Erdoğan, Saray’dan inip milletvekilli olmaya hazırlanıyor

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendine yeni bir gelecek hazırlama arayışında. Yapılacak seçimlerde yeniden aday olmak yerine, kendine yeni bir kariyer planı hazırlıyor. Bu planı kamuoyuna sızdırarak iki hedefi birden vurma peşinde.

Bu toplumu harekete geçirecek tek şeyin vicdanı olduğunu sananlar, yanıldıklarını fark edeli epey zaman oldu. Toplum, sadece bir şeye dokununca harekete geçer o da vicdanı değil cüzdanı.

Yakın zamana kadar Erdoğan iktidarı, alan değil topluma veren bir konumdaydı. Bunuysa, ülkeyi tarihi boyunca yaptığı borçtan daha fazlasını yaparak, yapılanları satarak ve geleceğini ipotek altına alarak gerçekleştirdi.

İnsan birey olarak gelecekten kaygı duyan varlık gibi görünse de toplumlar bugünü yaşar, geleceği satın alır.

Erdoğan iktidarının artık bu ülkeye bir şey veremeyeceği net bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Doları durdurmak için her türlü enstrüman kullanılmaya çalışılıyor, ancak dolar bir şekilde yolunu bulup kafasını gösteriyor.

Akıl almaz fiyat artışları karşısında vatandaşın çaresizliği ocak söndürüyor.

Tarih, hiçbir gücün piyasadan daha büyük olmadığını defalarca ortaya koydu. Türkiye örneğinde de farklı olmadığını görmeye başladık.

KILIÇDAROĞLU’NUN ERDOĞAN’IN YANINDA AJANLARI MI VAR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen noktada artık gündem belirleyemez durumda. Kaç kez bir hamle ile yeniden gündem belirlemeye kalktıysa hepsinde hüsrana uğradı, uğruyor.

Ekonomik kriz karşısında yapay gündemlerle kamuoyunu meşgul etmeye kalksa bile işe yaramıyor. Dahası önünü açmıyor, aleyhine dönüyor. En son “sürtük” çıkışında olduğu gibi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na 10 soru sorarak bir hamleye kalkıştı. Bir de üstenci tavır takınarak, “Bu sorulara net yanıt verirse muhatap almaya başlayabiliriz” yolunda sözler sarf etti.

Göbekten bağlı AK Partililer sorularla mest oldu. Kendilerini öyle kaptırdılar ki Kılıçdaroğlu’nun bu soruların altında ezileceğini sandılar. Sonra yaşanan gelişmelerle bir daha ilgilenmediler.

Serinkanlılığıyla tanınan Kılıçdaroğlu’nun aynı zamanda ağır kanlı olacağı bekleniyordu. Garip bir şekilde hızla cevaplandırdı. Sanki Erdoğan’ın sorularını hazırlayan ekip içinde ajanı varmış, hangi soruların geleceğini biliyormuş gibiydi. Ya da sorular en iyi yerden çıkmıştı.

Kılıçdaroğlu, sadece soruları cevaplandırmadı. Bir de karşı 10 soru yöneltti ve ekledi:

“Şimdi bakalım sendeki yüreğe… Cevaplamaya bir türlü cesaret edemediğin sorularımı aşağıya bırakıyorum. Bir damla cesaretin varsa sen de benim bu sorularıma yanıt ver.”

TR724.com’da bu soruları bulabilirsiniz.

Erdoğan, sorduğu bütün sorulara cevap buldu. AK Partili trollerin, Kılıçdaroğlu’nu en çok köşeye sıkıştıracağına inandıkları “adaylığını açıkla” çıkışı dahil her soru tek tek cevap buldu.

Sosyal paylaşımlardaki etkileşim sayısı genel itibariyle 5-10 saat içinde gerçek tabloyu verir. Erdoğan’ın sorduğu 10 soru 8 saatte 42 bin etkileşim aldı.

Kılıçdaroğlu’nun 10 sorusu ise ilk 40 dakikada 28 bin etkileşim aldı. İki saat dolduğunda ise Erdoğan’ın sorularının etkileşiminin yüzde 50 üzerine çıktı.

