Gönderenleri pişman ettiler 

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Guus Hiddink, Joachim Löw, Vicente Del Bosque, Mircea Lucescu, Arthur Zico… Bu isimler futbola biraz ilgi duyanların yabancısı değil. Hepsi bir dönem Türkiye’de çalıştı. Türkiye’ye geldiklerinde de kariyerleri oldukça başarılı olan bu isimler havaalanında taraftarlarca büyük bir coşkuyla karşılandı. Futbol kulüplerinin yöneticileri onları takımlarının başına getirebilmek için kimi zaman günlerce, kimi zaman ise aylarca çalışmak zorunda kalmıştı. Ancak bu çabalar ve seyircilerdeki coşku uzun soluklu olmamış ve en kibar ifadeyle bu hocaların ‘kulüple ilişkileri kesilmişti’. Türkiye’de eleştirilen bu isimler, gittikleri takımları zirveye çıkarmayı başardı.

Hollandalı teknik direktör Guus Hiddink 1990 yılında Fenerbahçe ile anlaştığında PSV Eindhoven’ı şampiyon yapmış bir hoca olarak Türkiye’ye gelmişti. Fenerbahçe ligin ilk maçında ikinci ligden çıkan Aydınspor’a 6-1 yenilince Hiddink’in Türkiye kariyeri başlamadan bitmişti. Geleceğe dair vaatleri nedeniyle adı ‘masalcı dede’ye çıkmış bir “Bıyıklı Hollanda Köylüsü’ olmuştu artık. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Metin Aşık’ta bu eleştirileri ciddiye alınca Hiddink’e yol görünmüştü. Fenerbahçe’den sonra İspanyol devi Real Madrid ve Valencia takımlarını çalıştıran Hiddink, ardından Hollanda Milli Takımı’nın başına geçmiş ve ülkesine 1998 Dünya Kupasında yarı final oynatmıştı. 2000-2002 yılları arasında çalıştırdığı Güney Kore Milli Takımı’na da Dünya Kupasında yarı final oynatma başarısı gösterdi. Ardından Avustralya Milli Takımını çalıştırdı ve 32 yıl aradan sonra bu ülkeyi Dünya Kupası finallerine götürdü. 2006’da başına geçtiği Rusya Milli Takımı da Hiddink’in önderliğinde 2008 yılındaki Dünya Kupası’nda yarı final oynadı. Kovulduğu Türkiye’ye dönüşü A Milli Takım’la oldu ama ikinci gelişi de hüsran oldu. Hiddink, PSV ile 6 Hollanda şampiyonluğunun yanı sıra 1988’de o yıllarda adı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası olan şimdinin Şampiyonlar Ligi’ni kazandı.

Fenerbahçe 1998 yılında Alman antrenör Joachim Löw ile anlaşmıştı. Her şey iyi başlamış Fenerbahçe hem taraftarını mutlu eden bir oyun oynuyor hem de şampiyonluğun en güçlü adayı olarak dikkat çekiyordu. Ancak ligin ikinci yarısıyla birlikte Uche ve Metin Diyadin’in sakatlanmasıyla şansı dönmüş ve sarı lacivertli kulüp Löw’le yollarını ‘stajer’ olduğu gerekçesiyle ayırmıştı. Löw Fenerbahçe’den sonra Avusturya’nın en büyük kulüplerinden Austria Wien’i çalıştırdı. Ardından Almanya Milli Takımı’nda Jurgen Klinsmann’ın yardımcılığını yaptı ve Almanya 2006 yılında Dünya üçüncüsü oldu. Klinsman’ın ayrılmasıyla da Alman milli takımının başına geçti. Euro 2008’de Almanya’yı finale çıkaran Löw, 2014’de ise Almanya’yı dünya şampiyonluğa taşıdı. 14 yıldır Almanya’nın dümeninde oturmaya devam ediyor.

İspanyol teknik direktör Vicente Del Bosqeu 2004 yılında Beşiktaş’a geldiğinde Real Madrid takımında uzun yıllar yardımcı antrenör olarak çalışmış ve John Benjamin Toschak’ın ayrılmasının ardından takımın teknik patronu olmuştu. Real Madrid onun döneminde iki şampiyonlar ligi kupası, bir kıtalararası kupa, bir süper kupa ve iki de lig şampiyonluğu kazanmıştı. Beşiktaş’ta ancak yarım sezon çalışabilen İspanyol Hoca sözleşmesi tek taraflı feshedilerek gönderilmişti. Bir süre takım çalıştırmayan Del Bosqeu, 2008’de çalıştırmaya başladığı İspanya Milli Takımı’nı 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012’de zirveye taşıdı.

Mircea Lucescu Türkiye’de hem Galatasaray’ı hem de Beşiktaş’ı birer kez şampiyon yapmıştı. Kılık kıyafeti ve görünümü nedeniyle “Romen köylüsü” adı takılan Lucescu Galatasaray’ın maddi krizle boğuştuğu dönemde takımı şampiyon yapmayı başarmış ancak Fatih Terim’i yeniden takımın başına getirmek isteyen Sarı Kırmızılı kulüp tarafından gönderilmişti. Ardından çalıştırdığı Beşiktaş’la da yollarını ayırmak zorunda kalan Lucescu Türkiye’den sonra gittiği Ukrayna’da Shakhtar Donetsk’le Dinamo Kiev hegomanyasını yıktı. 8 Ukrayna şampiyonluğu gören, Lucescu 2009’da ise UEFA Kupası’nı kaldırdı. Lucescu, istenilmediği Türkiye’ye dönüşü A Milli Takım’la oldu ancak finali oldukça kötü tamamladı.

Fenerbahçe’de iki sezon çalışan ve bir lig şampiyonluğu kazanan Arthur Zico, sarı- lacivertli kulübe Avrupa’daki en iyi başarısını kazandırmasına rağmen Türkiye’den ayrılmak zorunda kalmıştı. Fenerbahçe’den sonra Özbekistan takımı Bunyodkor ile şampiyonluk yaşayan Brezilyalı teknik adam, CSKA Moskova, Olympiakos ve Flamengo takımlarında görev yaptı. Aradan yıllar geçmesine rağmen Fenerbahçe taraftarı Zico’nun gönderilmesinin haksızlık olduğunu dile getirmeye devam ediyor. En çokta ‘iyi insan, kötü antrenör’ söylemi Zico’yu yaralamıştı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin