Gözlüğü takan dünyadan kopuyor

Sanal gerçeklik stüdyoları dünyada yaygınlaşıyor. Oda ortamında elinizi kolunuz kullanarak hatta yürüyerek sanal dünya ile etkileşime geçmenize fırsat veren stüdyolar Türkiye’de de açılmaya başladı. Bir saatliğine dahi olsa dünyadan kopup kendinizi kâh uzayda kâh düşmanlarla savaşırken bulmak isterseniz internetten adres araştırmaya başlayın.

Sanal stüdyolar, aslında içerisindeki tek eşyanın duvara monte bilgisayar düzeneğinden ibaret olan bir oda… İçeri girdiğinizde karşılaşacağınız manzara şu: Odanın ortasında yüzünün tamamına yakınını saran gözlük ve kulaklıkla örtmüş, elini kolunu sağa sola, yukarı aşağı sallayan, sanki öteye beriye ateş ediyormuş gibi davranan bir kişi. Bu adrenali tatmak için gittiyseniz, tuhaf hatta gülünç hareketleri gözleyip garipsemeyin. Zira o gözlüğü taktığınızda siz de dünyadan kopacaksınız.

Bu teknoloji sayesinde 360 derece videolarla, kendinizi uzayda, deniz altında, savaş alanında hatta bir uçak kokpitinde hissetmeniz mümkün. İstanbul Kadıköy’de açılan Portal VR Studio’da sanal gerçeklik deneyimini yaşayanlar gözlemlerini şöyle anlatıyor: ‘’Baştan söyleyeyim daha önce bilgisayar başında deneyimlediğim sanal gerçeklikten çok farklı ve hakiki. Bir odanın ortasında VR gözlüğünü ve kulaklıkları takmamla gerçek dünyadan kopmam bir oluyor. Ve ilk olarak uzay boşluğundayım. Baktığım her yer yıldız, gezegen, göktaşı dolu… Hatta aşağıya baktığımda bile. Tam bir boşlukta olma hali. Az önce terk ettiğim dünya karşımda duruyor. Elimdeki joysticklerin yardımı ile gezegen seçip güneşe doğru fırlatıyorum. Sınırsız bir özgürlük alanı… Bir Satürn’ü bir Merkür’ü güneşe doğru atıp etrafında dönmesini sağlıyorum. Arada onlarca yıldız daha fırlatıyorum.

Bir başka oyuna geçiyorum sonra. Bu kez elimdeki joystickler silaha dönüşüyor. Ve karşımda üzerime doğru gelen onlarca zombi. Silahla rastgele ateş ediyorum. Her şey o kadar gerçek ki arada mermim bitiyor. Mermi yüklerken ensemde bir zombi bitiyor. Gerçek olmadığını bilsem de kaptırıyorum ve kendimi geri çekerken bir yandan da ateş etmeye çalışıyorum. Zombiler tamam. Sıradaki görevim, bana ait sanal bir kaleyi istilacılara karşı korumak. Silahım bu kez ok ve yay. Yine joysticklerle ok ve yayı kaldırıp, her yerden ama her yerden fırlayan düşmanlara hedef alıyorum. Sanırım gerçekliğe en çok yaklaştığım an bu oluyor. Gerçekten ok atmış gibi hissediyorum kendimi.’’

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin