Erdoğan’ın ‘dövizi düşürecek’ yerli çözümü İngiltere’de olmasın

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Reis-i cumhur Recep Tayyip Erdoğan seçime 41 gün kala Büyük Britanya (İngiltere) seyahatine çıktı. Şaka değil, hakikat bu…

Bütün mesaisini 24 Haziran Pazar günü yapılacak seçimi kazanmak üzerine tahsis etmiş bir siyasetçi için hayli şaşırtıcı bir seyahat.

Bir değil, iki değil, üç gün boyunca miting yapamayacak, bunun yerine İngiltere’de siyasî temaslarda bulunacak.

Saray’da muhtarlara hitap edemeyecek.

Cumhuriyet’i inşâ eden kadroların kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) ‘çöplük’ diye hakaret edemeyecek.

Ağzından kaçırdığı ‘tamam’ sözünün akabinde sosyal medyadan yediği 2 milyon gole karşılık veremeyecek.

Spor salonunda sıkılan partililerin uykusunu ‘deve-cüce’ oyunu ile açamayacak.

‘Ab-ı hayatım’ dediği mikrofonu eline alamamak gibi nice sebeb-i varlığından mahrum kalacak.

ERDOĞAN’IN MEYDANLARI ÜÇ GÜN BOŞ BIRAKMASININ SIRRI NE!

60 küsur senelik ömrünün 20 seneden fazlasını memleket meydanlarında ‘bu sefer milat olacak’ diyerek geçirmiş bir parti liderinin padişahlara nasip olmamış imtiyazları resmen kazanmaya günler kala meydanı boş bırakmasının sırrı ne olabilir ki!

Hangi muaccel meseledir ki Erdoğan’ı propaganda molası vermeye ikna edebildi.

Erdoğan ailesinin İngiltere’ye bağlı Man Adası’nda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Halkbank dekontları ile ispat ettiği 15 milyon dolar haricinde parası olsa döviz cephesinde bütün kaleler tek tek düşerken o paralar çoktan Türkiye’ye getirilirdi.

Seçime kadar döviz ve faizi düşürmek için Erdoğan’ın ziyadesiyle paraya ihtiyacı olduğunu cümle âlem biliyor.

Borsa İstanbul (bir ayda 10 bin puandan fazla düştü), Hazine faizi (yüzde 16,14), dolar (4,31 TL), enflasyon (yüzde 11), cari açık (53 milyar dolar) verileri ‘kriz’ diye haykırıyor.

GÖSTERGELER DAHA DA BOZULURSA SEÇMEN İKTİDARI CEZALANDIRABİLİR

CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti’nin milletvekilliği seçimi için yaptığı ittifak ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) mahpus cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın Edirne’den Hakkari’ye estirdiği kuvvetli rüzgârda ekonomini perişan halinin payı büyük.

HDP’nin barajı geçmesi halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 301 ve fevkinde bir ekseriyet için AKP’nin küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) desteği dahi kâfi gelmeyebilir.

Böyle bir seçim neticesinde ilk turda Erdoğan’ın kazanacağı başkanlık zaferi, akabinde kaybettiren Pirus Zaferi’nden öte geçemeyecek.

İNGİLTERE’NİN TAVRI ŞAYAN-I DİKKAT

Erdoğan’ın İngiltere ziyareti, ABD’nin ve Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerin ‘seçime 60 gün kalmış devletler ile siyasi ve diplomatik temasta bulunmama’ düsturu ile de telif edilemeyecek kadar istisnai bir mahiyet arzediyor.

İngiltere’nin tavrı şayan-ı dikkattir.

Erdoğan cenahında mecburiyet hasıl eden bu seyahat, İngiltere’de muhalefette, gazete ve televizyonlarda infiale sebebiyet verdi.

Financial Times Gazetesi, onlarca milletvekili hapse atılmış HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahaddin Demirtaş’ın 18 aydır cezaevinde tutulmasına ve seçim kampanyasını oradan yürütecek olmasına dikkat çekti.

15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsüne ABD ve çoğu AB ülkesinin tepkisi temkinli ve gecikmeli olurken açıktan ilk tepkiyi gösteren ve Türk hükûmeti ile birliktelik mesajı paylaşan ilk batılı ülke İngiltere olmuştu.

İNGİLİZ HÜKÛMETİNE OHAL VE İŞKENCE HATIRLATMASI

Londra ile Ankara arasındaki yakınlaşmaya dair FT çarpıcı tespitlerde bulundu.

Buna göre Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrası OHAL ilan ederek toplumun geniş bir kesimine darbeci suçlamasıyla yaptığı baskılar, gözaltılar, tutuklamalar, işkence iddiaları, temel hakların gözardı edildiği muameleler Washington ve Brüksel tarafından sert dille eleştirilse de İngiliz hükümeti bu süreçte Ankara’nın en yakın müttefiki oldu.

May’in kendi kabinesinden de Erdoğan’ın ziyaretine itirazlar yükseldi. Çevre Bakanı Michael Gove, Erdoğan’ın ‘Türk demokrasisini’ geriye döndürmesi gerektiğini söyledi.

Gove, “AB, Türkiye’de temel demokratik özgürlüklerin aşındırılmasını en net ve sesli biçimde protesto etmeli.” ifadelerini kullandı.

Yeşil Parti lideri Caroline Lucas ziyaret için, “İngiliz hükûmetinin dünya genelindeki baskıcı liderlerle sıkı fıkı olma isteğinin ne kadar arttığını gösteriyor.” yorumunda bulundu.

ERDOĞAN, KRALİÇE ELIZABETH II VE BAŞBAKAN MAY İLE GÖRÜŞECEK

Erdoğan üç günlük resmî temaslarında Kraliçe Elizabeth II ve Başbakan Theresa May ile bir araya gelecek. Bu görüşmelerden verilecek fotoğraf sadece İngiltere ile mahdut kalmayacak.

Seçim öncesi yapılan bu ziyaret Büyük Britanya’nın eski sömürgelerinde, bir başka ifadeyle Milletler Topluluğu’nda (commonwealth of nations) Erdoğan lehine bir siyasî iklim de tesis edecektir.

‘Gelenek ve kurallar diyarı’ İngiltere’de hükûmet ve Kraliyet Ailesi’nin seçim arefesinde Erdoğan’a verdiği randevu tarihinin ne mânâya geldiğini bilmeme ihtimali sıfıra yakındır.

Ziyarette iki tarafın masaya getirilen Kıbrıs, Güneydoğu, savunma sanayii, Kürt meselesi ve Suriye krizi gibi başlıklarda mutabık kalıp kalmadığı piyasanın seyrinden anlaşılacaktır.

LONDRA’DA ‘HİNTLİ HERİF’ YİNE DEVREYE GİREBİLİR

Londra’da ‘Hintli Herif’ lakabı ile meşhur broker şimdiye dek AKP’nin hep imdadına yetişti. Türkiye’den sermayenin dolu dizgin çıktığı günlerde bile Londra’dan para girişi olduğu müşahade edildi.

Man Adası, Malta, Panama, Katar (son bir yıldır Suudi Arabistan öncülüğünde tecritte olduğu için Türkiye’ye desteği yavaşladı), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Singapur mahreçli sermaye hareketleri İngiltere’den bağımsız düşünülemez.

İngiltere’nin bir evvelki Türkiye Büyükelçisi Richard Moore teamülleri altüst ederek televizyon ekranlarında ve sosyal medyada AKP’ye oy istemek haricinde her nevi desteği verdi.

İngiltere, büyükelçisinin şahsında, “Diplomasi bir avuç monşerin oynadığı ve sonunda İngilizlerin kazandığı bir oyundur?” sözünün hilafına hareket etmeyi göze alabildi.

İNGİLTERE, ERDOĞAN’I DESTEKLEDİĞİ MESAJINI VERİYOR

May, ziyaretin Türkiye’de 24 Haziran’da yapılacak seçimlerin adilliğine gölge düşüreceğine dair tenkitlere rağmen Erdoğan’ı 15 Mayıs Salı günü Downing Sokağı 10 numarada kabul edecek.

May, Türkiye’de Erdoğan ile tesis ettikleri ittifaka son bir destek vermek için mi bütün itirazlara kulak tıkadı?

İngilizlerin son hamlesi Türkiye’nin istikbalini şekillendirecek seçimde alenen Erdoğan’dan yana saf tutuyor. İngilizler artık bu algıyı değiştiremez. Bu taraflı duruşun farklı cephelerde farklı neticeleri ile karşılaşacaklar.

Erdoğan Britanya’ya hareketinden evvel İstanbul Atatürk Havalimanı’nda döviz ve faizlere dair suâl üzerine, “Oluyor, olacak. Hele hele 24 Haziran’dan sonra bunun şekli de oranı da çok daha farklı şekilde gerçekleşecek.” değerlendirmesinde bulundu.

24 Haziran’dan sonra ne olacak? Olacaksa bugün niye olmuyor?

Erdoğan bu sözleri ile uçağının Londra’dan dönüşte kıymetli kargo yükünün artacağını mı ima etti?

BALTA LİMANI ANLAŞMASI VE ERDOĞAN’IN İNGİLTERE SEFERİ

Bu ziyareti tavsiye eden müşavir kadrosu yola çıkmadan Erdoğan’a Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında 8 Ekim 1838 senesinde İstanbul Balta Limanı’nda imzalanan anlaşmanın özetini takdim etmiştir herhalde.

Sultan Mahmud II’nin Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Kütahya hudutlarına kadar dayanması üzerine İngilizlerden yardım istemesi ne ise bugün Erdoğan’ın iktisadî iflastan kurtulmak için Kraliçe Elizabeth II’nin ayağına gitmesi arasında çok fark yok esasında.

Bazı tarihçiler Osmanlı’nın çöküşünü hızlandığı tarih olarak 1838’i gösterirler.

Balta Limanı anlaşması ile,

*İngilizler muazzam kazançların kapısını aralamıştır,

*Osmanlı devletinin borçları katlanmış, sanayi büyük darbe görmüştür,

*Osmanlı devletinde satılan kaliteli ve ucuz Avrupa malları yerli imalatın azalmasına sebep olmuştur,

*İşsizlik artmış, küçük iş yerleri kapatılmıştır,

*İhracattan alınan vergi artmış, ithalatta gümrük indirimi olmuştur,

*Yerli tüccarlar iç gümrük öderken yabancılar bundan kurutulmuştur,

*Osmanlı devletinin bozuk olan ekonomisi daha da çöküş yaşamıştır.

Erdoğan ile May arasında imzalanacak anlaşmalardan yine İngiltere’nin kârlı çıkacağından kimsenin tereddüdü olmasın.

Tarih tekerrür etmez. Hatalardan ders almayan insanlar aynı hataları tekerrür eder o kadar!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin