‘Eşim Sedat Laçiner, Çanakkale’de tutuklu olduğu için basın tarafından unutuluyor’

15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan ve cezaevinde tutsak olan isimlerden biri de Prof. Dr. Sedat Laçiner. 18 aydır içerde olan Laçiner’in durumunu Fehmi Koru gündeme getirdi. Koru, kişisel web sitesinde yayımladığı makalede, Sedat Laçiner’in eşi Saadet Laçiner’in kendisine gönderdiği mektuba yer verdi.

İşte Fehmikoru.com‘da ‘Birlik-beraberlik günlerinde sıfır yanlışlık şart. 2 örnek…’ başlığıyla yayımlanan makalenin ilgili kısmı:

2014 öncesinde bir vesileyle yolum Çanakkale’ye daha doğrusu Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ne (ÇOMÜ) düşmüştü.

Orada geçirdiğim saatler içerisinde nasıl şaşırdığımı anlatamam.

Anadolu’nun bağrındaki bir üniversitede hemen her alanda bilimsel çalışmalar yapılıyor ve bulunduğu çevrenin nüfusunun dörtte biri kadar –40 binden fazla– öğrenciyi bünyesinde barındırıyordu üniversite.

En fazla dikkatimi çeken ise, açılan bir kampanya ile Türkiye’nin dört bir tarafından gönderilen kitaplarla oluşturulan muazzam kütüphanesi olmuştu ÇOMÜ’nün…

Gazetecilik günlerinden tanıdığım o zamanki rektörü Prof. Sedat Laçiner, ÇOMÜ’yü, kısa zamanda, diğer başarılı üniversitelerle rekabete hazır hale getirmişti.

Muhabirlikten akademik alana ve yazarlığa

Konuyu şimdi hatırlamamın sebebi Prof. Laçiner’in eşinden aldığım bir hatırlatma oldu: Meğer Sedat Laçiner de 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından gözaltına alınıp tutuklananlardanmış ve 18 aydır cezaevinde yatmaktaymış…

Avukatı Recep Seyhan, mahkemeye sunduğu dilekçede, müvekkilinin muhalif duruşu ve iktidar partisinin özellikle dış politika alanındaki yanlışlarını eleştirmesi yüzünden tutuklandığını vurgulamakta. (Sedat Laçiner dilekçesi)

Saadet Laçiner de, “Eşim Çanakkale’de tutuklu olduğu için basın tarafından unutuluyor” demekte.

Unutulmamalı.

Milliyet’in Ankara bürosunda başarılı bir diplomasi muhabiriydi Sedat Laçiner; oradan akademik hayata atıldı; yüksek lisans ve doktorasını İngiltere’nin itibarlı üniversitelerinde (Sheffield ve Londra King’s College) tamamladı.

Çok sayıda kitabı ve ilgi alanı olan dış politika konularında yüzlerce makalesi çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı.

Zihninin berraklığı ve nitelikli bir araştırmacı olduğu eserleri ve makalelerinden bellidir.

Şimdi o tutuklu.

Bir genel tespitimi yeri gelmişken burada paylaşayım: “Tutuklu yargılama cezaya dönüşüyor” diye bir kanaat var ya, tamamiyle yanlış bir kanaat değil o; ama daha da önemlisi, mahkemelerin tutuklu yargıladıkları kişilerle ilgili genel bir tutumları: Uzun süreli tutuklu kalmış olan kişiler hakkında beraat kararı vermekte zorlanıyor sanki mahkemeler…

Hiç değilse bana zorlanıyorlar gibi geliyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin