Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, “Müslümanlık” ile “ahlak”ın birbirinden ayrıldığını söyledi. “Geçenlerde bir hocamız alan araştırması yaptı. Bir soruya canım çok sıkıldı. Soru şuydu: ‘Dindar olmak ahlaklı olmayı gerektirir mi?’ Cevap verenlerin yüzde 70’i ‘hayır gerektirmez’ cevabını verdi” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen ‘İlim ve Ahlak Zemininde İslam’ı Anlamak’ başlıklı konferansta konuşan Bardakoğlu, şunları söyledi:
“Müslümanlıkla ahlak birbirinden hayli ayrıldı. Günümüz insanı ‘dindar ahlaklı olmayabilir’ diye düşünebiliyor artık. Geçenlerde bir hocamız alan araştırması yaptı. Bir soruya canım çok sıkıldı. Soru şuydu: ‘Dindar olmak ahlaklı olmayı gerektirir mi?’ Cevap verenlerin yüzde 70’i ‘hayır gerektirmez’ cevabını verdi. Bu soruya cevap verenler herhalde Kant’ı okuyarak mevcut duruma bakarak cevap veriyorlar. Teorik, entelektüel olarak doğru bir cevap olsa da bu vahimdir. Bu soruya bir Müslüman ülkede ‘hayır efendim bir insan dindarsa ahlaklıdır’ denilmesi gerekirdi. Oysa günümüz insanı ‘dindar ahlaklı olmayabilir’ diye düşünebiliyor. Oysa Müslümanın en temel özelliği güvenilir olmasıdır.”
Canım Görmez Hocam benim… Sizin böyle bir zamanda bunu açıkça söyleyebilmenizi bile alkışlıyorum. Soruya “hayır” cevabı verenlerin Kant’ı okuduklarını düşünüyor olamazsınız. Kamuoyu bir süre aldatılsa bile uzun zamanda hak ve hakikati görür. Yoksa siz halkı “görmez” mi sanırsız? Halk yanındaki yöresindeki “dindar” denilenlerin yaptıklarına bakıp: “dindar ahlaksız olabilir” diyor. Böyle bir zamanda, sevenleriyle birlikte milyonları geçen müslüman bir topluluğa “dalle” deme cesaretine sahip dindarlara/dindar geçinenlere, halkın da, en hafif bir tabirle “bu yapılan bir ahlaksızlık” deme hakkı olmalı herhalde…