YORUM | M. NEDİM HAZAR
Kendisi hariç herkesin kusurlu, hatalı ve yetersiz olabileceği bir ülkenin en yetkin olmayan kişisi Cumhurbaşkanı olursa, ülke sarayın ürettiği bir gerçeklik ile yaşar.
Nitekim Tayyip Erdogan partililerine seslenirken satır aralarında hep tek ana fikir vardı: Ben gidersem hepiniz yanarsınız!
Diktatörler tarihine baktığınızda, her zalim rejimin sonunda böyle bir dönem olduğunu görürsünüz.
Hitler, Rus toplarının kulağının dibine kadar geldiği günlerde, “Zıkkım olsun size bedavadan verdiğim kömürler, yaptığım yollar” deyip uçaklarına Almanya için yaptırdığı yolları bombalamasını söylemişti!
Erdoğan benzer bir güzergahtan ilerliyor.
Şöyle demiş:
“Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan tek ricam, kendi ülkelerine ve kendi paralarına güvenmeleri. Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız. Tasarrufları kendi paramızda yaparken döviz ve altın gibi alternatiflerdeki kazanımlara karşı koruyacak her türlü mekanizmayı oluşturduk. Artık hiç kimsenin parasının değerinden endişe ederek dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır.”
Cümlelerin görünen anlamları dışında pek çok manası var.
Bir kere Erdoğan’ın büyük bir çaresizlik içinde olduğu net.
Bu sebeple yel değirmeni olarak gördüğü cemaate ya da günlük rutini olan Kılıçdaroğlu’na saldırmıyor.
Döviz konusunda ciddi bir sıkıntı içinde kıvrandığı muhakkak.
Benzer cümleleri tam 1 yıl önce kurmuş, yine sabır istemişti ama millet olarak balık hafızalıyız.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan özel bir televizyon kanalında canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’de sanayinin rekora koştuğunu söyleyen Erdoğan, yüzde 7’nin üstünde büyümenin yakalanacağını belirtti. “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz” ifadesini kullandı.”
Ne zaman söylemiş bunu?
4 Ağustos 2021. Enflasyon yüzde 18 iken.
Yukarı çıkması mümkün olmayan enflasyon bugün yüzde 80. Gerçek rakamın en az iki katı olduğunu herkes biliyor.
Erdoğan bir cümle kurarken zihninde kastettiği şey ile bizim anladığımız şeyin aynı olmadığını artık biliyoruz.
Mesela “Türkiye’de basın hiç olmadığı kadar özgür” derken kastettiği havuz medyası.
Gönüllerinin istediğini Erdoğan’ın hoşuna gidecek şekilde olması şartıyla yazmakta gerçekten özgürler.
Erdoğan “Hepimiz” derken bizim anladığımız anlamda hepimiz demediğini de bilecek kadar tecrübeliyiz artık.
Bizler bu geminin en fazla forsası olabiliriz.
Erdoğan, büyütüp semirttiği kesime söylüyor bunu ve demek istiyor ki, ola ki ben seçimi kaybedersem hepiniz yanarsınız!
Sizi bu gemiye ben palazlandırdım.
Eh şimdilerde bu geminin lüks kamarasında oturanların birer ikişer kapağı ilk limana atacağını o da biliyor. Hatta bir sonraki gemiye binebilmek için haberci yollayanların bile olduğunu biliyoruz.
CHP’ye, İyi Parti’ye seçim rüşveti teklif edenlerden tutun da Ergenekonculara “emrinizdeyiz” haberi yollayanlar bile var.
Biz duyuyoruz da Erdoğan’ın kulağına gitmiyor mu bu fısıltılar?
Henüz, “Hepinizi bitireceğim” eşiğine gelmedi durum ama emin olun gelecek.
Erdoğan başta Beşli çete olmak üzere, tüm semirttiği kitleyi don atlet bırakıp gemiden atacak.
Ama kader ve beslediği kan emiciler ondan erken davranırsa o ayrı tabi.
Çekirdekler hazır bekliyoruz!
Bu gemi bizim değil zira!
