda ürettiği tek global markadır.

    Doğru ama bu duruş bana DÜN lazımdı.

  9. hizmetin en buyuk yanlisi ne diye sorarsaniz milliyetci olmasidir derim. tek derdi dunyaya turkceyi ve turk kulturunu yaymak gibi görünüyor disardan bakinca. hatta bazi hizmet eri dediginiz insanlar icten ice kurt dusmani. hal boyle olurken dunyaya acilim da milliyetcilikten oteye gidemiyor. kendini secilmis ve kutsal goren insanlar baska insanlara ne kadar faydali olur izleyelim gorelim.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin