Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan kayyım Melih Bulu’ya karşı başlayan eylemlerde gözaltına alınıp tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Marmara Üniversitesi öğrencisi Yunus Emre Karaca, yaşadığı sıkıntıları anlattı. Hakkında ev hapsi kararı verilen Karaca, “Evimizden taşınmak zorundayız ama dışarı çıkartmıyorlar, elimiz kolumuz bağlandı; çalışmaya izin yok, mağduruz!” dedi.
Karaca sosyal medya hesabı Twitter’dan, “Ben de Boğaziçi eylemlerinden sonra ev hapsi alan 24 öğrenciden biriyim. Bu süreçte, 1 ayda hukuksuzca iki kez evim basıldı. Apartmandaki komşularımıza bu baskınlar esnasında polis tarafından çeşitli yalanlar söylenerek komşularımızın tamamı bize düşman edilmeye çalışıldı” ifadelerini kullandı.
Şu anda ev hapsinde olduğu için hiçbir şey yapamadığını söyleyen Karaca, baskılardan dolayı taşınmak zorunda olduklarını anlatarak, “İş bulabilsek bile ben ev hapsinde olduğum için çalışamıyorum. 2 ev arkadaşım var ve dönüşümlü olarak biri sürekli yanımda kalıyor çünkü dışarıya yönelik ihtiyaçlarımı karşılaşamıyorum. Ev bakmaya gidemiyorum çünkü hastane ve doğal afet durumları dışında evden çıkmam yasak” dedi.
Karaca’nın sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımlar şöyle;
“Sokakta eylemler devam ederken gece 21.00dan sonraya yapılan ses çıkartma çağrısına evimin bulunduğu sokaktaki insanlar tarafından olumlu tepkiler gelmiş. Ben o esnada 48 saat içerisinde ikinci kez gözaltına alınmış olunduğum için olayları göremedim.
“Ev arkadaşlarımdan birisi sokağın videosunu çekmek istemiş, o esnada binamızda oturan iki erkek sokağa inerek arkadaşımı tehdit etmiş ve telefonuna el koymaya çalışmış. Ardından silah çekerek tehdit etmiş. Ve binanın bulunduğu sokakta kim olduğunu bilmediğimiz iki kişi saatlerce sokağın başında bekleyerek arkadaşlarımızı gözetlemiş. Zaten ilk baskından bu yana karşı binamızda bulunan dairelerden birinde bir erkek sürekli olarak balkondan bizim binanın giriş çıkışlarını gözetliyor ve özellikle beni ve arkadaşlarımı rahatsız etmeye çalışıyor.
Ben de Boğaziçi eylemlerinden sonra ev hapsi alan 24 öğrenciden biriyim. Bu süreçte, 1 ayda hukuksuzca iki kez evim basıldı. Apartmandaki komşularımıza bu baskınlar esnasında polis tarafından çeşitli yalanlar söylenerek komşularımızın tamamı bize düşman edilmeye çalışıldı. ++
— Yunus (@yunuss_karaca) February 25, 2021
“Dolayısıyla kendimizi kendi evimizde güvende hissetmediğimiz, evin sokağında bile tek başımıza bulunmaktan çekindiğimiz bir durum oluşuyor. Tüm bunlardan dolayı artık bu evde yaşamamız imkansız bir hal aldı. Taşınmak ise oldukça masraflı. Ama pandemi sebebiyle iş bulamıyoruz.”
“İş bulabilsek bile ben ev hapsinde olduğum için çalışamıyorum. 2 ev arkadaşım var ve dönüşümlü olarak biri sürekli yanımda kalıyor çünkü dışarıya yönelik ihtiyaçlarımı karşılaşamıyorum. Ev bakmaya gidemiyorum çünkü hastane ve doğal afet durumları dışında evden çıkmam yasak.”
“Durum buyken ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Elimiz kolumuz bağlandı. Bu dönemde sırf birilerinin tek bir adamı bulunduğu koltukta tutma hevesi yüzünden hem pandeminin ortasında, çalışacak durumumuz dahi yokken çok ciddi bir masrafa girmek zorunda kalıyoruz.”
“Hem de bunu karşılayacak maddi koşulları yaratsak bile çıkacağımız evin sahibinin duruma nasıl yaklaşacağını bilmediğimiz için endişeliyiz. Ne yapabiliriz bilmiyoruz. Yardım istesek kimden isteyebileceğimizi de bilmiyoruz.
“Fakat yanlış anlaşılmasın. Her ne kadar çetrefilli bir durumda olsak da üniversiteyi savunduğumuz için bir an bile pişmanlık duymuyoruz. Biz haklı olduğumuzu biliyoruz, bir şekilde bu durumun üstesinden de dayanışmayla geleceğimizi biliyoruz. Ev hapsi tutsaklıktır!”
