Genetiği değiştirilmiş milliyetçilik!

YORUM | MAHMUT AKPINAR

Milliyetçilik milletini sevmek, milletinin, ülkesinin çıkarlarını düşünmek olarak tanımlanabilir. Irkçılıktan, faşist yaklaşımlardan farkı, başka milletlere, ülkelere, kültürlere düşmanlık besleyip onları yutmaya ve yok etmeye çalışmamaktır. Milliyetçilik kendi ülkesinin, milletinin gelişmesini, yükselmesini ideal edinmektir, zarar görmesinden rahatsız olmaktır. Milliyetçiliğin bu tanımı çok da problem değil.

Zira her insan ülkesini, milletini sever, sevmeli de. Ama bu duyguların dozajı kaçar, milliyetçiliğin oranı haddi aşarsa kolayca ırkçılığa, faşizme evrilebilir, başka milletlere nefrete dönüşebilir. Milliyetçi duygular bu nedenle kararında ve kıvamında tutulmak durumundadır. Aksi halde Hitler, Mussolini gibi otoriter liderler için zemin hazırlanmış, kitleler yetiştirilmiş olur.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Türkiye diğer ülkelere göre milliyetçilik duygusunun yüksek olduğu bir ülke. Son iki üç asır içinde sürekli yenilmemizin, toprak kaybetmemizin ve dünya siyasetinde, biliminde, kültüründe etkili olamamamızın bunda etkisi var. Eskiye özlem, Osmanlı’ya özenti ve bunun siyaset tarafından popülizm aracı olarak sürekli pompalanması toplumda banal milliyetçilik şeklinde hortluyor. Bir şey olamamış, bir başarı elde edememiş, topluma katkı sunamamış bireyler kendisini milliyetçilikle, yararsız hamasetle ifade ediyor. Böylesi yoz milliyetçilik değersizlik hissini yok eden bir teselli vesilesi, kendini tatmin aracı oluyor. Yönünü yitirmiş milliyetçilik ülkesine, milletine katkıda bulunmak yerine hamasete ve husumete yöneliyor. Başkalarına düşmanlıktan haz alıyor. Ülke içinde “hain” avına çıkıyor. Daha kötüsü hırsız, niteliksiz, arsız liderlerin hedef göstermesiyle ülkeye, topluma katkısı olanları sindirmeye, öldürmeye, yok etmeye odaklanıyor.

Türkiye’de milliyetçilik epeydir müspet, üretici, yapıcı olmaktan çıkmıştı. Düşmanlık, nefret, yıkma, yakma, öldürme, çökme, yağmalama, çeteleşme, mafyatik işlere malzeme olma haline gelmişti. Türkiye’de milliyetçiliğin ne durumda olduğunu anlamak için MHP’ye ve onun son liderine, Devlet Bahçeli’nin 10 yılda yaptıklarına, yerlerde sürünen beyanatlarına, ufuksuz siyasetine, zikzaklarına bakmak yeterli.

Ama son olaylar sadece MHP’nin problem olmadığını, ulu-solcular dahil milliyetçi tona sahip her kesimin büyük dönüşüm yaşadığını gösteriyor. Sağ veya sol partilere oy veren Kemalistler de önemli oranda milliyetçidirler. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali bize ülkede tahminlerimizin çok ötesinde Rusçu ve Putin yanlısı olduğunu ortaya koymuştu. Metropoll’ün son araştırmasında ortaya çıkan tablo ise sağ, sol, Kemalist hemen bütün milliyetçilerin, ulusalcıların keskin bir genetik değişim geçirdiğini ortaya koyuyor. Solcu milliyetçilerin ve ulusalcıların Rus işgalini alkışlamalarını, Rusya’yı hala SSCB sanmalarıyla izah ettik diyelim. Peki, düne kadar “Gomünistler Moskova’ya!” diye slogan atan ülkücü, milliyetçilerin Rus hayranlığını, Putin’i savunmalarını nereye koyacağız? Putin’in kadim Türk yurdu olan Kırım’ı işgaline ses vermeyen milliyetçiler tam bir genetik transformasyon yaşamış olmalılar. Zira hem İYİ Parti hem de MHP içindeki milliyetçi taban Rusya’nın bağımsız Ukrayna’yı işgali karşısında Putin’i ve Rusya’yı aklayan bir tutum içindeler.

Metropoll’ün Mart ayında yapıp yayınladığı araştırmasında “Ukrayna’da yaşanan durumdan kimi sorumlu tutuyorsunuz?” sorusuna MHP tabanı %68.2 ile NATO ve ABD’yi sorumlu derken, Rusya’yı sorumlu tutanların oranı %21.2. MHP’ye alternatif olarak ortaya çıkan ve daha merkeze oturmayı amaçlayan İYİ Parti’de de durum farklı değil. Onlar da %67 NATO ve ABD sorumlu derken, Rusya’nın sorumlu olduğunu söyleyenler açısından %24.3 ile MHP’den halliceler. Bu tuhaflık sadece milliyetçi partilere mahsus değil. AKP ve MHP’nin koalisyonuyla yönetilen milliyetçi-İslamcı iktidar döneminde Türkiye toplumunun yarısı (%48.3) açık ve hukuksuz işgalde Rusya’yı ve Putin’i sorumlu görmüyor.

Son yıllarda topluma yoğun şekilde ve ilkesizce zerk edilen milliyetçilik aşısında ciddi problem var. Milliyetçiler, ulusalcılar, sözde anti-emperyalist Kemalistler Rusların son 3 asırda kuzeyde ve batıda tamamen Türki halkaların aleyhine genişlediğini, 93 Harbi denilen 1877-1878 Osmanlı Rus harbinde Rusların batıda İstanbul’a, Yeşilköy havaalanına, doğuda Trabzon’a kadar geldiğini bilmiyor olamazlar. Deli Petro’dan bu tarafa Rusların en büyük emelinin sıcak denizlere inmek olduğunu ve bunun Osmanlı, Türk topraklarını işgalden geçtiğini göremiyor olamazlar. NATO’ya Stalin’in Boğazları istemesi ve tehdidi nedeniyle can havliyle ve adeta yalvararak girdiğimizi unutmuş olamazlar. Başta Orta Asya olmak üzere SSCB sonrası bağımsızlığını kazanan Türki devletler üzerinde Rusya ve Türkiye’nin rekabetinin olduğunu ve Putin Rusya’sının buralarda tekrar baskın hegemonya kurduğunu kavrayamıyor olamazlar.

AKP-MHP ittifakı son 10 yılda devleti, medyayı kontrol ederek ve propagandaya boğarak kamuoyunu manipüle etti, yanılttı. Bu iktidar sözde “İslamcı” politikalarla gerçek Müslümanlığı bitirmekle kalmadı, ülkenin ve milletin çıkarlarını savunmak, gözetmek anlamında milliyetçiliğin de genetiğini bozdu. Tarih boyunca kendisine en büyük zararı veren, sürekli topraklarını işgal eden, tehdit eden, son dönemlerde ise Erdoğan’ı bile her fırsatta aşağılayan Putin’e, Rusya’ya böylesi hayranlık hayra alamet değil. Türkiye  toplumu sanki Rusya sömürgesinden yeni kurtulmuş ama sömürge izleri-hayranlığı devam eden halk refleksi veriyor.

Her türüyle, rengiyle milliyetçiliğin, ulusalcılığın geldiği nokta endişe verici. Kendi vatandaşı olan Kürtlere hayat hakkı tanımayan, ülkesi için didinen aydını, gazeteciyi, akademisyeni, üreten işadamını “hain”, “düşman” gören ama Putin’e hayranlık besleyen anlayış, hastalıklı bir durumu gösteriyor. Üç asırdır ülkesi aleyhine genişleyen ve emperyal hedefleri olan Rusya’ya sempati duyan milliyetçilik ciddi bir genetik bozukluk ve yozlaşma alameti. Bu sadece milliyetçi partilerin ve liderlerin sorunu değil, bütün ülkenin sorunu. İvedilikle çözüm üretilmesi gereken, sonuçları felaket olabilecek bir sorun.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

14 YORUMLAR

  1. ”Bir şey olamamış, bir başarı elde edememiş, topluma katkı sunamamış bireyler kendisini milliyetçilikle, yararsız hamasetle ifade ediyor. ” aynen böyle , tarih unutulduğu için tekrar be tekrar yaşanacak . Yakın gelecekte Türkiye natodan çıkarsa , Putin büyük bir zevkle boğazları işgal edip üssünü kurar (güvenlik gerekçeleriyle tabii ki). Bizim sözde milliyetçilerde 70 yıl incirliğe ses çıkarmadınız şimdi rus işgalinemi karşı çıkıyorsunuz diye vatanı savunanları da Atlantikçi-hain ilan eder .

  2. Milliyetcilik konusunda okudugum en iyi yazi. Toplumumuzun ucte ikisi irkciligi veya fasistligi milliyetcilik zannediyor. Politikacilarin da isine geliyor bu durum, halkin yonlendirilmesi kolay. Yatacak yerleri yok bizim siyasilerin.

  3. Göbeğini kaşıyan adam’ın bir fikri olamaz. O neye yönlendirilirse onu savunur. Ahaber böyle dediği için öyle savunurlar.

    Erdoğanın muhtarlara yapacağı bir konuşma da, Putine birkaç cümle sallaması yeterlidir. Ahaber ardından bi kaç gün bunu işledi mi fikri hemen değilir.

    Bu nedenle, kalıcı bir milliyetçilik değildir Göbeğini Kaşıyan Adamın bu tutumu. Aslında bir ideolojisi bile olamaz. Bundan kaygılanmıyorum.

    Düşündürücü kaygı verici olanı diğer bahsettikleriniz.

  4. Türkiyenin bütün politikaları kürt sorununa göre belirleniyor…
    PYD sebebi ile ABD ye tavır alınca, Rus un yanına koştu..
    Mesele budur

  5. Sayin Akpinar,

    milliyetçiliği ve vatan severligi birbiriyle karistirilmis bir yazı yazdınız. Böylesi ağır bir konuyu kısaca yazmak yanlış anlamalara neden olabilir. George Orwell ´in bu konularda yazdigi kitapları okumadan bu konuya acillik getirilemez sanıyorum. Ileride daha detaylı bir yazı yazarsanız memnun olurum. Yazılan yorumlardan yanlış anlamaların oldugunu sanıyorum hemen anladınız. Örnegin milliyetçiliğin kökünde irkcilik yatar, bu konuda böyle iki satırla açıklama yetersiz. Saygılarımla

  6. Milliyetçiliği destekliyorum. Bu yazınızı da çok beğendim. Yazınıza katılıyorum ancak ilave etmek istediğim bir husus da var. Daha önce vatansever ve milliyetçi bildiğimiz cemaatten arkadaşların şimdi Türklere küfretmelerine ne diyeceğiz? Mesela Mehmet Efe Çaman….

    • El insaf Zehra Koç..
      Mehmet Efe Çaman bildiğim en vicdanlı, en demokrat insanlardan biridir. Bu kalitede insanların olması durumunda Türkiye’de huzur ve güven olur. Aksi durumda -100 yıllık TC tarihininde delaleti ile – karkaşa ve terörizm hakim olur…

    • Milliyetçiliği destekliyorum. Mehmet Efe Caman Türklere küfür ediyor.
      Sayin Koc! Bu kadar mi katkiniz bu yazıya? Baska yazacak birseyiniz yok mu?
      Milliyetciligi destekliyorum. Ben de Fenerbahce yi destekliyorum.