Twitter’ın fake hesaplarla ilgili çalışma yapmaya başladığını duyurmasından sonra trol hesaplar iş yapamaz hale geldi. İddia ettikleri gibi hepsi gerçek hesapsa durum daha kötü. Bu sosyal medyadaki elemanlarının bile artık Erdoğan’a rağbet etmediğini gösterir.

BAHAR ŞENLİKLERİNİ NİÇİN İPTAL ETTİKLERİ ANLAŞILDI

Her öğretim yılı sona ererken üniversiteler bahar şenliği düzenlemeyi bir gelenek hale getireli çok uzun zaman oldu. Ancak bu yıl üniversitelerin bahar şenlikleri ardı arkasına iptal edildi.

Anadolu’nun en muhafazakâr şehirlerinden olan Kayseri’deki Erciyes Üniversitesi Rektörü Mustafa Çalış, kentin dindar yapısına güvenerek olsa gerek “taşkınlık” yapılmayacağını düşünmüş olmalı ki bahar şenliğine izin verdi.

Ancak, şenliğe sayıları on binleri bulan gençlerin hep bir ağızdan “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa, adın yazılacak mücevher taşa” sözlerini barındıran marşı birden okumaları damgasını vurdu.

Bu tablonun, rektörün başını yiyeceğinden kuşku yok. O bizim gündemimiz değil. Bizim gündemimiz, Erdoğan’ın bir karar aşamasında olması.

Erdoğan, liderler içinde en çok kamuoyu yaptıran isim. Biri düzenli ve periyodik yaptırdığı anketler, diğeri de gelişen olayların toplumdaki yansımalarını ölçmek için yaptırdığı anketler. Erdoğan, her anketi de iki şekilde sipariş veriyor. Biri kendi değerlendirmesi için, diğeri kamuoyuna açıklanabilecek tarzda.

Tayyip Erdoğan’ın, Ankara’daki siyasi kariyerinin başladığı dönemden bu yana, yaptırdığı bazı anketleri, yakın çalışma arkadaşlarıyla bile paylaşmadığı notunu buraya düşmek isterim.

ERDOĞAN, KENDİNE YENİ KARİYER ARIYOR

Erciyes Üniversitesindeki on binlerce genç, Türkiye’nin Erdoğan’ın biçmeye çalıştığı kıyafete sığmayacağını göstermek bakımından önemli bir “kamuoyu anketi” niteliği taşıyor.

Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Beştepe’de parti içinden ve kabineden bir dizi ismi ağırladı. Bazılarıyla özel görüşmeler yaptı.

Bu isimlerle elindeki anket sonuçlarının ne olduğunu paylaşmadı. Kendine yeni bir kariyer planı yapmayı düşündüğünü söyledi. Konuklarına konuyu kendisi açan Erdoğan, seçimlerde aday olmamasının nasıl olacağını sordu.

Muhatabının şaşkınlığı ve “Niçin böyle düşünüyorsunuz”, “Siz bilirsiniz” tarzındaki eveleyip gevelemesi üzerine, cumhurbaşkanlığına aday olmak yerine AK Parti Genel Başkanı olarak Meclis’te milletvekili olmayı düşündüğünü paylaştı.

Muhalefetin hakkında atacağı kimi adımlara karşı milletvekili koruma zırhı istediği anlaşılan Erdoğan, kızı Sümeyye’nin de aynı korumaya ihtiyacı olacağını düşünerek onu da Meclis’e alacağını ifade etti.

Erdoğan, milletvekili olarak Meclis’e girdikten sonra Parlamenter Sistemin en hızlı savunucusu olacak. Muhalefete, “Biz başkanlık sistemine dönüp yanlış yaptık. Bunun karşılığını da iktidarı kaybederek ödedik. Parlamenter sisteme dönme sözü vermiştiniz. Bir an önce getirin değişikliklerinizi hayata geçirelim” diyecek.

Kaybedeceğini anladığı için aday olmaması durumunda Tayyip Erdoğan, bu hamlesini “Ben koltuk sevdalısı olmadığımı başından bu yana söyledim. İste en büyük ispatı. Kazanacağım kesin olduğu halde üçüncü kez aday olunup olmayacağı tartışmalarına yol açmamak için aday olmadım” şeklinde satacak.

Erdoğan, bu düşüncelerinin bir şekilde basına sızmasını istediği için belli isimlerle paylaşmış olmalı. Bununla da iki ihtimali elinde tutup yön belirlemeye çalışıyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin