HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
İspanya La Liga kurulduğundan bu yana iki kutuplu oldu. Bir tarafta Real Madrid, diğer tarafta Barcelona. Bu iki kulübün esas oğlan olduğu ligde kurulu düzene isyan eden kulüpler Atletico Madrid, Athletic Bilbao ve Valencia’ydı. Yıllar ilerledikçe Athletic Bilbao ve Valencia için şampiyonluk hayal oldu. Bu sezon maç kazanmakta zorlanan Valencia, oysa 2000’li yılların başında La Liga’ya damga vurmuştu.
Valencia’nın La Liga’da toplam 6 şampiyonluğu var. Real Madrid, Barcelona, Atletico Madrid ve Athletic Bilbao’dan sonra en fazla mutlu sona ulaşan ekip. Son şampiyonluğunu 2004 yılında yaşadıktan sonra derin bir sessizliğe gömüldü. Barcelona ve Real Madrid’in ardından sezonu üçüncü tamamladığı yıllar, Atletico Madrid’in Simeone ile şahlanmasıyla geride kaldı. Valencia’ya düşen uygun rol ancak başarabilirse dördüncülük oldu.
YILDIZLARINI ELDEN ÇIKARDI
Bu sezon ligde zor günler geçiriyor. Sezon öncesinden bunun sinyallerini güçlü şekilde vermişti. Pandemiden en yoğun şekilde etkilenen kulüplerden biri olmuştu. Ekonomik darboğazı aşmak adına Jose Gaya dışında kadrodaki tüm oyuncuları satılığa çıkardığını ilan etmişti. Rodrigo’yu 30 milyon Euro’ya Leeds United’a, Ferran Torres’i 23 milyon Euro’ya Manchester City’ye, Geoffrey Kondogbia’yı 15 milyon Euro’ya Atletico Madrid’e ve Francis Coquelin’i 6,5 milyon Euro’ya Villerreal’e satan Valencia’nın kasasına transfer geliri olarak yaklaşık 75 milyon Euro girdi.
Kasaya konan para kulübü ekonomik olarak rahatlatırken, kadrosunu ciddi oranda zayıflattı. Üstelik hiç transfer yapmadan sezona başladı. Sadece kiralık olarak gönderdiği oyuncular geri döndü. Ligde bir iddiasının olmadığı aşikârdı. Tek amaç; iflas etmemek ve lige tutunmaktı. Aradan geçen 17 hafta sonunda topladığı 16 puanla 17. sıraya demir attı. Düşme hattının hemen üstünde bulunuyor. Ama alttaki iki takımdan daha fazla maç oynadığını dikkate aldığımızda düşme hattında olduğunu rahatlıkla görürüz.
En son Cadiz’le sahasında 1-1 berabere kalan Valencia, böylece galibiyet hasretini sekiz maça çıkardı. Ligde en son galibiyetini 8 Kasım’da Real Madrid’i 4-1 yenerek almıştı. Sezonun flaş galibiyetlerinden birine imza attıktan sonra bir daha 3 puanı bir arada göremedi. Oysa bir zamanlar Valencia fırtınası esiyordu. Hem de ne fırtına. İsterseniz o yıllara 2000’li yılların başına gidelim.
BİR ZAMANLAR FIRTINALAR ESTİRİRDİN
2001-02 sezonunda mutlu sona ulaşan Valencia, aynı başarıyı 2003-04 sezonunda tekrarladı. Başarının mimarı şüphesiz Rafael Benitez’di. Ancak Valencia’nın yükselişinin ayak sesleri Temmuz 1999’da kulübü çalıştırmaya başlayan Hector Cuper’le başlamıştı. İlk sezonunda üçüncülük yaşayan Cuper’li Valencia tarihi başarıya 2000-01 Şampiyonlar Ligi’nde imza atmıştı. Kaptan Gaizka Mendieta’nın orkestra şefliğini yaptığı kulüp Devler Ligi’nde finale adını yazdırdı.
Finalde Valencia henüz maçın 2. dakikasında Mendieta’nın penaltı golüyle öne geçti. Rakipleri Bayern Münih, 50. dakikada Efenberg’in penaltı golüyle eşitliği sağladı. Beraberlik uzatma devrelerinde de bozulmayınca kupa sahibini penaltılar sonunda buldu. Kazanan 5-4’lük skorla Almanlar oldu. Ancak Valencia finale kadar gelerek büyük bir başarıya imza attı. Takımın yıldızı Mendieta 48 milyon Euro bedelle Lazio yolunu tutarken, Cuper de koltuğunu Temmuz 2001’de Rafael Benitez’e devretti.
Yıldız oyuncusunu kaybetmesine rağmen o yıllarda henüz 41 yaşında olan Benitez ilk sezonunda Valencia’yı şampiyonluğa taşıdı. 38 maç sonunda 75 puana ulaşıp, ikinci sıradaki Deportivo’ya 7 puan fark attı. Benitez’in ikinci sezonunda takım 5. oldu ancak oynanan oyun iç açıcıydı. Üçüncü sezonu ise yine muhteşem oldu. Bu kez 77 puanla şampiyonluk geldi. İkinci sıradaki Barcelona’ya 5 puan fark attı.
Benitez yönetiminde 2003-04 sezonunu La Liga şampiyonu olarak tamamlayan Valencia bir kupa da Avrupa’dan müzesine taşıdı. UEFA Kupası finalinde Marsilya’yı 2-0 yenip kupaya uzandı. Aynı sezon UEFA Süper Kupası’nı kazandı. Bu Valencia fırtınasının son büyük başarısı oldu. Rafael Benitez, Liverpool’a gidince bir devir kapanmış oldu.
Geride kalan 17 yılda kayda değer iki başarı İspanya Kral Kupası’nı kazanmak oldu. 2008 ve 2019’da kupayı müzesine taşıdı. Eski günler artık hayaldi. Bir zamanların efsane kulübü şimdi ligde tutunma telaşında.