  7. Yanılmıyorsam kuzey suriyedeki sorun ve abd desteğini herkes görüyor. Türkiyenin sınırları dibine kürdistan kuruluyor. Ve herkes biliyor ki bu kürdistan türkiyedeki toprakların güneyini oluşturuyor. Yani kuzeyi de olacak bu kürdistanın. Türk milliyetçileri ve islamcıları bu konuda nasıl ukrayna konusunda rus saldırganlığını abd ye yıkıyorsa yani rusu temize çıkarıyorsa, kuzey suriyede de sorumlunun ışid olduğunu görmezden gelerek, ışidi aklayarak abd ye çıkartıyor. Eğer türkiyenin suriye muhalefetine desteği olmasaydı kuzey suriyede esad ordusu varlığını sürdürecekti. Dolayısıyla rusya varlığını sürdürecekti. Sonradan ışide tuhaf şekilde dönüşecek olan muhaliflerin kuzey suriyeyi esadın ordusundan temizlemesi ve ışidin bölgeyi pkk ya terk etmesi ile bölgeye pkk ile birlikte abd yerleşti. Putin hayranı milliyetçi islamcılar bölgeden putini kovarak abd nin yerleşmesine zemin hazırladılar. Şimdi kalkmış abd ye kızıyorlar. Pıtini bölgeden kovanlar şimdi kalkmış batıya karşı putini destekliyorlar. Herşeyleri ters. Putini desteklemeleri gereken yerde rusya uçağını vururlar şimdi putini desteklerler. Milliyetçi ve islamcılar kuzey suriyede abd yi destekleyerek yarı abd yarı türk milliyetçisi gibi davrandılar. Şimdi ukraynada putini temize çıkarmaya çalışıyorlar. Adeta putini türkleştiriyorlar. Bu sefer yarı türk yarı rus milliyetçisi çıkarmaya çalışıyorlar. Çünkü batı düşman bir türkü putinin batıya düşmanlığında fanileştirmeye çalışıyorlar. Putine kendilerine göre türkler inansın diye yeni bir kimlik yaratıyorlar. Putine bakınca sanki türk adına batıya meydan okuyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Daha ilerleyen zamanlarda putinin atalarının türk olduğunu da yazabilirler. O yüzden putine bir leke gelmesin diye putinin işkediği cinayetleri çok büyük bir yalan uydurarak sanki batı işliyor gibi gösteriyorlar. Putinin sorumluluğu elinden alınıyor adeta. Bütün sorumluluk batıya yükleniyor. Putin sorunlu alandan çekiliyor ve ortada sadece batı bırakılıyor. Yani bu sayede batı düşmanlaştırılmış oluyor. Burada putin kahramanlaştırılıyor. Türklere uluslararası boyutta eksen değişikliği için uluslararası karakterler üzerinden kimi sevecekleri kime düşman olacakları öğretiliyor. Putin üzerinden türkiyeyi batıdan kopartmakta ve batı limanlarından uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar. Batıdan uzaklaşınca otomatikmen batının evrensel değerlerinden de türkiyeyi uzaklaştırmış oluyorsun. Daha da ileri gidilirse putini türklerin atası bile yapabilirler. Dikkat edilirse atatürkten ne kadar az bahsesildiğini herkes farkedecektir. Bize orta asyadaki türkler gibi kafese almak istiyorlar. Bunun için ön şart türkiyenin batıdan kopmasıdır. Yoksa aklı başında herkes putinin saldırgan birisi olduğunu anlar. Kafamıza putini türklerin atası olarak yerleştirmek istiyorlar. Yani putini türkleştirmeye çalışırken türkleri de ruslaştırmaya çalışıyorlar. Bu melez milliyete de üstün ırk adını koyarlar. Türk ve rus birlikteliğinden türk rus ortak kültürüne doğru bu evrim ilerler. Türk ve rusun birlikteliğinde, rusun teknolojisi türkün gücü ile batıya kafa tutan yeni bir millet doğar. Yarısı türk eğer varlığını devam ettirebilirse, yarısı da rus. Ana karakter putin. Kafalara yerleşecek fotoğraf putinin silüeti olacak. Koskoca insanları alıp başka noktalara sürükleyecekler. Türklere rus bölgelerinde yaptıkları misyoner faaliyetlerden öte din değiştirmeye zorlama faaliyetlerini umarım ruslar unutmuştur. Biz nasıl kendi tarihimizi unuttuysak umarım onlar da unutmuştur. Tekrar benzer projeleri uygulamalarından korkuyorum. Sanki yavaş yavaş oraya doğru sürüklüyorlar. Sizin bahsettiğiniz tehlikeli milliyetçilik bu yola girmiş bulunmaktadır. Ve bunlar yığın yığın girecekler. Onları batı düşmanlığı kör etmiş. İnsan herşeyden önce düşmanlığını yenmeli. Düşman olmak hiç bir sermaye eğitim gerektirmeyen birşey. O yüzden kendini düşmanlığa kaptıran hayli fazla. Bunlar düşmana baka baka sadece düşmana benzeyecekler ve putini hep temize çıkaracaklar. Halbuki batıya düşman olsan bile putinin de kabahatlarini söylemelisin. Ama eğer putinin kabahatlarının üzerine örtmeye geldiye bu tehlikeli noktaya gelindiğini gösterir. Düşmanlık ne kadar şiddetliyse putinin kabahatlarını örtme eğilimi de o kadar şiddetli olacak. Putinin çinin öldürdüğü türkleri görmeyeceksin. Belki o türkler için hain diyeceksin, köylü diyeceksin, evrimde geri kaldılar diyeceksin. Yada irtica diyeceksin veya fetö diyeceksin. Yada batı işbirlikçisi diyeceksin. Yani bütün hayatı düşmanlık üzerine kurulacak bir toplum olacak. Sonra bu toplumdan sevgi, saygı bekleyeceksin, kurallara uymaya, kendi sınırlarını bilmesini bekleyeceksin. Belki birine tecavüz ettikten sonra ama o haindi diyerek kendini temize çıkaracaksın. Tıpkı bu kadar cinayetten sonra türkün putini temizlemeye çalışması gibi. Bir anne bile evladını bu kadar temize çıkarmaya çalışmaz. Bu nasıl bir ilişki böyle? Hemde yüzde 45 oranında.

  8. Bence; milliyetcilik ile irkcilik ve fasistlik arasinda milim fark yok. Gecmiste de oyleydi, simdi de oyle, gelecekte de oyle olacak. Sadece insanlar bizim milliyetciligimiz digerlerinden farkli diyerek kendilerini kandiriyorlar. Milliyetciligin temelinde kendi irkini ustun gorme yatar. Ben, milliyetci olanlara; hasta, bagnaz, irkci, fasist, alt seviye, yobaz.. olarak bakiyorum. Kim olursa olsun, hic umurumda degil. O kisiler ciddi bir ruh kanserine yakalanmisler ve hastaliklarinin farkinda olmadiklari surece iflah olmalari mumkun degil. Her turlu milliyetciden uzak durmak lazim.

  9. Bu yazıyı belki 10 yıl önce okusaydım altına imzamı atardım. Şimdi atmam.
    Sevgili yazarımız iyi milliyetçilik var, kötü milliyetçilik var demeye getiriyor anladığım kadarıyla. Bu konuda benim çekincelerim var.
    1. Bu sitenin çoğu okuru daha düne kadar kendini çoğunluğun içinde görüyordu. Bu nedenle miliyetçiliğin nelere yol açtığını görememiş olması normal. Milliyetçilik ne anlama geliyor bir de toplumda azınlık durumunda olanlara sormak lazım. Sahi, Türkiye topraklarında azınlıklar neden kayboldu?
    2. Milliyetçilik başlı başına bir değer mi, hangi sorunu çözer emin değilim. Türkiye milliyetçiliğin veya milliyetçilik söyleminin tavan yaptığı bir ülke. Şu an Putin´in Rusya´sı da öyle. Lafa bakılırsa herkes vatanını seviyor, hem de ölümüne. Ama nedense başka birileri de buralardan kaçmaya çalışıyor. Herkesin sevdiği vatanda çoğu kimsenin yaşamak istememesinde, fırsatını bulsa kaçacak olmasında sizce bir tuhaflık yok mu?
    3. Vatan ve vatan sevgisi deniyor. Yaşadığı yeri normalde herkes sever. Bunu fazla abartmamak lazım. Geçenlerde dünyanın en soğuk şehri denen Rusya´nın Yakutiştan bölgesinden bir şehirdeki hayatı gösteren bir belgesel-film izlemiştim. Öyle soğuk bir yer ki, sıcak suyu dışarda çaydanlıktan boşalttığınızda yere düşmeden buz haline geliyor, arabalar çalışır vaziyette park ediliyor, aksi halde bir daha çalıştırmak çok zor. Bunun sonucunda şehirde sürekli bir kirli hava tabakası var. Buna rağmen burada yaşayanlar başka bir yere gitmiyor, orayı sevdiğini söylüyor.
    Bana göre önemli olan milliyetçilik değil, vatan sevgisi de değil. Önemli olan insanlık, adalet duygusu, insana saygı, liyakat vs. Bunların olduğu yerde insanlar hem huzurlu olur, hem de vatanını, milletini veya yaşadığı toplumu sever. Bunların olmadığı yerde ise iki yüzlülük olur. Sözde herkes vatanını sevdiğini söyler, ama birbirinin kuyusunu kazmakla meşguldür.

  10. Bütün dostlarım Türk olunca, Türklerin bazısından Kürt olduğum için devasa zarar gördüm… Sonra bende milliyetçilik duyguları kabardı.. Şehrime döndüm… Hasret giderdim… Aman Allahım yağmurdan kaçıp doluya yakalandım.. Şimdi TEMİZLENDİM… Yalnız adalet, dürüstlük, güvenirlik.. Yani gerçek islam.. Son on yılda her Müslüman olanada güvenmeyeceğimi anladım. Şimdi ise yalnızca insan olmasına dikkat ediyorum..

  11. Yorumları görünce “Genetiği değiştirilmiş cemaat!” konulu bir yazı yazmanızı önermek istedim. Cemaat karşılaştığı ilk zorlukta aslını inkar etti. Anadoludaki toplumların düşmanı olarak evrildi. Bu proje kimin projesiyse, oldukça tutmuşa benziyor. Bu saatten sonra, Gülenistlerin İslam Dünyası üzerinde etkileri olamaz. Ancak Batı’da yaşlı insanlara yemekli etkinlikler düzenleyip dil becerelerini geliştirirler.

    • Gülenistlerin bundan sonra enerjilerini boş yere tepeden-tırnağa kokuşmuş islam dünyasına harcamaları dediğiniz gibi abes olur veya “karşılaştıkları ilk zorlukta” değil O nankör topluma verilen 50 senelik emeğin onlarda hiçbir kıymeti harbiyesinin ve karşılığının olmaması (yapılan soykırımı film izler gibi toplumun seyretmesi bunun ispatıdır) sebebiyle bencede yönünü ve hizmetini batıya be batı insanına çevirmesi isabet olur, hiç olmasa batı insanı haksızlık ve soykırım karşısında ses verebiliyor.
      Hasılı Bursada çeşme yaptırıp üzerine “bu çeşmeden su içmek müslüman haramdır” diye yazdıran vatandaşın hikâyesi nekadar doğru bir tesbit olduğu bu zalım süreçte daha çok tebellür edip anlaşılıyor!..
      ( merak edenler google amcadan hikâyeyi bulabilir)

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin