Erdoğan’ı devirecek tek şey!

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Biliyorum başlık hiç benden okumaya alışık olmadığınız kadar iddialı.

Lakin farkına bile varmadan bu cümle çıktı klavyemden, yazıyı okuyun hak verirseniz ne ala. Vermezseniz canınız sağ olsun.

Önce bir bilgi ve birkaç gelişmeden bahsedeceğim.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri öncesi ve sonrasına dönük tavrını ve ilkelerini, Pazartesi günü (yani bugün) “Demokrasi Tutum Belgesi” ile açıklayacak.

HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından açıklanacak belgede, demokratikleşme, yoksulluk, Kürt sorununun çözümüne ilişkin önerilerin yanı sıra, partinin seçim işbirliği ve seçimler sonrasında “parlamenter sisteme geçiş süreci”nin nasıl şekillenmesi gerektiği konusundaki ilkelere yer verilmesi bekleniyor.

Açıklanacak belgede çatı adaydan, baraj oranlarına, kayyımlıktan başka mevzulara kadar epey başlık olacağı tahmin ediliyor.

Demokrasi Tutum Belgesi’nin açıklanacağının duyurulmasından sonra birkaç ilginç gelişme oldu.

Tahmin edileceği üzere, demokrasi kelimesinden çok rahatsız olan saray, hemen karşı atağa geçti.

HDP binası önüne konuşlandırılan, çocukları dağa çıkmış aileler tekrar ısıtıldı, destek kuvvet yollandı.

HDP genel merkezi, İstanbul şubesi gibi yerlerde de bu atraksiyonlar denendi.

Erdoğan, günde 50-100 Kürt siyasetçinin hain, terörist yaftasıyla tutuklandığı bir dönemde ve hali hazırda seçildiği belediyelerin neredeyse tamamının başkanlarının hapse atıldığı, yerine kayyım oturtulduğu bir devirde, “Kürt meselesi nedir? Böyle bir şey yok. Biz çözdük onu” deyiverdi.

Doğal olarak havuz medyası bu açıklamayı abartarak sürmanşete çekti. Gerçi Erdoğan ne dediğinin aslında önemi de yoktu. Sayın Başkan, “Kürt meselesi yoktur az votka vardır!” ya da “Kürt meselesi yoktur, kedidir o kedi” filan dese, havuz şeysileri yine canhıraş şekilde savunacak, elleri mahkum.

MHP lideri Bahçeli’ye göre ise, sadece mesele değil, Kürt de yok zaten!

Muhalefet şaşırtıcı şekilde bu konuda, diğer mevzularda yaptıkları gibi kulağının üzerine yatmadı. Kılıçdaroğlu yılda iki kez doğruyu gösteren saat misali çok akıllıca bir hamle yaptı ve “Kürt sorununun muhatabı HDP”dir dedi.

Keza Akşener de ezber bozdu. “HDP legal bir siyasi partidir” türünden açıklama yaptı.

Enteresandır, bu açıklamalara cevap HDP’den kurumsal olarak gelmeden, eski lider kadrosunda yer alan Sezai Temelli topa girdi ve iktidarın elini güçlendirecek açıklamalar yaptı. Ona göre bu işin muhatabı HDP değil, İmralı, yani Öcalan’mış!

Bu talihsiz açıklama ancak iki şekilde izah edilebilir. Aptallık ya da Kürt davasına ihanet. Temelli hangisini seçer bilmiyorum.

Devam edelim.

Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere pek çok aktif siyasetçi bu açıklamanın aksine beyanlar ile Temelli’nin sözlerini boşa düşürdüler ki, kendisi “Görüşlerim şahsidir” demek zorunda kaldı.

Erken ya da normal, seçim yaklaşıyor ve Erdoğan’ın seçimi kazanma seçenekleri azala azala elinde bir tek koz kaldı: Kürt kartı.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli: İmamoğlu ve Yavaş seçilirse HDP  oylarıyla seçilir

Ülkede adalet başta olmak üzere yaşanan topyekûn çöküş artık durdurulamaz seviyeye çıkmış durumda.

Hangi hesabı yaparsanız yapın Erdoğan’ın normal bir seçimi kazanabilme ihtimali yok.

Seçimi kaybetmesi ise, siyasi bir yenilgi değil, bir dönemin hesap vermesinin başlangıcı demek.

Elbette bunun farkında. 20 yıldır özenle ve kanla inşa ettiği iktidarının devrilmesi hiç bu kadar yakın olmamıştı.

Bu sebeple panikle bazı manevralar yapıyor.

Haklarını teslim edelim, muhalefet pek çok konuda Erdoğan’ın tuzağına çekilse de, seçimler konusunda çok dikkatli ve aktif olan taraf.

Dolayısıyla, doğru dürüst yıpratabileceği bir rakibi bile yok şu anda. Boşluğa yumruk sallayan boksör misali havayı dövüp duruyor.

Son Dakika! Ankara'daki Gar Patlaması ile İlgili Valilik ve İçişleri  Bakanlığı 400 bin TL Tazminata Mahkum Oldu - Dailymotion Video

Hangi hesabı yaparsa yapsın gelecek seçimlerin en belirleyici unsuru HDP ve Kürt seçmenler.

Erdoğan başta kapatma davası olmak üzere, HDP’yi dışarı itip, Kürt seçmenin oylarına çökme planları yapıyor.

Bunun için Öcalan da dahil tüm kartlarını oynayacağı da kesin.

Bu yüzden pek çok uzman, yakın gelecekte 7 Haziran-1 Kasım arası yaşanan kanlı sürece benzer bir süreçten korkuyor.

Haklılar da…

HDP bugünkü şartlarda Erdoğan ne tür Ali Cengiz oyunu yaparsa yapsın, seçimlere girerse Erdoğan’ın hayatı kararmış olacak.

Bunun bilincinde…

Bugün HDP’nin açıklayacağı deklarasyon sonrası yaşanacak gelişmeleri bu bağlamdan okumak gerekiyor.

Yıkımı gören Erdoğan ülkeyi dağıtmak da dahil her şeyi gözünü kırpmadan yapabileceğini çok önceden kanıtlamış durumda.

Başta Kürt siyasetçiler olmak üzere herkesin buna göre konum alması, değerlendirme yapması gerekiyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Kürt sorunu yoktur demek pkk nın ortaya çıkması, şiddetin ortaya çıkması demektir. Kürtleri sorun olarak görenler, onların türklerden hep kopmasını istemiştir ama kürtler kopmadığı için sorun olarak görülmektedir. Kopma sürecinin mekanizmasını pkk üzerinden kurdular. Kürtlere hakları verilmek istendiğinde pkk devreye girer, 30 askeri şehit eder ve kürtlere hakkını vermek isteyen siyasetçi, aydın pkk destekçisi konumuna düşerdi. Pkk ile mücadelede yaşanan kayıplar nedeniyle kürtlere düşman kesimler oluşurdu, pkk sayesinde. Sonra bu kürt düşmanları kürtlere gösterilerek, “bakın türkler sizi istemiyor” diyorlardı. Yani kürtlere hakkını verdirmiyorlar, illa karşılıklı düşmanlaştırıyorlardı. Kürt sorunu yoktur diyenler, kürt haklarından bahsetmeyerek, yukarıdaki pkk mekanizmasının devamından yana olanlardır. Yani kürt sorunu yoktur diyenler kartını apoya oynamaktadır. Hdp nin ve chp nin hatta mhp nin tutumları, hdp ve chp demokratik mesajlar verirken, mhp nin tutumu onların demokratikliklerini parlatmak görevi görmektedir, öyle bir zemin hazırlıyor ki önümüzü rahatlıkla görebiliyoruz. Burada demokrasinin kırıntısı bile kalmamışken, ortada hukuk rejimi kalmamışken, hdp ve chp nin demokrat cephede yer almaları, önümüzdeki kanlı sürece işaret etmektedir. İşkence yapılan bir ortamda işkenceci ile demokrasi müzakeresi yapmak gibi birşey. Yer ve zaman olarak bu aşırı demokratlık hiç biryere uymamaktadır. Zaten ne chp ne de hdp demokrat değil. Onlar kendilerini önümüzdeki kanlı senaryoda demokrat olarak konumlandırmak, dünyaya hdp nin demokrat duruşunu göstermek, reklamını yapmak, pazarlamak için uğraşıyorlar. Pkk demokrat olmadığı halde kobanede karşılarında öyle canavar bir grup vardı ki yalancıktan dünyada demokrat olarak pazarlandılar. Şimdi kürt sorunu yoktur diyenler demek istiyor ki bu iş pkk, apo üzerinden yürüyecek. O zaman kanlı hesaplaşma geliyor demektir.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin