Erdoğan ve Cumhur İttifakı hiç bu kadar aciz olmamıştı

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Yapılacak seçim, erken seçim olarak Kasım 2022’de mi yapılır, yoksa zamanında mı gerçekleşir henüz netleşmiş değil. Unutmayın, artık bu seçimsiz geçen son yaz.

Türkiye’nin gündemi artık geri dönülmez bir şekilde seçim… zamanında ya da erken… hiç fark etmeyecek.

Millet İttifakı’na 6 ortaklı diye acizlik göndermesi yapanlar, Cumhur İttifakı’nı 4 partinin oluşturduğunu gözden kaçırmaya çalışıyorlar. Muhalefetteki 6 partinin liderleri bir araya gelip ortak görüntü verecek kadar kendilerine güveniyor.

Cumhur İttifakı’nın bileşenlerini birlikte gösteren bir görüntü var mı? Peki görüntü olmasa bile buluştuklarına dair bir rivayet duyan oldu mu?

AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli, zaman zaman buluşuyor. Erdoğan’ın BBP lideri Mustafa Destici ile de görüştüğü oluyor. (En azından New York’takini biliyoruz). Erdoğan’ın Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile de şu ya da bu şekilde temasta olduğu da biliniyor.

Cumhur İttifakı’nın bileşenleri bir masa etrafını bırakın aynı çatı altında bile buluşmak istemiyorlar. Bahçeli’nin BBP’nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu’na duyduğu kin ve öfke, aynı koltukta oturduğu için Mustafa Destici’nin şahsına karşı da devam ediyor.

Hatırlarsanız, BBP’nin ittifaka gireceği zaman Bahçeli’nin, “Madem girecek, benimle aynı ortamda buluşturmayın. Onu görmek istemiyorum” dediğine ilişkin pek çok kulis bilgisi dolaşmıştı.

Perinçek ile Bahçeli birbirine zıt isimler gibi görünse de iki karakterin kişisel olarak buluşmakta zorlanmayacağı muhakkak. Destici, taşıdığı sorumluluk gereği Perinçek ile bir araya gelmek istemeyebilir belki. Kim bilir belki de Perinçek buluşmak istemez.

Cumhur İttifakı’nın tek sıkıntısı bir araya gelememek değil.

Şu sıra ittifakın gündemi erken seçim. Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesinin iki yolu var. Birisi Meclis’in alacağı karar, diğerinde de cumhurbaşkanının ülkeyi erken seçime götürmesi.

Yeni Anayasaya göre cumhurbaşkanı erken seçim kararı alabiliyor. Ancak bu durumda iki dönemini tamamladığından dolayı aday olamayacağı için bu yola gidilme imkanı yok. (Zaten ikinci dönem mi üçüncü dönem mi tartışılıyor) Dolayısıyla bu yol kapalı gibi duruyor.

Cumhur İttifakı, istediği tarihte ya da baskın bir erken seçim kararı alabilecek durumda değil. Bunun için muhalefetin kapısını çalmak zorunda. Muhalefetin desteği olmadan seçim kararı alamıyor.

Bugüne kadar erken seçim kararının sürüncemede kalmasının bir nedeni de seçim kararı almada muhalefete mahkum olma durumu var.

Anayasa’nın 116. Maddesine göre erken seçim ancak Meclis’in beşte üç oy çoğunluğuyla alınabiliyor. Bu rakam 600 üyeli Meclis’te 360 sandalye ediyor.

Meclis’te AK Parti’nin 286, MHP’nin 47, BBP’nin 1 sandalyesi var. Toplam 334 oy ediyor. Cumhur İttifakı tek başına Meclis’ten erken seçim kararı alamıyor.

Şu sıralar CHP ile MHP arasında ince bir diplomasi yürütülüyor. MHP’li kurmayların CHP’yi erken seçime “Evet” dedirtmek için pazarlıklı bir yöntem üzerinde durdukları Ankara kulislerini dalgalandırıyor.

Buna göre CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıklayacak, MHP de “Haydi erken seçime” diyecek. Buna ilişkin kulis bilgilerini FOX TV ekranlarında Orta Sayfa programında gazeteci Deniz Zeyrek detaylandırdı.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamasıyla, MHP’nin “Haydi erken seçime” demesi pazarlığının nasıl sonuç vereceğini bilmiyoruz. Ama bunun için öngörülen takvimin Ağustos ayı olduğu kesin.

ÖMER ÇELİK’İN AÇIKLAMALARINDAKİ SIKINTI

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, devam eden 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısında gündeme ilişkin bilgi verirken, kritik iki soruya da cevap verdi. Bu konulardan birisi, Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının Tayyip Erdoğan olduğunu net bir şekilde açıklamasıydı.

AK Parti Sözcüsü, “Adayımız Erdoğan” dedi ama soru farklı bir şekilde gündeme getirildiğinde bu açıklamasını teyit etmek yerine geçiştirme yoluna gitmesi kafa karıştırdı.

Çelik, seçim sonuçlarını AK Parti’nin kabullenmeyeceği yolunda kamuoyunda dolaşan iddialara da karşılık verdi. Çelik, “Seçim sonuçlarını ‘kabullenmeyecekler’ deniyor. Seçim bittikten sonra sonuca saygı duyarız, dedik. İstanbul ve Ankara yerel seçimleriyle ilgili sürece saygı duyarız dedik, kazananı tebrik ettik” dedi.

Dikkatinizi çekerim, Ömer Çelik, “Seçim bittikten sonra sonuca saygı duyarız” diyor. AK Parti adına konuşanlar geçmişte, emir kipi kullanarak “Herkes seçim sonuçlarına saygı duysun” derlerdi.

Ömer Çelik’in “Saygı duyarız” sözü, sandıktan çıkacak tabloya ilişkin AK Parti açısından beklentileri ortaya koyuyor gibi. Bunlar, biraz yenilgiyi kabul etmenin bilinçaltı yansıması gibi ifadeler.

Peki bütün bunlar, Anayasanın 78. maddesinin 1. fıkrasına yatırım yapmak amacına yönelik olabilir mi? İlgili fıkra ne diyor?

İlgili maddenin “Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler” başlıklı bölümde TBMM’nin savaş sebebiyle seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebileceği hükmü yer alıyor.

Erdoğan, seçimi erteleme ya da savaş gerekçe gösterilerek olağanüstü hal (OHAL) ilan etmeyi ortağı MHP’ye ve muhalefete karşı koz olarak elinde tutuyor.

Öyle anlaşılıyor ki, Beştepe Sarayı, MHP’nin CHP ile bir olup kendi üzerinde baskı yapmasına karşı, Suriye’ye karşı başlatılacak yeni savaşı bir koz olarak kullanma yoluna gidecek.

Seçim yaklaştığında Beştepe Sarayı, Yunanistan ile gerginlik çıkarır, Batılılara hönkürmeyi zirveye taşır, İsrail ile atışırdı. Son yıllarda buna Suriye’ye yeniden saldırmayı ekledi.

Cumhur İttifakı’nın içinde kaynayanlar, bundan sonra çok daha fazla konuşulacak. Bugüne yaşananlarla adrenalini yükselmeyenler, yeni heyecanlara hazırlıklı olmalı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin