Türkiye’deki cezaevlerinde bir hasta tutuklunun daha cenazesi çıktı. Adli Tıp Kurumu’nun ‘infaz erteleme’ raporuna rağmen tahliye edilmeyen 82 yaşındaki ağır hasta Yusuf Pekmezci hayatını kaybetti.
Defalarca ahlak ve vicdana çağırdım, olmadı.
Defalarca ölen mahpusları hatırlatıp “mahpusken ölmesin, tahliye edin artık”dedik!
Dinlemedi vicdansızlar!
Sonunda yoğun bakımlık oldu, İstanbul ATK bile tahliye verdi, etmediler, bu gece zalimliklere pes etti, öldü!@bybekirbozdag https://t.co/UN07O5Qq9n
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) February 20, 2022
İnsan hakları savunucusu ve HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Pekmezci’nin tahliyesi için defalarca Adalet Bakanlığı ve savcılığa çağrıda bulunmuştu ancak hiç bir netice alamadı. Gergerlioğlu, Pekmezci’nin vefatı üzerine sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu: “Defalarca ahlak ve vicdana çağırdım, olmadı. Defalarca ölen mahpusları hatırlatıp “mahpusken ölmesin, tahliye edin artık”dedik! Dinlemedi vicdansızlar! Sonunda yoğun bakımlık oldu, İstanbul ATK bile tahliye verdi, etmediler, bu gece zalimliklere pes etti, öldü!@bybekirbozdag ”
Ömer Faruk Gergerlioğlu, dün yaptığı paylaşımda ise şu ifadeleri kullanmıştı: “Bu nasıl skandal? @bybekirbozdag Ağır hasta Yusuf Bekmezci’nin tahliye edilmesi gerektiğini defalarca söyledik, inatla edilmiyor. Sonunda yoğun bakımlık oldu!!! İnsan bir utanır da artık tahliye eder, 46 gün oldu!!”
Aç canavara karşı tahabbüb, merhametini değil, iştahasını açar. Hem de diş ve tırnağının kirasını da ister. Bu zalimlerin zulme doyacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Birgün merhamete gelip, yavaş yavaş herşeyin normale döneceğini sanıyorsanız gene yanılıyorsunuz. Yarın birgün biter bu zulüm diye çıkılan yolda 2013’ten bu yana 9 sene geçti. Hala birşeylerin değişeceğini sanmak büyük yanılgı. Düşünceler değişmeden, insanlar kendini değiştirmeden, karşıdaki kişilerin değişeceğini beklemek büyük hata. Tamamı istibdat düşüncesi ile dolu bir toplumda, yumuşak ve sakin olmak efendilik olarak algılanmaz. Bu ülke kurtluk yeridir. Zayıf olanı, düşeni yemekten kimse imtina etmez. Bunun sağı solu falan da yoktur. Herkes gönül zenginliğinden, 72 millete kapı açmaktan dem vurur ama çok insan, menfaatler konusunda en masumun kanını içmekten çekinmez. Üstad hazretlerinin fotoğraflarına bakın, hayatını okuyun. O kadar sıkıntıya rağmen zalimlere boynunu bükmemiş ve dimdik durmuştur. Mekke’ye hacca giden müslümanlara bir kollarını açıkta bırakmaları, pazularını sıkmaları ve hatta yürürken kollarını sertçe sallayarak kafirlere heybetli görüntü vermeleri istenmiştir. Kuvvetli müslüman, zayıf müslümandan hayırlıdır. Önce ilim olarak, ardından fiziki beden ve mal varlığı olarak. Aralarda hala AKP’den ya da genel olarak siyasi islamın içinden insaflı birilerinin gelmesini bekleyen safdiller elenmedikçe ya da kendine gelmedikçe bu zulüm sürer gider. Kendinize çeki düzen veriniz.