Enflasyonda bunlar iyi günlerimiz

HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

Tüketici Fiyatları (TÜFE) eylülde yüzde 11,20 arttı. Yeşil soğan zam şampiyonu. Enerji, gıda ve altın fiyatlarının hariç tutulduğu Çekirdek Enflasyon ise yüzde 10,98 oldu. Bu oran 2004’ten beri en yüksek seviyeyi ifade ediyor. Maliyet artışları, döviz kurunun tesirini çekirdek enflasyonda daha berrak müşahede ediyoruz ki karşılaşılan tablodan çıkan netice: Fiyat artışları hemen her sektör ve kaleme yayılmış.

İlan edilen enflasyon rakamları, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ince gösteren filtresinden geçirilmiş halidir. Dolayısıyla hakikî enflasyon açıklanandan iki-üç kat fazla.

ÇİFT HANEDE KALICI OLABİLİR

Türkiye bir dönem enflasyonu yüzde 7’ye kadar indirmeye muvaffak olsa da son iki senelik temayül çift haneye doğru bir seyrin kalıcı hale gelmeye başladığını gösteriyor. Dolardaki en ufak hareketlilik enflasyona çarpan tesiriyle aksediyor. Zira özel sektörün borçları içinde döviz borcunun yekûnu çok fazla. En son rakam 431 milyar dolar. Doların yeniden 3,50 TL bandını aştığı Eylül’de TÜFE’nin yüzde 11’i geçmesi, enflasyonda kur geçişkenliğinin ne kadar yüksek olduğunu bir kere daha ispat etti.

Doların fiyatını Türkiye tayin edemediğine ve Amerikan Merkez Bankası (FED) muslukları kıstığına göre bu cenahtan gelecek kasırgadan kaçma ihtimalimiz var mı? Maalesef yok. Sadece hasarı hafifletebiliriz. O da daha fazla faiz vermek şartı ile mümkün olabiliyor.  

ERDOĞAN MUGALATA YAPIYOR

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri, Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan bu hakikati gayet iyi bildiği halde halka yalan söylüyor. Faiz lobisine verdikleri tavizleri kelime oyunları ile örtbas ediyor. Merkez Bankası’nın kararlı tavrı sayesinde TL’nin toparlandığını anlatırken faizlerin yüzde 8’den yüzde 13’e geldiğini saklıyor. Yani Merkez Bankası Türk Lirası’nın faizini yükselterek döviz talebini bir nebze ve muvakkaten durdurabildi. Ortada ne bir başarı ne de bir toparlanma var.

Kaldı ki Erdoğan faizi düşürmeyi o kadar istiyorsa bu emeline nail olması için Kanun Hükmünde Kararname kâfi. Çıkarır KHK’yı. “Bizim sizin paranıza ihtiyacımız kalmadı. Bundan böyle faiz, maiz yok kardeşim!” der ve mevzu kapanır.   

VATANDAŞ 30 MİLYAR DOLAR TOPLADI

Kazın ayağı hiç de öyle değil tabiî. Faiz artışı bile dolar hesaplarının artışına mani olamadı. Sene başında 139 milyar dolar olan döviz tevdiat hesapları Eylül ortasında 169 milyar dolara yükseldi. Herhalde 30 milyar dolar alanların vardır bir bildiği.

Dolayısıyla TL’nin faizinin bu kadar arttığını, buna rağmen döviz kurunda kalıcı bir düşüş elde edilemediğini bilmezden gelip ‘faiz yüksek olduğu için enflasyon da yüksek’ demek tam bir mugalatadır. Erdoğan’ın yaptığı tam da budur.

Erdoğan faizlerin yüksek olmasını hiç üzerine alınmıyor. Oysa hukuk devletini ortadan kaldırarak ekonomideki çöküşün müsebbibi olduğunu da kabul etse ilk doğru adımı atacak.

BÜTÇE KEVGİRE DÖNDÜ

Kamuda örtülü ödenek harcamalarındaki rekor artışlar, Saray’ın bitmek bilmeyen lüks harcamaları, seçim için dağıtılan paralar vs. derken bütçe kevgire döndü. 2017 batık senesi, böyle giderse 2018’de bütçe daha beter olacak. Açık 100 milyar lirayı bulabilir. Bunu aşağı çekmek için Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden (MTV) Kurumlar Vergisi’ne kadar akla gelen her kalemde zam taslağı hazırlandı.

Dönelim enflasyona… Malî disiplinin ortadan kalktığı bir dönemde ne enflasyon düşer ne de faizler. Eylül 2017’de TÜFE sepetindeki 414 maddeden; 61 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 281 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 72 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti. Burada düşüşe dair bir umut ışığa göremiyorum.

ÜRETİCİ FİYATLARI ÇOK DAHA YÜKSEK

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2017 senesinin Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,28 arttı. Bu da demek oluyor ki TÜFE ile ÜFE arasındaki makas hâlâ kapanmamış. Üreticinin maliyetleri önümüzdeki aylarda etiketlere aksettiğinde Türkiye yüksek enflasyonlu ekonomiler liginde şampiyonluğa oynayacaktır.

Son üç ayda sıfır enflasyon olsa senelik TÜFE yüzde 10’nun altına gerileyebilirdi. Amma velakin böyle bir ihtimal bir yana Aralık enflasyon canavarının en sevdiği aydır. Çekirdek enflasyon çift hanede, üretici fiyatları yüzde 16’nın fevkinde iken TÜFE’nin tek haneye inmesi mümkün değildir. Olsa olsa TÜİK marifeti ile olur ki o da muteber çevreler tarafından zerre kadar kale alınmaz. Hükûmetin son şeklini vereceği zam paketinin 2018 enflasyonuna tesiri en az yüzde 2 olacaktır.  

Türkiye’nin risk primi artıyor, borçları katlanıyor…

Düne kadar tek can simidi olan bütçe de yandı bitti kül oldu.

Bundan gayrı en kötüsüne hazırlıklı olalım…

 

TÜKETİCİ FİYATLARI (TÜFE, YÜZDE)

2017 2016

Ocak 9,22 9,58

Şubat 10,13 8,78

Mart 11,29 7,46

Nisan 11,87 6,57

Mayıs 11,72 6,58

Haziran 10,90 7,64

Temmuz 9,79 8,79

Ağustos 10,68 8,05

Eylül 11,20 7,28

Ekim 7,16

Kasım 7,00

Aralık 8,53

 

NOT: Gıda, enerji ve altın hariç kalemlerdeki fiyat artışını gösteren Çekirdek Enflasyon eylülde yüzde 10,98 oldu. Bu veri fiyatların umumî olarak artmaya devam edeceğini gösteriyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin