Ergenekon, Türkiye’deki son zulmün neresinde? [Haber-Yorum: Erman Yalaz]

Ergenekon ve ‘askeri yargıda çürük çetesi’ davalarının sanıklarından eski askeri hakim Ahmet Zeki Üçok, iktidarın sözcüsü Sabah’a röportaj verdi.

Ergenekon, Türkiye’deki son yapılan zulümlerin, 15 Temmuz darbesinin neresinde? Bir alıntı ile başlayalım. Ergenekon  ve ‘askeri yargıda çürük çetesi’ davalarının sanıklarından eski askeri hakim Ahmet Zeki Üçok dün Sabah’a röportaj vermiş. Aklınca 15 Temmuz darbesinde yargılanan askerler ve f..ö davalarının üstünü örtüyor. Yönlendirmeye çalışıyor.

Röportajından bir pragrafı okuyalım.

“(1) Darbe girişimine katılan subayların tamamını tanıyoruz.  Biz bu isimleri yani F..ö’cü askerler listelerini bütün kurumlara gönderdik.

(2) Bizim verdiğimiz isimlerin tamamı darbeye katıldı.

(3) Balyoz, Ergenekon kumpasına maruz kalmış ve birlikte cezaevinde kaldığımız arkadaşlarımıza “15 Temmuz darbesine katılanların içinde Atatürkçü diyebileceğiniz tek bir isim var mı” dedik. Tek bir örnek veremediler. Yok çünkü.

(4) Atatürkçü ve vatansever subayların o gece 15 Temmuz darbecileri ile nasıl silahlı mücadeleye girdiklerinin görüntülerini ben Anadolu Ajansı’na verdim.

(5) “Darbenin içinde sadece F..ö’cüler yoktu” söylemini F… hainleri çok iyi kullanıyorlar. Amaçları “vallahi biz yapmadık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı istemeyen askerler yaptı” yalanını yaygınlaştırmak.

(6) Genelkurmay Başkanlığı soruşturma başlattı ve 614 kişinin ifadesini aldı. Sonuç olarak 15 Temmuz darbesinin Fetullahçı hainler tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. Basın yayın organlarımız bu oyuna gelmemesi lazım. 15 Temmuz darbesini F..ö yapmıştır. Bu kadar net!”

Yukarıdaki alıntılarda yer alan hakaret ve dezenformasyon için okuyucularımızdan özür diliyorum. Ancak Üçok çok önemli ifşaatlar yapıyor. Madde madde okuyalım.

LİSTELERİ BİZ YAPTIK İTİRAFI

Birinci maddede Üçok, darbeye katılanları tanıyoruz deyip listeler hazırlanıp kurumlara gönderildiğini söylüyor. Sonra ikinci maddede, bizim verdiğimiz isimler darbeye katıldı diyor. Bu iki cümlenin şerhi şu; listeleri biz oluşturduk, ilgili yerlere (emniyet, MİT, mahkeme) biz verdik. Katılmasalar da hepsi darbeci.

BİZİM TOPLANTILAR BİTMEDİ DEVAM EDİYOR

Üçüncü maddedeki cümlelerinden Ergenekon ve Balyoz sanıklarıyla buluşmaya devam ettiklerini öğreniyoruz. Kim bilir belki de Encümen-i Daniş gençleşmiştir. Belki de düzenli toplantılar Fenerbahçe, Harbiye, Tandoğan orduevlerinde sürüyordur. Onlar da bakmış listeye (ya da bizzat oluşturmuş) içlerinde Atatürkçü subay, komutan filan yokmuş.

15 TEMMUZ’DA SAHADAYDIK; PSİKOLOJİK HARP MATERYALLERİNİ BİZ PAYLAŞTIK

Dördüncü madde tam bir itiraf. O gece ve sonrasında sahadaydık. O kadar ki çatışmaların içindeydik, ya da içinde olanlardan görüntü alıp, AA’ye servis ettik. Mahkemeye, savcılığa değil. Anadolu Ajansı’na. Yani psikolojik harbi biz yönettik diyor Üçok. Bizzat kendisi vermiş. Emekli bir asker, üstelik Ergenekon gibi önemli bir davanın sanığı, durumdan vazife çıkarmış! Görüntü servis ediyor.

SAKIN KİMSE EMİR KOMUTA ZİNCİRİNDE OLDU DEMESİN!

Beşinci maddede darbeyi Erdoğan’ı sevmeyen askerler yaptı, gerçeğinden rahatsız olduğu anlaşılıyor Üçok’un. Röportajın devamında Akın Öztürk ve Mehmet Partigöç’ün mahkemelerdeki açıklamalarına iftira diyor. Onlar ne diyordu peki?  Şunu diyordu: Talimatı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar verdi. İşler emir komuta zinciri içinde oldu.

Üçok, darbeyi TSK içindeki Atatürkçü subaylara yıkma gayreti diyor bu komutanların verdiği bilgilere. Sonra bu propagandayı Türkiye’de inanan olmadığını, asıl hedefin dışarısı olduğunu anlatıyor. Yani AB, ABD ve Batı dünyası. İyi de Sayın Üçok, ABD, İngiltere, Almanya, AB istihbarat birim ve merkezlerinin  “Erdoğan karşıtları, Kemalist ve bir kısım Gülenci subayların 15 Temmuz’un içinde olduğu” yönündeki raporlarını okumamış mıdır? Okumuştur. Ne diye yönlendirme yapıyor o zaman?

Avrupa Birliği İstihbarat Merkezi INTCEN’in 15 Temmuz raporunda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ordudaki görevden almaları 15 Temmuz’daki darbe öncesi planladığına dair bir istihbarat raporuna da yer verdi. Bugün mahkemelerde anlatılanlar  bunları teyit ediyor.

Yani Üçok’un tutuklu askerler açısından iddia ettiği gibi dışarıya propaganda yapmaya gerek yok.  Daha ötesini söyleyenler var. Erdoğan, NATO’cu subayların hepsini tutukladı diyorlar.

LİSTE GENELKURMAY’DAN KARAR ÜÇOK’TAN

Altıncı madde iki boyutlu açıklama yapmış Üçok. İlkine göre, isimler Genelkurmay soruşturmasıyla tespit edilmiş. Savcılık soruşturması, bağımsız mahkeme kararı filan değil. Yani Sulh cezalar kimleri tutuklayacağını biliyormuş. Delilden suçluya değil; suça isim uydurmuşlar. Ya da suçlu ilan ettiklerinin gereğini yapmışlar. İkinci boyutu. Basın dikkat çekmesi, aman ha konuyu farklı yazıp çizmeyin diyor ve ekliyor:  “15 Temmuz darbesini F..ö yapmıştır. Bu kadar net!”

Eski yargıç kendisi kararı da vermiş anlayacağınız. Tabi olayın bir başka boyutu, şimdi bu askerler ileri geri konuşuyor, darbenin içindeki Kemalistler filan deyip iş bize dönmesin diyor.

ERGENEKON VE BALYOZCULAR NE YAPIYORDUR Kİ ŞİMDİ?

Üçok’u okuyunca, diğer Ergenekon ve Balyoz sanıkları nerede, neler yapıyor merak ediyor insan. Kamuoyuna yansıyanlarına bakalım bir.

Sahnede sık sık Doğu Perinçek’i görüyoruz.  15 Temmuz için canhıraş bir şekilde AKP-Erdoğan koalisyonunun içinde en hızlı destekçi. “Cemaatlerin kökünü kazıyacağız” sözünü yerine getiriyor. Levent Göktaş’lar, Hasan Atilla Uğurlar darbeyi ilk haber veren isim. Nedim Şener, hedef gösteriyor Cumhuriyet internet editörü Oğuz Güven tutuklanıyor. Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Flynn’e 530 bin dolar ödeyen AKP ve Erdoğan PR’cısı Ekim Alptekin ile sarmaş dolaş olduğu ortaya çıktı Nedim Şener’in.

Şener, ‘Ben Turkish Heritage Foundation’un programına gittim’ demişti. Meğer Perinçek’in sıkı adamı eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, emekli askeri hakim Üçok ile birlikte Ekim Alptekin’in misafirleriymiş. Alptekin, Flynn sponsoru. CIA eski Başkanı James Woolsey’in şahitliği ile Flynn, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Damat Berat Albayrak, Fethullah Gülen’in Amerika’dan kaçırma planlarını konuşmuşlardı. Suç üstü yakalandıkları ortaya çıktı.

Şener de bu ekibin davetlisi olmuş, o da Perinçek ve Üçok’ların ekibinden anlaşılan, cibilli Cemaat düşmanı gibi davranmasından belli.

Ergenekon bir numaralı sanığı İlker Başbuğ, Reşat Petek komisyonuna gelip aylar öncesinden olaya dümen tutmaya çalışmıştı. Şimdi sessiz gözüküyor. ‘Darbe f..ö işi’ diye ilk sert çıkanlardan biri kendisiydi.

BALYOZ VE ERGENEKON’LA İLTİSAKLILAR DA  GÖREV BAŞINDA

Bir son not. Üçok’tan öğrendiğimize göre Ergenekon bildiğiniz aktif. Çalışıyor. Ben de dönüp Balyoz ve Ergenekon dava evraklarına ve haberlerini bir baktım. Bildiğimiz başka isimler geldi önüme.  Mesela Balyoz darbesinde ‘Yararlanılacaklar Listesi’ nam-ı diğer LAHİKA-2  belgesi o dönemde mahkeme tutanaklarına delil olarak girmişti. (Listede  12 Eylül ve 28 Şubat darbe birikimi oraya yansımıştı. Olası bir darbeden sonra iltisaklı isimler harekete geçirilecekti. )

İstanbul ve Çevresi Şehirlerde İltisaklı 1. Öncelikli Sivil Kişiler başlıklı listede 426, ikincil sivil kişiler listesinde 417 kişi vardı. Hiçbiri sıradan isimler değildi. Kimlerdi iltisaklı isimler? Latif Erdoğan, Hüseyin Gülerce, Ahmet Mahmut Ünlü, Abdulselam Tutal…. Nasıl sizce, tanıdık mı bu isimler? 15 Temmuz öncesi ve sonrasında canhıraş yürütülen zulümlerde bu isimler gerçek darbeye (Erdoğan sivil darbesi) katkı sağlıyorlar mıdır? On binlerce masumun günahına girenler arasında değil mi bu şahıslar. En son Hüseyin Gülerce’nin yazıları nedeniyle Sözcü’ye operasyon yapılmadı mı?

ASKERİ DARBELERE ELVERİŞLİ GAZETECİLER ERDOĞAN DARBESİNDE NE YAPIYOR PEKİ?

Ergenekon’da askerin iltisaklı gazeteciler listesi vardı bir de. Kanaatim listenin yarısına yakınında temenni sadedinden isimler serpiştirilmişti. Ancak cibilli Cemaat düşmanlığı yapıp, köklü davaları; Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu cinayetlerini, Muhsin Yazıcıoğlu suikastlarını  bile Cemaat’e yıkmaya çalışan bu akıl Ergenekon ve Balyoz aklı değil de nedir? Bakın o gazeteciler listesindeki bazı isimlerin Erdoğan darbesinde hangi tarafta yer aldıklarına, fotoğraf çok net. Erdal Şafak (Sabah’ı yönetiyor) Fikret Bila (Hürriyet’in başında) İsmail Küçükkaya (demokrat görünümlü Fox Haber TV işgalinde) Mehmet Faraç, Murat Çelik, Mustafa Balbay (Cumhuriyet tutuklamalarının sebebi şikayetlerin sahibi) Nuri Elibol, Sabahattin Önkibar…

Yazıp çizdiklerine, sivil masum insanların uğradığı zulmü, evirip çevirip Cemaat çuvalına darbe ithamına çevirme gayretlerine bir bakın. Gazetecilikten ziyade, ya kendi mahallelerindeki demokratları espiyonaj ya da kara-propaganda yapma görevi almış gibiler. İnsan hakları demokrasi, zalimin bebeklere, annelere, ihtiyarlara yaptığı zulümler gazetecilik kategorisinde değil bu ekibin.

Uzun lafın kısası. Ergenekon çalışıyor. İltisaklıları da.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin